Erbil
Erbil'de yoğun araç ve elektrik üretimi için jeneretör kullanımının yanı sıra kent merkezlerine yakın petrol rafineleri de bulunuyor.
Hava kirliliğinin başlıca sebepleri arasında gösterilen bu faktörler, hem toprak ve gıdalara işlenme hem de kanser gibi hastalıklara yol açma riskini de beraberinde getiriyor.
Petrol uzmanı Dr. Rebin Samad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava kirliğinin insan sağlığını olumsuz etkilediğini belirterek, özellikle Erbil başta olmak üzere bölgedeki hava kirliliğine dikkati çekti.
Erbil’deki hava kirliliğinin bazı nedenleri olduğunu belirten Samad, “Biri 2 milyon civarında otomobilin kentte bulunması. Bu nedenle benzin veya gaz kullanımından havaya sirayet eden kimyasal doğrudan sağlığımıza etki etmektedir.” dedi.
Samad, bir diğer nedenin ise elektrik üretiminde yoğun kullanılan jeneratörler olduğuna dikkati çekerek, “Bu jeneratörlerin 12 saatlik kullanımı, 300 aracın kullanımına denk geliyor. Jeneratörlerin verdiği zarar ve tehlike çok büyük.” diye konuştu.
Hava kirliliğine yol açan bir başka unsurun ise petrol rafinerileri olduğunu vurgulayan Samad, bunların bir kısmının kent yakınlarında bulunduğunu ve hava kalitesini ciddi manada tehdit ettiğini söyledi.
Hava kirliliğinin kanser üzerinde ciddi etkisi bulunuyor
Samad, bölgedeki hava kirliliğinin kanser hastalıklarıyla ilişkisi olduğu değerlendirmesinde bulunarak, şöyle konuştu:
“Verilere bakıldığında son 2 yılda Erbil’de hava kirliliğinin iki katına çıktığını göreceksiniz. 2022 yılında Nanakali Hastanesinde günlük 8 kanser vakası kaydediliyordu. Ancak bu 2023 yılında günlük 15’ten fazla vakaya çıktı. Daha çok kent merkezi, Kuştepe ve Kelek ilçelerinde yoğunluk var. Ancak Soran ve Çoman gibi ilçelerde hava kalitesi daha iyi. Bu da kanserin üzerinde ciddi bir etkiye sahip.”
Samad, Erbil’in Bağdat’tan sonra Irak’ın en kirli havaya sahip şehri olduğunu, Süleymaniye ve Duhok kentlerinin ise daha temiz olduğunu ifade etti.
Jeneratör sisteminin gözden geçirilmesi halinde vatandaşların çevre kirliliğinden uzaklaştırılmasının söz konusu olabileceğini belirten Samad, yasal düzenlemelerle sanayi kuruluşlarının uygun yerlerde yapılması ve kontrol edilmesi sağlanırsa olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini kaydetti.
Samad, “Eğer bunların önü alınmazsa, bu tehlike havayla sınırlı kalmaz, verimli olan topraklarımıza işlenir ve gıdalarımız da tehlikeye girer.” dedi.
"Eğer anneleri temiz bir çevrede yaşamıyorsa, bebekler sağlıklı olarak doğmaz"
Sağlık Bakanlığı Kanserle Mücadele Bölümü Başkanı Dr. Çınar Sincavi de 2023 yılına ait verilere göre bölgenin 3 ilinde, 9 bin 911 kişinin kanser hastası olduğunu ve günde yaklaşık 30 vakanın kayıt altına alındığını söyledi.
Sincavi, kanserin nedenleri arasında çevre kirliliğinin de geldiğini hatırlatarak, “Çünkü şehirde bulunan otomobiller, elektrik jeneratörleri, kötü benzin hava kalitesini düşürüyor. Aynı zamanda yerleşim yerlerine yakın petrol rafinerleri de ciddi tehdit.” diye konuştu.
Çevreye atılan plastik atıkların da sebepler arasında sayılabileceğini kaydeden Sincavi, şöyle konuştu:
“Havaya karışan gazlar, çevre üzerinde tehlike oluşturuyor. Eğer anneleri temiz bir çevrede yaşamıyorsa, bebekler sağlıklı doğmaz. Aynı zamanda bu gazlar insan psikolojisini de olumsuz etkiliyor. Otizmli çocukların bir kısmının rahatsızlıkları çevre kirliliğiyle ilintili.
Aynı zamanda sokakta satılan meyveler caddede geçen arabaların egzozlarından çıkan gazlarla kirleniyor. Bu gaz insana zararlı bazı maddeler içeriyor ve kansere davetiye çıkarıyor. Rafinerilerin kalitesinin iyi olması, yerleşim yerlerinden uzak olması gerekmektedir. Bir de benzin kalitesinin arttırılması ve otomobillerin az kullanılması gerekir.”.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com