Genel

Irak'ta Haşdi Şabi'ye dokunulmazlık tartışması

Irak'ta Sünni sivillere yönelik insan hakları ihlalinde bulunan Şii milis gücü Haşdi Şabi'ye "dokunulmazlık" verilmesi için hazırlanan yasa tasarısı Sünnileri kaygılandırıyor.

Irak'ta Haşdi Şabi'ye dokunulmazlık tartışması
20-09-2016 17:08
BAĞDAT (AA) - Irak'ta Sünni sivillere yönelik insan hakları ihlalinde bulunan Şii milis gücü Haşdi Şabi'ye "dokunulmazlık" verilmesi için hazırlanan yasa tasarısı Sünnileri kaygılandırıyor.

Irak Meclisi'nde Şii lider Ammar el-Hekim'e bağlı Muvatın Grubu, içinde barındırdığı silahlı grupların İran'a yakınlığıyla bilinen Haşdi Şabi'ye dokunulmazlık için yasa tasarısı hazırladığı ve bunu meclisten geçirmeyi planladığı belirtildi.

AA muhabirine konuşan Muvatın Grubu Milletvekili Muhammed Leggaş, Haşdi Şabi'ye dokunulmazlık içeren yasa tasarısını meclise sunacaklarını ifade ederek, tasarının meclisten geçerek yasal statüye kavuşacağını ileri sürdü.

Sünniler kaygılı
Sünni Milletvekili Raad Dehleki, Irak'taki yasalar Cumhurbaşkanı ve Başbakana dahi dokunulmazlık vermediğini, bu hakkın sadece milletvekillerine tanındığını belirterek, söz konusu milis gücüne dokunulmazlığın verilmesi anayasanın ihlali ve tehlikeli bir adım olacağını belirtti.

"Haşdi Şabi hiçbir yasası bulunmayan ve yasal olmayan gayri meşru bir yapıdır." diyen Dehleki, "Sünni sivillere karşı ihlallerde bulunan bu yapıya dokunulmazlık verilmesine karşı çıkacağız ve oylamada ret oyu kullanacağız." ifadelerini kullandı.

"İmkansız bir durum"
Sünni Milletvekili Mahasin Hamdun da, Haşdi Şabi'ye dokunulmazlık öneren yasa tasarısına şiddetle karşı olduklarını belirterek, "Bu tasarının yasalaşmasını onaylarsak bunların (Şii milis) halkımıza (Sünni) karşı yaptıklarını meşrulaştırmış olacağız ve aynı zamanda DAEŞ'in kontrolünde bulunan Musul ve diğer bölgelerde tekrar insan hakları ihlalinde bulunmalarının önünü açmış olacağız. Bu da bizim açımızdan imkansız bir durumdur." diye konuştu.

"Haşdi Şabi'nin işlediği suçlar belgelendi"
Bağdat İnsan Hakları Merkezi Başkanı Muhanned İsavi konuyla ilgili AA'ya yaptığı değerlendirmede, şunları söyledi:

"Haşdi Şabi, mezhepsel arka planı olan, birçok terör eyleminde bulunan ve hukuk açısından insanlığa karşı suç olarak sayılan eylemlerde bulundu. Bu yapıya ait milislerin Bağdat kemeri denilen bölge, Enbar, Salahaddin ve Diyala'daki sivillerin canına ve malına yönelik işlediği suçlar belgelendi. Bu yasanın hazırlanması suç işleyenlerin yargılanmasının önünü kapatmayı hedefliyor. Ayrıca bu tasarıyı hazırlayan siyasi grupların Haşdi Şabi'nin suç işlediğini kabul ettiği ve bunu örtbas ederek korumak istediklerini de gösteriyor."

"Terörle mücadele etmesi Haşdi Şabi'ye terörist grupların yaptığının benzerini sivillere karşı yapmasını mubah kılmıyor." diyen İsavi, bu tasarının yasalaşmasıyla ülkedeki bazı siyasi ve dini (Şii) liderlerin de işlediği suçlardan dolayı güvence altına alınmasının amaçlandığını aktardı.

