İstanbul’daki ilk Türk şehitliği üzerine kurulan Şehitlik Dergâhı arazisinde yeniden inşa edilen Nafi Baba Tekke binası, Bizans Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürüldü.
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü sınırları içinde yer alan Şehitlik Dergâhı arazisinde inşa edilen tekke binasının, rektörlük tarafından Bizans Araştırmaları Merkezi yapıldığı iddia edildi.
ARAZİ 35 YIL ÖNCE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NE DEVREDİLMİŞ
Kalkınma Bakanlığı’nın bütçesiyle “Nafi Baba Tekke Koruma Projesi” olarak isimlendirilen binanın, kısa süre önce Bizans Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürüldüğünü anlatan Kültür Tarihçisi-Yazar İbrahim Ethem Gören, kaygılarını dile getirdi. İslam toplumunda Uhud Şehitliği’nden sonra ikinci toplu şehit kabirlerinin bulunduğu Şüheda Kuyusu’nun köpek yuvası haline geldiğini de anlatan Gören, restorasyonu tamamlanan Nafi Baba Tekke binasının Bizans Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürüldüğünü anlatarak, Boğaziçi Üniversitesi’nin, Nafi Baba Tekkesi binasının, Nafi Baba’nın ve İstanbul’un Fethi’nin ruhu ile pek bağdaşmayacak şekilde Bizans Araştırmaları Merkezi’ne tahsis edildiğini kaydetti.
Gören, “1980 Yılında Aile’den Nafi Baba’nın torunu hazine avukatı Ali Artemel tekke arazisini Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışlıyor. 1980 yılında arazi Boğaziçi Üniversitesi’ne geçiyor. 2008 - 2009 yılına kadar tekke arazisi kendi hali merhum kaldıktan sonra Kalkınma Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu fonla Nafi Baba tekkeyi koruma projesi kapsamında bir fon çıkartılıyor. Bu fonla Aralık 2015 ayında tekke binası tamamlanmış oluyor. Fakat Boğaziçi Üniversitesi Nafi Baba Tekkesi’ni, tekke binasını, Nafi Baba’nın ve İstanbul’un Fethi’nin ruhu ile pek bağdaşmayacak bir şekilde Bizans Araştırmaları Merkezi’ne tahsis ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin pek çok kampüsü var. Güney Kampüs’te pek çok yerler var. Kuzey Kampüsü var, Kandilli Kampüsü var, Kilyos Kampüsü var. Pek çok yerde Bizans Araştırma Merkezi kurulabilecekken, özellikle Nafi Baba’da kurulması bizce manidar bir hadisedir. Bu karardan Boğaziçi Üniversitesi’nin vazgeçmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
ŞEHİTLİKTE KÖPEK BARINAĞI
Boğaziçi Üniversitesi’nin bu kararının yeniden gözden geçireceğini ümit etiklerini de ifade eden Kültür Tarihçisi İbrahim Ethem Gören, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kalkınma Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerimiz var. Boğaziçi Üniversitesi’nin bu kararı yeniden gözden geçireceğini ümit ediyoruz. Şehitlik dergahında ikinci bir husus ise İstanbul’un Fethi şehitlerinin kabirlerinin bulunmuş olduğu arazi üzerinde Boğaziçi Üniversitesi bir köpek barınağı inşa etti. O köpek barınağının da biran önce oradan kaldırılmasını istiyoruz. Öğrenciler için tehlike arz ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir ziyaretimizde Şüheda kuyusunun üzerinde başıboş köpeklerin ve berduşların olduğunu gördük. Bu bizi çok üzdü. Bu köpek barınağının da biran önce Boğaziçi Üniversitesi’nden kaldırılmasını istiyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’ne bu yakışmıyor.”
“YAPILAN, İDEOLOJİK BİR SALDIRI”
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Tarih Bölümü öğrencisi Mustafa Tekin, “Bizim şehitlerimiz, şühedamız, Doğu Roma ile yani Bizans Devleti ile çarpışırlarken, mücadele verirken orada şehit oldular. Üniversitenin böyle bir hamlesi kesinlikle ideolojiktir. Birçok arkadaşım bana ‘Bizans Araştırmaları Merkezi kuruldu, buna neden tepki göstermiyorsunuz?’ diye sorarlarken, biz bunun gayet olması gereken bir durum olduğunu, böyle bir alanın gayet nahız olduğunu, Türkiye’de bildiğimizden dolayı desteklediğimizi, bunun hakkında da çokça müspet düşündüğümüzü arkadaşlarımıza her seferinde belirttik. Fakat yaz aylarında kurulan merkezin Nafi Baba Tekkesi gibi bir tekkenin üzerinde olması kesinlikle ideolojiktir ve bize çok büyük bir hakarettir. Bizim milletimiz alıştı, birçok kurum tarafından, birçok örgüt tarafından hakir görünmeye. Fakat bu hakaretin dik alasıdır. Biz buna ne olursa olsun kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu kadar basittir. Önümüzdeki günleri takip edeceğiz” şeklinde açıklama yaptı.
“EYLEME GEÇECEĞİZ”
Tarih Bölümü öğrencilerinden Mehmet Yılmaz da, “Bizim manevi değerimiz olan şehitliğin ve Nafi Baba tekkesine bu şekilde hakaret edercesine, üzerinde evvela Rektörlüğün bire bir izni ile köpek barınağının yapılması ve hakaret edercesine üzerine Bizans Araştırmaları merkezinin kurulmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz. Kamuoyunda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Söylemek istediğimiz şu ki biz buna kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Gerekenin yapılması için de elimizden geleni ardımıza koymayacağız. İlk aşamada bunu kurumsal bir şekilde yapmayı düşünüyoruz. Gerekli kurumlara başvuru yaptık. Okul bu konuda ısrar ederse ikinci aşamamız da farkındalık oluşturmak için eylemsel baza geçeceğiz. Sonuç alacağımızdan kesinlikle eminim" dedi.
Kalkınma Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi’nin hazırladığı Şehitlik Dergâhı (Nafi Baba Tekkesi) Kültür ve Evrensel Değerler Araştırma Merkezi Projesi’ne yüklü miktarda kaynak aktararak tekke binasının tarihi temelleri üzerinde yeniden inşa edilmesini sağlamıştı.
)İHA)
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü sınırları içinde yer alan Şehitlik Dergâhı arazisinde inşa edilen tekke binasının, rektörlük tarafından Bizans Araştırmaları Merkezi yapıldığı iddia edildi.
ARAZİ 35 YIL ÖNCE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NE DEVREDİLMİŞ
Kalkınma Bakanlığı’nın bütçesiyle “Nafi Baba Tekke Koruma Projesi” olarak isimlendirilen binanın, kısa süre önce Bizans Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürüldüğünü anlatan Kültür Tarihçisi-Yazar İbrahim Ethem Gören, kaygılarını dile getirdi. İslam toplumunda Uhud Şehitliği’nden sonra ikinci toplu şehit kabirlerinin bulunduğu Şüheda Kuyusu’nun köpek yuvası haline geldiğini de anlatan Gören, restorasyonu tamamlanan Nafi Baba Tekke binasının Bizans Araştırmaları Merkezi’ne dönüştürüldüğünü anlatarak, Boğaziçi Üniversitesi’nin, Nafi Baba Tekkesi binasının, Nafi Baba’nın ve İstanbul’un Fethi’nin ruhu ile pek bağdaşmayacak şekilde Bizans Araştırmaları Merkezi’ne tahsis edildiğini kaydetti.
