ANKARA
Milli Eğitim Bakanlığı, salgın sürecinde başlatılan uzaktan eğitim sürecinde, Türkiye'deki engelli öğrencilerin eğitiminin sekteye uğramaması için dijital eğitim materyalleri geliştirilmesi konusunda çeşitli uygulamaları hayata geçirdi.
Bakanlık, özel eğitim alan engelli öğrencilerin uzaktan eğitiminde öğretmenlerden velilere, TRT EBA Televizyonlarından, EBA ve canlı derslere kadar pek çok alanı aktif kullanmak için yoğun çaba harcadı.
Bu kapsamda, işitme engelliler için TRT EBA TV'de yayınlanan tüm ders içerikleri işaret diline çevrildi.
Görme engelli öğrenciler için ilk etapta 200'e yakın ders videosu, sesli betimleme yoluyla EBA'nın internet sayfasında ve mobil uygulamada yayınlandı.
Bakanlık, 4 bine yakın ders videosunun sesli betimleme yoluyla da anlatımı için çalışmalarını sürdürüyor.
Çalışma tamamlandığında ders içeriklerinin tamamı, dijital platformlar üzerinden öğrencilerin hizmetine sunulacak.
MEB, uzaktan eğitimin ardından 2 Mart itibarıyla Türkiye genelinde tüm özel eğitim okullarında ve özel eğitim sınıflarında tam zamanlı yüz yüze eğitime geçti. Bu okullarda tam zamanlı eğitim, 4-8 kişilik sınıflarda haftada 5 gün, bir ders saati 30 dakika olacak şekilde devam ettiriliyor.
Bu kapsamda, öğrenci sayısının uygun olması dolayısıyla bu okullarda sosyal mesafe kuralı tam olarak sağlanabiliyor.
Öğrencilerin neredeyse tamamı yüz yüze eğitime okula geliyor
Anadolu Ajansı ekibi, Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Ortaokulu ile Mithat Enç Görme Engelliler Ortaokulunda salgın sürecinde bir gün boyunca yüz yüze eğitimin nasıl yürütüldüğünü görüntüledi.
Türkiye genelinde toplam 10 bine yakın işitme engelli öğrenci eğitim alıyor. Bu öğrencilerin büyük çoğunluğu ile işaret dili ile iletişim kuruluyor. Bir kısmı ise işaret dilinin yanında dudak okuyarak, jest ve mimiklerle iletişimini güçlendiriyor.
Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Ortaokulu Müdürü Cengiz Polat, Mart 2020'de Türkiye'deki ilk vakanın görülmesinin üzerinden geçen bir yılda, uzaktan eğitimde büyük gelişim sağlandığını ifade etti.
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün salgın sürecindeki eğitime ilişkin kendilerinden sürekli geri dönüş aldığını aktaran Polat, "Hiçbir uzaktan eğitim süreci elbette yüz yüze eğitim kadar başarılı olamaz.
Ama ona en yakın nasıl olabilir, bunun hesabı yapıldı. Kasım ayı itibarıyla uzaktan eğitimde çocuklara çok daha iyi ulaşabildik.
EBA'da günün her saatinde canlı ders yapılabildi, EBA'daki özel eğitim materyalleri ile derslerimize devam ettik." diye konuştu.
Yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte salgına karşı maske, mesafe ve temizlik konusunda okulda çok ileri düzeyde önlemler alındığını aktaran Polat, "2 Mart'ta yüz yüze eğitime başladığımızda çok rahattık. Çünkü okulun her tarafında salgına karşı önlemlerimiz tamdı.
Şu anda 100 öğrencimizin 94'ü yüz yüze eğitime devam ediyor. 6 öğrencimizin kronik rahatsızlığı olduğundan uzaktan eğitime devam ediyorlar ve onlara da gerekli desteği veriyoruz." diye konuştu.
Özellikle işitme engelliler için yüz yüze eğitimin önemini vurgulayan Polat, bu kapsamda maske kullanımının iletişimde zaman zaman sıkıntılar doğurabildiğini ancak bu sıkıntıyı aşmak için öğretmenlerin seferber olduğunu ifade etti.
Polat, salgın dönemi bile olsa tüm özel eğitim okullarının ve hatta normal eğitim yapan okulların kapanmasını istemediklerini dile getirdi.
"Engelleri aşmaya çalışıyoruz"
Beden eğitimi öğretmeni Mehmet Ertuğrul da öğrencilerin maske, mesafe ve temizlik konusundaki kurallara büyük oranda uyduğunu ifade ederek, "Bazı öğrencilerimiz dudak okuyor, bazı öğrencilerimiz hafif duyarken bazı öğrencilerimiz hiç duymuyor.
Haliyle maske hem öğrencileri hem de bizi etkiliyor. Bu engeli de bir şekilde aşmaya çalışıyoruz.
Daha çok işaret dili ile anlaşıyoruz, anlaşılmadığı zaman bir kaç defa tekrar yapıyoruz.
Tabii zorlanıyoruz açıkçası, maskenin bir an önce çıkarılıp normale dönmeyi bekliyoruz." diye konuştu.
Ertuğrul, salgın süreci ilerlese dahi okullarının kapanmamasını istediklerini belirterek, "Çünkü bizim okullarda yüz yüze eğitim çok önemli.
Uzaktan eğitim bizim için oldukça zor oluyor." dedi.
Öğrenciler şeffaf ama buharlaşma yapmayan maske istiyor
Aralarında Melek Köse, Meltem Çavdaroğlu, Sibel Topçuoğlu'nun bulunduğu çoğu öğrenci ise maske nedeniyle dudak okumada sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek, şeffaf ancak buharlaşma yapmayan maskelerin üretilmesini istedi.
Ellerini yoğun kullanan görme engelliler için üst düzey hijyen önlemi
Türkiye genelinde 6 bine yakın görme engelli öğrenci eğitim alıyor. Bu öğrenciler ellerini yoğun kullanmanın gerektirdiği sıkı hijyen kurallarına riayet ederek yüz yüze eğitimlerine devam ediyor.
Mithat Enç Görme Engelliler Ortaokulu Okulu Müdürü Hasan Altın, temizlik ve maske konusunda büyük yol aldıklarını ancak çocukların özel durumu nedeniyle sosyal mesafenin istenildiği şekilde ayarlanmasında sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.
Kendisi de görme engelli olan sınıf öğretmeni Bekir Boztaş, bu öğrencilerin dokunsal ve işitsel eğitim materyallerini ağırlıkla kullandıklarını vurgulayarak, "Materyallerimizi sürekli temizleyerek, öğrencilerimizin el temizliğine de sürekli dikkat ederek salgına karşı önlem alıyoruz." dedi.
"Koluna girdiğim arkadaşıma yüzümü az dönüyorum"
Okulun öğrencilerinden Yiğit Alp Yönden, yüz yüze eğitimi sevdiğini çünkü arkadaşlarıyla ancak bu şekilde okulda buluşabildiğini söyledi.
Yönden, salgına karşı aldığı önlemleri, "Arkadaşlarıma çok yaklaşmıyorum, pek temas etmiyoruz. Sadece bazen arkadaşımın elinden tutarak onu bir yere götürmem gerekiyor, bu yüzden sosyal mesafeyi sağlamada sıkıntı yaşıyorum.
Maskemle burnumu ve ağzımı kapatıyorum, arkadaşıma yüzümü az dönüyorum, onu bir yere götürdükten sonra ellerimi hemen yıkıyorum." sözleriyle anlattı.
Selma Kasap