"Daha fazla katliama imza atacak"
insanlık suçu işleyenlerin korunması, hayatını kaybedenlerin hak ve hukukunu hiçe sayan bu tasarının meclisten geçmemesi gerektiği çağrısında bulunan İsavi, "Bu tasarı yasalaşırsa Haşdi Şabi daha fazla insanlık suçu işleyecek ve katliama imza atacak. Şayet tasarı meclisten geçerse veto için federal mahkemeye başvuruda bulunacağız." dedi.

Irak hükümetinin Haşdi Şabi'ye bağlı silahlı grup mensuplarını işledikleri suçtan dolayı tutuklayıp yargıya teslim etmediğini ifade eden İsavi, hükümeti bunların yaptığı suçları görmezden geldiğini dile getirdi.

Çok sayıda Sünni infaz edildi
Irak'ın Necef kentinde ikamet eden ve ülkedeki en büyük Şii dini merci kabul edilen Ayetullah Ali Hüseyin es-Sistani, DAEŞ'in Musul'u ele geçirmesi, Bağdat'ın batısındaki Enbar ve kuzeyindeki Salahaddin ilinin merkezi Tikrit'i de güvenlik güçlerinin hiçbir direnişi olmaksızın kontrol altına alması üzerine örgütün Bağdat'a yöneleceği endişesiyle 13 Haziran 2014 tarihinde Şiiler terör örgütü DAEŞ'e karşı "cihat" çağrısı yaptı. Sistani'nin bu çağrısı üzerine binlerce Şii milisten oluşan Haşdi Şabi örgütü oluşturuldu.

Söz konusu oluşum, Musul, Tikrit ve Enbar'da DAEŞ'e karşı direniş gösteremeyen ve kırılma yaşayan Irak güvenlik güçlerine takviye olarak kurulmuş olsa da, daha sonra Sünnilere yönelik Tikrit, Diyala ve diğer bölgelerde mezhepçi tutum sergileyip zaman zaman ev ve iş yerlerini ateşe vermenin yanında yağma gibi insan haklarını ihlal eden eylemlerde bulundu. Haşdi Şabi'nin Tikrit'te Sünnilere yönelik insan hakları ihlallerinde bulunması nedeniyle Enbar ilinin merkezi Ramadi operasyonuna Irak ordusunun yanında katılmasına izin verilmemişti.

Felluce'yi DAEŞ'ten geri alma operasyonları sırasında bu gücün mensuplarının, Saklaviye'de çatışmalardan kaçan onlarca sivili toplu halde infaz ettiği belirtilmişti.

Haşdi Şabi'nin, evlerini terk eden Felluceli ailelerin erkeklerini kadınlardan ayırarak toplu şekilde infaz ettiği ve milislerin İran'a sınırı olan Diyala vilayetine bağlı bazı ilçe ve köylerin DAEŞ'ten geri alınmasına rağmen yöre halkının evlerine geri dönmesinin engellendiği aktarıldı.

Beklenen Musul'u kurtarma operasyonuna katılma ısrarını devam ettiren Haşdi Şabi, daha önce işlediği suçların benzerini Musul'daki sivillere karşı işlemesinden kaygılandıkları için Sünni liderler ve siyasal gruplar tarafından reddediliyor.

Haşdi Şabi çatısı altındaki gruplar
Musul'u DAEŞ'ten geri alma operasyonuna katılması Sünniler tarafından reddedilen Haşdi Şabi milislerinin sayısıyla ilgili resmi bir veri yok ancak bu örgütlenme altında yaklaşık 300 bin civarında milis olduğu belirtiliyor. Haşdi Şabi çatısı altında bulunan başlıca milis güçleri:

Bedir Güçleri, Ketaib Hizbullah, Asaib Ehlulhak, Ketaib İmam Ali, Ketaib Seyidu'ş-Şuheda, Seraya el-Horasani, Ensar el-Merceiyye Tugayları, Ali Ekber Tugayları, Firkatu'l Abbas el-Kitaliyye, Seraya Aşura, Seraya Ensar el-Akide, Seraya el-Cihad, Feylak el-Karrar, El-Muntazar Tugayları.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER