IŞİD zulmünden kaçarak canlarını kurtaran Suriyelilerin anlattıkları dehşete düşürdü.
Dört aile, kabus dolu anlar ve buna rağmen topraklarına olan özlemleri. Gaziantep’in Suriye sınırında bulunan Cerablus kentinde gün içerisinde aralıklarla duyulan silah seslerini bölgeden kaçarak canlarını kurtaran ailelerin yaşadıkları dehşet dolu dakikalar adeta örter nitelikte. İŞİD’in hakimiyeti altında bulunan bölgede kısa süre içerisinde Gaziantep’in Karkamış ilçesine gelerek sığınan ve burada hayatlarını idame ettirmeye çalışan aileler karşılaştıkları ürkütücü manzaralara rağmen yine de topraklarına olan özlemlerini dile getirdiler. Tek göz odalı beton zemin üzerine serdikleri kağıtları eski kilimlerle örterek yaşam alanı oluşturmaya çalışan dört aile zulmün ve özlemin sesi oldu, adeta IŞİD’e ateş püskürdü.
45 YAKININI KAYBETTİ
Adı Muhammet El Hasan. Cerablus’ta tam 5 ay boyunca muhalif gruplarla bir araya gelerek IŞİD’e karşı savaştıklarını anlatan genç adam, kanlı mücadelede tam 45 yakınını kaybettiğini söyleyerek; “IŞİD geri çekilirse topraklarımıza geri döneceğiz. IŞİD orada oturuyor biz burada da perişan oluyoruz. 5 ay boyunca IŞİD ile savaştım. Savaşta 45 kişiye yakın akrabalarımı kaybettim” dedi.
HAPİS GEREKÇELERİ NAMAZ
DAİŞ ’in bölgede uzun süredik hakimiyet sürdürdüğünü anlatan Ahmet El Hasan, kanlı örgütün bölgede namaz saatinde dışarıda bulunanları toplayarak hücrelere hapsettiklerini belirtti. El Hasan; “IŞİD namaza gitmeyenleri yalandan hapise atarak öldürüyorlar. Benim neredeyse tüm akrabalarımı IŞİD öldürdü. Şimdi Türkiye’deyiz ama bak nasılız. IŞİD yüzünden herkes topraklarından kaçıyor” diye konuştu.
“IŞİD TAM BOĞAZINI KESİYORDU Kİ..”
Ahmet El Hasan Cerablus’ta kardeşinin IŞİD terör örgütü üyelerince öldürülmek istendiğini dehşet dolu sözlerle şöyle anlattı:
“Ben kendim de IŞİD’le savaştım orada muhalif gruplar arasında. Yaklaşık 5 ay savaştım ve ayağımdan vuruldum. Tam dört kez ameliyat geçirdim. Benim amcamın oğlu IŞİD’in elinden son anda kurtuldu. Tam onun boğazını kesecekleri anda biranda bırakmışlar. Amcamın oğlu Ali de baygın taklidi yaparak daha sonra 1 saat süre ile yürüyerek sınırı geçerek yanımıza geldi.”
(İHA)