Gören, “1980 Yılında Aile’den Nafi Baba’nın torunu hazine avukatı Ali Artemel tekke arazisini Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışlıyor. 1980 yılında arazi Boğaziçi Üniversitesi’ne geçiyor. 2008 - 2009 yılına kadar tekke arazisi kendi hali merhum kaldıktan sonra Kalkınma Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu fonla Nafi Baba tekkeyi koruma projesi kapsamında bir fon çıkartılıyor. Bu fonla Aralık 2015 ayında tekke binası tamamlanmış oluyor. Fakat Boğaziçi Üniversitesi Nafi Baba Tekkesi’ni, tekke binasını, Nafi Baba’nın ve İstanbul’un Fethi’nin ruhu ile pek bağdaşmayacak bir şekilde Bizans Araştırmaları Merkezi’ne tahsis ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin pek çok kampüsü var. Güney Kampüs’te pek çok yerler var. Kuzey Kampüsü var, Kandilli Kampüsü var, Kilyos Kampüsü var. Pek çok yerde Bizans Araştırma Merkezi kurulabilecekken, özellikle Nafi Baba’da kurulması bizce manidar bir hadisedir. Bu karardan Boğaziçi Üniversitesi’nin vazgeçmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
ŞEHİTLİKTE KÖPEK BARINAĞI
Boğaziçi Üniversitesi’nin bu kararının yeniden gözden geçireceğini ümit etiklerini de ifade eden Kültür Tarihçisi İbrahim Ethem Gören, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kalkınma Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerimiz var. Boğaziçi Üniversitesi’nin bu kararı yeniden gözden geçireceğini ümit ediyoruz. Şehitlik dergahında ikinci bir husus ise İstanbul’un Fethi şehitlerinin kabirlerinin bulunmuş olduğu arazi üzerinde Boğaziçi Üniversitesi bir köpek barınağı inşa etti. O köpek barınağının da biran önce oradan kaldırılmasını istiyoruz. Öğrenciler için tehlike arz ediyor. Geçtiğimiz günlerde bir ziyaretimizde Şüheda kuyusunun üzerinde başıboş köpeklerin ve berduşların olduğunu gördük. Bu bizi çok üzdü. Bu köpek barınağının da biran önce Boğaziçi Üniversitesi’nden kaldırılmasını istiyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’ne bu yakışmıyor.”
“YAPILAN, İDEOLOJİK BİR SALDIRI”
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Tarih Bölümü öğrencisi Mustafa Tekin, “Bizim şehitlerimiz, şühedamız, Doğu Roma ile yani Bizans Devleti ile çarpışırlarken, mücadele verirken orada şehit oldular. Üniversitenin böyle bir hamlesi kesinlikle ideolojiktir. Birçok arkadaşım bana ‘Bizans Araştırmaları Merkezi kuruldu, buna neden tepki göstermiyorsunuz?’ diye sorarlarken, biz bunun gayet olması gereken bir durum olduğunu, böyle bir alanın gayet nahız olduğunu, Türkiye’de bildiğimizden dolayı desteklediğimizi, bunun hakkında da çokça müspet düşündüğümüzü arkadaşlarımıza her seferinde belirttik. Fakat yaz aylarında kurulan merkezin Nafi Baba Tekkesi gibi bir tekkenin üzerinde olması kesinlikle ideolojiktir ve bize çok büyük bir hakarettir. Bizim milletimiz alıştı, birçok kurum tarafından, birçok örgüt tarafından hakir görünmeye. Fakat bu hakaretin dik alasıdır. Biz buna ne olursa olsun kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu kadar basittir. Önümüzdeki günleri takip edeceğiz” şeklinde açıklama yaptı.
“EYLEME GEÇECEĞİZ”
Tarih Bölümü öğrencilerinden Mehmet Yılmaz da, “Bizim manevi değerimiz olan şehitliğin ve Nafi Baba tekkesine bu şekilde hakaret edercesine, üzerinde evvela Rektörlüğün bire bir izni ile köpek barınağının yapılması ve hakaret edercesine üzerine Bizans Araştırmaları merkezinin kurulmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz. Kamuoyunda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Söylemek istediğimiz şu ki biz buna kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Gerekenin yapılması için de elimizden geleni ardımıza koymayacağız. İlk aşamada bunu kurumsal bir şekilde yapmayı düşünüyoruz. Gerekli kurumlara başvuru yaptık. Okul bu konuda ısrar ederse ikinci aşamamız da farkındalık oluşturmak için eylemsel baza geçeceğiz. Sonuç alacağımızdan kesinlikle eminim" dedi.
Kalkınma Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi’nin hazırladığı Şehitlik Dergâhı (Nafi Baba Tekkesi) Kültür ve Evrensel Değerler Araştırma Merkezi Projesi’ne yüklü miktarda kaynak aktararak tekke binasının tarihi temelleri üzerinde yeniden inşa edilmesini sağlamıştı.
)İHA)