Ankara
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Orhan Solak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Net Sıfır Vizyonu ve Türkiye'nin Paris Anlaşması'na taraf olma iradesi ile Yeşil Kalkınma Devrimi'nin başlatıldığını söyledi.
29 Ekim 2021'de kurulan İklim Değişikliği Başkanlığının misyonunun, Yeşil Kalkınma Devrimi'nin gerektirdiği yapısal değişimi tüm kurumlarla birlikte yönlendirmek, yönetmek ve koordine etmek olduğunu belirten Solak, şunları ifade etti:
"İlk adımımızı İklim Şurası ile atıyoruz. Kamu, özel sektör, STK ve binin üzerinde katılımcı ile buraya geldik. Çok nitelikli bir katılım. Şura öncesinde binin üzerinde katılımla 40'ın üzerinde çevrim içi toplantıda, 7 tematik konuda çalışmalarımızı yaptık ve buraya kapsamlı bir teknik hazırlıkla geldik. Başkanlığımızın çok yoğun bir çalışma takvimi var. İklim Kanunu için kapsamlı bir raporu Meclise sunacağız. Aynı zamanda Paris Anlaşması kapsamında Ulusal Katkı Beyanımızı da güncelleyeceğiz. Uzun dönemli politika ve strateji hazırlayacağız. Yeşil Mutabakata uyum kapsamında ticaret sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalarımız var. İklim Şurası ile tüm paydaşlarla bir araya gelerek ortak aklı ortaya koymak istiyoruz. Ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum."
Paris İklim Anlaşması'na taraf olunması dolayısıyla BM Sekretaryasına sunulması planlanan Ulusal Katkı Beyanının, 2053 Net Sıfır Hedefi doğrultusunda güncelleneceğini aktaran Solak, beyanı, 27. Taraflar Konferansı öncesinde BM Sekretaryasına sunacaklarını bildirdi.
"Sonuçlar, hazırlayacağımız mevzuat, strateji ve politika çalışmaları için altlık olacak"
Başkan Orhan Solak, gündemde olan konuların başında gelen "kömür kullanımının azaltımı" çalışmalarının, şurada Sera Gazı Azaltımı Komisyonu'nda konuşulduğuna işaret ederek, bu konudan sorumlu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşlerinin, projeksiyonlarının önemli olduğuna vurgu yaptı.
Solak, "Kömürden çıkış, bugünden yarına olacak bir konu değil. Enerji çok kritik bir sektör. Uzun vadeli projeksiyonlarda planlamaların doğru şekilde yapılıp ona göre kömürden çıkış hedefinin belirlenmesi lazım. Bu anlamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının çalışmaları var. Bu çok yoğun çalışılan, tartışılan bir konu. Şura bildirgesinde de bu konuya ilişkin kararları göreceğiz." diye konuştu.
Yeşil dönüşümün tüm sektörlerde kapsamlı değişimi beraberinde getireceğini, bunun kolay olmadığını vurgulayan Solak, sektörlerin bunu yapabilmeleri için zamana ve finansmana ihtiyaçları olacağını dile getirdi.
Başkan Solak, İklim Şurası'nda yeşil dönüşüm çerçevesinde tüm konuları konuştuklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Sera gazı azaltımı, enerji, sanayi, ulaştırma bir komisyonda, tarım, atık, binalar ve yutak alanlar diğer komisyonda olmak üzere iki ayrı komisyonda konuşuyoruz. Başka bir komisyonumuzda yeşil finansman ve karbon fiyatlamayı konuşuyoruz. Teknoloji belki de bu dönüşümün en önemli sektörü. Burada teknolojik dönüşüm ciddi bir konu. Yerel yönetimlerin çalışıldığı ayrı bir komisyon var. Tüm komisyonların sonrasında alınan sonuçlar, istişarenin neticesinde ortaya çıkacak. Sonuçlar, hazırlayacağımız mevzuat, strateji ve politika çalışmaları için altlık olacak."
Karbon fiyatlandırma çalışmaları
Şurada en çok konuşulan konuların başında Paris Anlaşması'nın 6. maddesi altında yer alan piyasa mekanizmalarının bulunduğunu aktaran Solak, karbon fiyatlandırmayla, şirketlerin, sektörlerin emisyonlarının fiyatlandırılması yoluyla sera gazı azaltımının hedeflendiğini söyledi.
Karbon fiyatlandırmanın, düşük karbonlu teknolojilere yatırım yapan şirketlerin ödüllendirilmesini de içerdiğinin altını çizen Solak, şunları kaydetti:
"Gitgide büyüyen bir piyasadan bahsediyoruz. Karbon fiyatlama sisteminde 2050 yılında küresel ölçekte 800 milyar dolarlık bir hacmin oluşacağı öngörüsü var. AB Emisyon Ticaret Sisteminde karbon fiyatında ciddi bir artış var. Şu anda 85 avroya ulaşmış durumda. Karbon piyasasında ciddi artışlar var. Biz de Emisyon Ticaret Sistemine çalışıyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı da itici bir güç oldu. Bu fiyatlandırmayı uygulamayan ülkeler için AB, 'sınırda karbon düzenleyeceğim' diyor. Türkiye'nin ihracatının 2020'de yüzde 42'si AB'ye yapıldı, bu önemli bir konu. Tüm dünyada gitgide büyüyen bir piyasadan bahsediyoruz. Biz de buna yönelik hazırlıklarımızı yapıyoruz. Uluslararası şirketler bu konuda istekliler çünkü uluslararası ticaret bunun üzerinden ilerliyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com