Londra
İskoçya Bölgesel Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon, İngiltere'nin yeni Başbakanı Boris Johnson'a "Brexit" konusundaki tutumunu sürdürmesi halinde İskoçya'nın bağımsızlık hazırlıklarını sürdüreceği uyarısı yaptı.
Sturgeon, Theresa May'den başbakanlık görevini dün devralan Johnson'a yazdığı mektupta, yeni Başbakan'ı tebrik ederken, Brexit konusunda da uyarılarda bulundu.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) anlaşmasız şekilde ayrılıp İskoçya'yı da peşinden sürüklemesi halinde bunun İskoçya'da 100 bin kişiyi işsiz bırakacağını belirten Sturgeon, şu ifadeleri kullandı:
"AB ile serbest ticaret anlaşması yapılsa bile bu İskoçya'da kişi başına geliri bin 600 sterlin azaltacak. Sizi, Brexit konusundaki politikanızın İskoçya'ya etkilerini ve İskoç halkına kalıcı zarar vermekten kaçınmak için tutum değiştirmenizin niçin zorunlu olduğunu anlamaya çağırıyorum.
Ancak 31 Ekim'de AB'den anlaşmalı veya anlaşmasız ayrılmak konusundaki sözleriniz dikkate alındığında, İskoçya'da bizim de başka bir seçeneğe her zamankinden fazla ihtiyacımız var. 2016'da (halktan) aldığımız demokratik yetkiye dayanarak İskoçya hükümeti olarak, halkımıza bağımsız ülke olma şansını vermeye dönük hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. İskoç halkının kendi geleceğini tayin hakkı, saygı duyulması gereken temel demokratik bir haktır."
Sturgeon, mektubunda, İskoç parlamentosunun yaz tatili sonrasında yeni bağımsızlık referandumu için gerekli çerçeve yasayı ele alacağını kaydetti.
Yasa tasarısı parlamentoda
İskoç hükümeti ülkede dilediği konuda referanduma gidilmesine imkan verecek çerçeve yasa tasarısını önceki ay bölgesel parlamentoya sunmuştu.
Tasarının yasalaşması halinde ülkenin İngiltere'den bağımsızlık için yeni bir referanduma gitmesine de zemin sağlanacak.
Sturgeon, daha önce yaptığı açıklamada, bağımsızlık referandumu için 2020'yi işaret etmişti ancak referandum için Londra'daki merkezi hükümetin de izin vermesi gerekiyor.
Brexit etkeni
İskoçya'da 2014'teki bağımsızlık referandumunda, yüzde 55'le İngiltere ile birlik içinde kalma kararı çıkmıştı. Sonuçta, "İskoçya'nın İngiltere'den ayrılması durumunda AB'den de ayrılmış olacağı" şeklindeki propaganda etkili olmuştu. 

Brexit referandumunda yüzde 62 oranında AB'de kalınmasından yana oy kullanılan İskoçya'da, ülke genelinde Brexit tarafının kazanmasının ardından bağımsızlık talepleri yeniden yükselmeye başlamıştı.
Ancak yeni referandum talebi, İskoç Ulusal Partisinin 2017 erken seçiminde 21 milletvekili kaybetmesiyle geçici olarak askıya alınmıştı.

İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda Londra'daki merkezi hükümetin yönettiği Birleşik Krallık çatısı altında yer alıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com