Genel

'İslam'ın ılımlısı, aşırısı olmaz. İslam, İslam'dır'

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Erdoğan, "Ilımlı İslam dedikleri, tamamen kendilerinin emrinde ve kontrolünde, kendilerine hizmet eden bir din anlayışıdır. İslam'ın ılımlısı, aşırısı olmaz. İslam, İslam'dır." dedi.

'İslam'ın ılımlısı, aşırısı olmaz. İslam, İslam'dır'
25-11-2017 03:02

İSTANBUL

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, "Ilımlı İslam dedikleri, tamamen kendilerinin emrinde ve kontrolünde, kendilerine hizmet eden bir din anlayışıdır. İslam'ın ılımlısı, aşırısı olmaz. İslam, İslam'dır. İslam devletlerini ve Müslüman şahsiyetleri, 'İslami terörizm' yaftasıyla korkutup, ılımlı İslam'a razı etmeye çalışıyorlar. Bu proje, bir emperyalizm oyunudur. İslam'ın orta yolu ve vasat ümmeti hiç şüphe yok ki Ehl-i Sünnet yoludur." dedi.

Erdoğan, İlim Yayma Vakfı Kur'an ve Tefsir Akademisi'nce Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Raşit Küçük Salonu'nda düzenlenen, "Kur'an Araştırmalarında Akademik Tefsir Tezleri-Batı ve İslam Dünyası Mukayesesi" sempozyumunda yaptığı konuşmada, Kur'an'a hizmetin her Müslümanın görevi olduğunu söyledi.

Kur'an'ın Müslümanların hayat rehberi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Kur'an'ın muhatapları olarak görevimiz, Kur'an'ı doğru anlamaktır. Kur'an'ı doğru anlamaksa, ilahi bir kelam olan Kur'an'ın zaman, mekan ve çağlar üstü evrensel mesajını, ruhunu, hikmetlerini, hakikatlerini yakalayabilmek demektir. Bu da başta tefsir ilmi olmak üzere ancak Kur'an ilimleri sayesinde olabilir." dedi.

Erdoğan, günümüzde zihinleri modern ve seküler virüslerin sardığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Modern Batı paradigmasının günümüzde hakim paradigma olması nedeniyle, tüm eğitim süreçleri ve akademik süreçler bu paradigma tarafından kuşatılmıştır. Bugün, Kur'an'ı doğru anlamak için, öncelikle atmamız gereken ilk adım, bu modern paradigmanın farkında olarak ama içinde kaybolmadan, sahih bir İslami zihin ile Kur'an'ı anlamaya, yani tefsir ilmine girişmek gerekmektedir. Aksi halde tarih boyu olduğu gibi bugün de Kur'an'ı sadece kendisinin doğru anladığını iddia eden, biri diğerini sapkın ve çizgi dışı gören akımlar ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda, siz ilahiyat camiasına ve tefsir ilmi müntesiplerine naçizane bir önerim olacak, bahsettiğim bu sahih zihne ulaşmak için, fakültelerinizde, enstitülerinizde hem İslami temellere sahip ve hem de dönemini iyi okuyan, yerinde ve yeterli şekilde dönemine müdahale edebilecek, iz bırakabilecek kabiliyette akademisyenler yetişmesi büyük bir zarurettir."

Kur'an'ı doğru anlamak için başvurulacak birinci kaynağın Hazret-i Muhammed olduğunu aktaran Erdoğan, Hazret-i Peygamberin doğru anlaşılmadan Kur'an-ı Kerim'in doğru anlaşılamayacağını kaydetti.

Sünnet-i Seniyye'nin Müslümanlar için yol gösterici olma vasfını her zaman koruduğunu belirten Erdoğan, "Aksi halde ifratçı ve tefritçi akımlar ortaya çıkar ki bu ifratçı ve tefritçi akımlar, maalesef dinimize en büyük zararı veren akımlardır. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bunlar neslimizi ifsat ederler. Bu marjinal ifrat ve tefrit fırkaları gençliği maalesef dinden soğuturlar. Gençlerimizi deizm, nihilizm, agnostizm gibi din dışı akımların pençesinden ancak Kur'an ve Sünnet bütünlüğü içinde koruyabiliriz." şeklinde konuştu.

Erdoğan, emperyalist güçlerin İslam üzerine büyük oyunlar oynamaya devam ettiklerini ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Coğrafyamızda bir yandan ellerine silah verdikleri, kimliğinde Müslüman yazan kişiler üzerinden 'İslami terör' imajı ve algısı üreterek, Müslümanlar üzerinde psikolojik baskı kurmaya çalışırlarken, bir yandan da bunların panzehiriymiş gibi, ''Ilımlı İslam' adı altında, kendi imal ettikleri bir dinin pazarlamasını ve dayatmasını yapıyorlar.

Ilımlı İslam dedikleri, tamamen kendilerinin emrinde ve kontrolünde, kendilerine hizmet eden bir din anlayışıdır. İslam'ın ılımlısı, aşırısı olmaz. İslam, İslam'dır. İslam devletlerini ve Müslüman şahsiyetleri, 'İslami terörizm' yaftasıyla korkutup, ılımlı İslam'a razı etmeye çalışıyorlar. Bu proje, bir emperyalizm oyunudur. İslam'ın orta yolu ve vasat ümmeti hiç şüphe yok ki Ehl-i Sünnet yoludur."

Uluslararası ilk sempozyum

Kur'an ve Tefsir Akademisi Başkanı Prof. Dr. Bilal Gökkır da sempozyumun, bugüne kadar bilinçli olarak hep çalıştay ve eğitim programları düzenleyen, Kur'an ve Tefsir Akademisi'nin uluslararası ilk sempozyumu olduğunu dile getirdi.

Gökkır, Kur'an ve Tefsir Akademisi olarak bu yıl tefsir alanındaki akademik tezleri gündemlerine aldıklarını anlatarak, "Bu sempozyumun altyapısı Akademik gelişim programlarındaki öğretim üyesi ve genç akademisyenler ile birlikte hazırlanmıştır. Bu konuda yıl içinde 2 çalıştay yaptık. Bu çalıştaylarda Türkiye'deki bilimsel verileri toplayıp değerlendirmeye aldık. Dolayısıyla bu sempozyuma Türkiye olarak altyapıyı hazırlayarak geldik. Sempozyuma yurt dışından katılan değerli akademisyenlerimizin katkısıyla uluslararası mukayese imkanı yakalamış olacağız." ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, AK PARTİ İstanbul Milletvekilleri İsmet Uçma ile Mustafa Şentop, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal sempozyuma birer telgraf gönderdi.

Sempozyumda, "Tarihten Günümüze Mushaf-ı Şerif Sergisi" açıldı.

Programa, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel Çelikbilek, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Emin Arat, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, Kerala İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam Ahmed ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Sempozyum, Cumartesi ve Pazar günü gerçekleştirilecek oturumlarla sürecek.

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER