SİVAS (AA) - Sivas'ın Gürün ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Necati Tuncay, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın ilkokul yıllarında dürüst, çalışkan ve başarılı bir öğrenci olduğunu belirtti.
Necati Tuncay (74), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gürün'deki Cumhuriyet İlkokulunda 1969-1972'de, İsmet Yılmaz'ın 3, 4 ve 5. sınıflarda öğretmenliğini yaptığını söyledi.
Yılmaz'ın eğitim gördüğü sınıfın çok kalabalık olduğunu dile getiren Tuncay, "73 mevcutlu bir sınıftı. Zaman içinde çocuklar bana, ben de onlara uyum sağladım. İçinde çok değerli cevherlerin olduğunu fark ettim. Bunlardan birisi de çok değerli bakanımız İsmet Yılmaz Bey idi. O bambaşka bir insandı. Allah'a her zaman şükrediyorum, böyle bir insan yetiştirdim, Allah bunu bana nasip etti. Bundan büyük bir keyif alıyorum." dedi.
"Birleştirici, yapıcı özelliği var"
Tuncay, 33 yıl öğretmenlik yaptığını ancak Bakan Yılmaz'ın eğitim gördüğü sınıfın tadını hiçbir yerde bulamadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Öğrenciliği çok başarılıydı, çok akıllı, zeki, ağırbaşlı ve usluydu. Sınıfımda çok zeki çocuklar vardı ama onlar bunu hep dışa vururlardı. İsmet Yılmaz ise oturaklı, kendini kabul ettiren bir yapıya sahipti. Bugün de öyle, o zaman da öyleydi. Münazaralar yapardık, ben geri çekilirdim, sınıf jüri olurdu, konuyu kendileri bulurlardı. Bir tez bir de antitez kurulurdu. O yıllarda çocuklar tartışmayı ve doğruyu bulmayı öğrenirlerdi. Sınıf değerlendirme yapardı, puan verirdi, sonunda hep İsmet Yılmaz'ın bulunduğu grup birinci olurdu. Öyle bir yapıya sahipti. Birleştirici, yapıcı özelliği var, bugün hala aynı özelliğini taşıyor."
Yılmaz'ın ilkokulda özellikle matematik dersini çok sevdiğini anlatan Tuncay, "Matematikçiydi, edebiyatçıydı, bütün derslerde başarılıydı. Bugüne geleceğini ufukta görüyordum. İleride büyük bir adam olacağını çok iyi biliyordum. Bugün de devletimizin, hükümetimizin, ilçemizin iftiharlarından biridir." dedi.
Tuncay, Bakan Yılmaz'ın yapıcı bir kişiliğe sahip olduğunu vurgulayarak, "En mükemmel tarafı da dürüsttü. Bugün İsmet Yılmaz'a hazine devretsen ona bir yanlış yaptıramazsın, öyle bir yapıya sahip." ifadelerini kullandı.
"Paşa" diye hitap ediliyordu
Yılmaz'a "paşam" diye hitap ettiğini belirten Tuncay, "Paşa lakabını rahmetli babası İbrahim amcadan öğrendik. Biz de 'paşa' demeye başladık. Arkadaşları da İsmet Yılmaz, İsmet ya da paşa derlerdi." şeklinde konuştu.
Tuncay, Yılmaz'ın çok fazla kitap okuduğunu ve genellikle ilk derslerinin onun sorularını yanıtlamakla geçtiğini söyledi.
Öğrencisi Yılmaz'ın ufkunun açık olduğunu belirten Tuncay, şunları kaydetti:
"Bu insanın ülkeye, vatana, millete, ilçeye, Sivas'a büyük şeyler katacağını, büyük bir katkı koyacağını o günden tahmin edebiliyordum. Meslek hayatımda, emeklilik hayatımda onunla gerçekten iftihar ediyorum. Allah ona güç versin. Bu ülkenin bugün de yarın da başından eksik olmasın. Hükümetimizin, devletimizin de başından eksik olmasın. Onu çok seviyorum. Doyamayacağım bir güzellik yaşattı bana. Allah uzun ömür versin."