GAZİANTEP - ADSIZ GÜNEBAKAN
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenen eski hakim A.Y, FETÖ mensuplarının güvenlik tedbirleri dolayısıyla yaşadıkları psikolojik sorunlar ve uygulamalarla ilgili bilgiler paylaştı.
Etkin pişmanlık hükümleri kapsamında örgütün deşifre edilmesine yönelik verdiği bilgiler nedeniyle 10. Ağır Ceza Mahkemesince tutuksuz yargılanan A.Y, göreve Çağlayan Adliyesinde stajer hakim olarak başladığını belirtti.
İstanbul'daki stajyer hakim ve savcıların örgüt içinde "Çağlayan" ve "Bakırköy" grubu olarak 2'ye ayrıldığını kaydeden A.Y, şu bilgileri verdi:
"Çağlayan grubunun başında A.Ş. bulunuyordu. Bakırköy grubuyla ilgili ise net bilgim yok. Hafta sonları kardeş evlerde kalanlarla toplanılır, kahvaltı yaptıktan sonra Fetullah Gülen'in sohbetleri dinlenir, 'gündem' diye tabir edilen güncel meseleler ve bizden yapılması istenen şeyler konuşulurdu. Yapılması istenen şeylerden kastım yüksek lisans ve yabancı dil gibi konularda kendimizi geliştirmeye yönelik tavsiyelerle, cemaate zarar verebilecek veya aleyhte konuşan kişileri kendilerine bildirmemiz istenirdi."
A.Y, liseden beri görüştüğü kız arkadaşıyla evlenmek istediğini kendisinden sorumlu A.Ş'ye ilettiğinde olumsuz yanıt aldığını dile getirerek, örgütten olmayan birisiyle evlenmesine izin verilmediğini, bu nedenle kız arkadaşından ayrıldığına dikkati çekti.
"Tedbir davranışları psikolojimi bozdu"Mesleğe başladığı 2013 yılının sonlarına doğru psikolojik sorunlar yaşamaya başladığını ve "ağır psikotik depresyon" tanısı konulduğunu vurgulayan A.Y, şunları kaydetti:
"Cemaatin 'cuma namazına gitmeme, cemaatten olan kişilerle telefonla görüşmekten kaçınma' gibi aşırı tedbir içerikli davranış dikteleri, beni 'paranoya' denen şüpheci bir kişi haline getirmişti. Eski tanıdığım abiyi defalarca aradım ve mesleği bırakmayı düşündüğümü ve bu yaşama alışamadığımı, delirme noktasına geldiğimi söyledim. O da 'Bu durumun normal olduğunu, birçok kişinin bunu yaşadığını, mesleği bırakmanın çözüm olmadığını ve psikolojik destek almam gerektiğini ancak ilerde bir sorun yaşanmaması için bunun hastane boyutlarına geçmemesi gerektiğini' belirterek, sorumlu abiye durumu anlatmamı ve dışarıda muayene yapacak bir doktor bulmamı söyledi. Psikolojik sorunları olanların, sadece cemaatten kişilere tedavi olması isteniyordu. Çünkü bu sorunların çözümünde kişinin kendini anlatması bir terapi yöntemi olduğundan cemaatten olmayan bir doktorun tedavi etmesi uygun bulunmuyordu."
Sorumlu "abi" aracılığıyla Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesinde psikolog M.D. ile görüştüğünü, onun yönlendirmesiyle de "Erdem" isminde bir doktora muayene olarak ilaç tedavisine başladığını anlatan A.Y, bir yıldan fazla süre "anti depresan ve psikotik" ilaçlar kullandığını bildirdi.
"İlaç kullanmayı bıraktım örgütten koptum"Hastalığının tetiklenmemesi için gündemden uzak durduğuna işaret eden A.Y, "Ne zaman ki ilaç kullanmayı bıraktım, o zamandan itibaren cemaatin bana zarar verdiği gerçeğini net olarak görmeye başladım ve kopma sürecim hızlandı." ifadesini kullandı.
Örgüt içerisinde haberleştikleri ByLock programını AppStore'den indirip sorumlu abinin yardımıyla aktifleştirdiğini belirten A.Y, ByLock'tan genellikle o dönem gündemde olan seçimlerle ilgili görüştüğünü ifade etti.
A.Y, örgütün insanların geleceklerini düşünmeksizin birer piyon gibi kullanmak ve harcamaktan hiç çekinmediğini kaydetti.
dikGAZETE.com