İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan inşaat işçisi M.A.’yı (45), 26 Temmuz günü inşaatta çalışırken arayan bir kişi, “Darbecilerin hesabını ele geçirdiğini, emniyetin onlara operasyon düzenlemesi için Merkez Bankası’ndan kendisine para aktarıldığını ve bankaya giderek para çekip verilen hesaba yatırmasını’ söyledi.
Telefonda kendini emniyet amiri olarak tanıtan dolandırıcıya ilk başta inanmayan M.A., dolandırıcının bu kez telefonu savcı olarak nitelendiren birine vermesi ve savcı olarak tanıtılan kişinin ‘Hemen en yakın karakola git’ demesi üzerine inanmaya başladı. Karakola geldiği anda kapıdan girmemesi söylenince şüphelenen M.A., bu kez Bitlis’te tatil yapan eşinin gözetim altında olduğunun söylenmesi ve sesini duymasıyla tuzağa düştü. Paniğe kapılan M.A., verilen 3 farklı hesabına toplamda 20 bin TL para yatırdı. Telefonun şarjının bitmesiyle dolandırıldığını anlayan M.A., hemen polise başvurdu.
“Merkez Bankası’nın hesabıma para aktardığını söylediler”
İnşaatta çalışırken aranan, üzerini değiştirmeden, telefonu kapatmadan gerekli talimatları yerine getirmesi belirtilen M.A., yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Beni arayan şahıs, İzmir emniyet amirlerinden biri olduğunu ve hesabımdan para çekildiğini ve bunu da yapanların darbeciler olduğunu, son günlerde darbecilerin bazı vatandaşların hesabına girerek boşalttıklarını, aynı olayın benim de başıma geldiğini söyledi. Ardından acil bir şekilde üstümü değiştirmeden ya karakola ya da bulunduğum adliyeye gelmemi istediler. Ben buna inanmadığımı söyleyince, telefonu alan ve savcı olduğunu söyleyen şahıs benim acil bir şekilde karakola gitmemi istedi. Ben de olayın içine savcı, polis, karakol girince bir şekilde inandım. İş yerinden çıktım, telefonu da kapatmamam söylendi. Tam karakola varmadan, bu şahısların suçüstü yakalanması için darbecilerin adına belli bir miktar para yatırmamı istediler.”
“Tatildeki eşimin sesi dinletilince inandım”
Dolandırıcılara parasının olmadığını söyleyen M.A ardından eşinin sesini duyması ile tuzağa düşürüldü. M.A, “Paramın olmadığını söyleyince şahıs, Merkez Bankası’nın benim hesabıma para aktardığını, bu paradan bir miktar o darbecilere yatırmamı söyledi. Ben tekrar inanmadım. Ancak benim çocuklarım ve eşimin bir hafta önce Bitlis’e gittiklerini ve şu anda emniyetin gözetiminde olduğunu söyleyince ve bir de eşimin sesini de sanki karakolda polislerle konuşuyormuş gibi 2-3 dakika bana dinletince tabi ki ben inandım" dedi.
Darbecileri operasyonla yakalanıyormuş gibi yaptılar
Ardından kendi hesabından kredi çeken ancak kredi çektiğinden habersiz Merkez Bankası’nın yatırdığı parayı çektiğini zanneden M.A, “Postaneden çıktıktan sonra bu şahıs darbecinin bankada olduğunu ve emniyet güçleri tarafından yakalandığını söyledi. Akabinde ikinci ve üçüncü şahıslarında bu şekilde yakalanması için tekrardan para yatırmamı söylediler. Paramın olmadığını söyleyince yine Merkez Bankası’nı devreye sokarak bir bankaya benim hesabıma devletin parasından aktardığını söyledi. Ben bankaya gittim. Yaklaşık bir saat önce bana para vermeyen bankanın Üçyol şubesinde bu sefer 4 bin TL alabildim ve yine postaneden ikinci darbeci için de para yatırdım. İlk gittiğimde hesabımın haricinde kredi kartımdan para alamayacağımı söyleyen banka, ikinci şubede kredi kartımdan bana para çekip verdiler” diye konuştu.
“Hep ‘Allah yar ve yardımcımız olsun’ diyordu”
Hangi bankada hesabının bulunduğunu dolandırıcıların bildiğini ve o bankalara gitmesinin söylendiğini de belirten M.A., “Bütün bunlar olurken, dolandırıcı telefonun açık kalmasını söylüyor ve her konuşmanın sonunda “Allah yar ve yardımcımız olsun” diyordu. Şarjım eğer biterse bir dolu şarj almamı söylediler. Tabi ki o arada benim şarjım bitti, eve gittim üzerimi değiştirdim. Dolandırıldığımı geç de olsa anladım, hemen 155’i aradım. Onlar da dolandırıldığımı söyleyince doğru karakola gittim. Ben olay sıcağı sıcağınayken anlamadım, sonra şarj olayından bahsettiklerinde olayı anladım. Eşimi aradım 'Eyvah, sen dolandırılmışsın' dedi” ifadelerini kullandı.
“Bu FETÖ’nün dolandırıcı çetesi de olabilir”
Dolandırıcı çetesinin belki de FETÖ terör örgüte para aktardığına işaret eden M.A., “Bu kişilerin darbeci çete olabileceğini de düşünüyorum. Bu şekilde de havuzlarına, kendi hesaplarına vatandaşlardan para aktarabileceklerine inanarak bunun bir an önce aydınlığa kavuşmasını istiyorum. Ben sonuçta bir inşaat işçisiyim. Bu olay başıma geldi başkasının da başına gelsin istemiyorum” dedi.
4 çocuğu için hayırseverlerden yardım istedi
Devlet büyüklerine seslenerek şahısların yakalanıp adaletin önüne çıkarılmasını talep eden M.A., en büyüğü 15 yaşında olan 4 çocuğu olduğunu ve evini zar zor geçindirirken başına böyle bir olay gelmesiyle çok mağdur olduğunu söyledi.
"Ödemezsem haciz başlatacaklar"
Bankadan çekilen krediyi 15 gün içinde ödemezse haciz geleceğini de belirten M.A., sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuklarıma inşaatta çalışarak, gündelik de olsa gidip çalışarak rızkını sağlamaya çalışıyorum. Bunu yaparken böyle hazin bir olay başıma geldi. Bu paranın 13 bin 500 TL'sini kredi kartlarımdan çekmiştim. Verebilecek durumum da yok, vermesem de haciz başlatacaklar. 15 gün müddet verdiler. İstirhamım 4 öğrencim var. Onları okutmak için de olsa hayırsever iş adamlarımızın ve vatandaşlarımızın yardımlarını bekliyorum.”
Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri
dikGAZETE.com