MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Yardımcısı Bülent Arın ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmanın, AK Parti politikalarının iflas ettiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmaya ilişkin gazetecilerin sorularına cevap veren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “AK Parti’nin millet nezdinde güveni kalmamıştır, istikrar ve güveni sağlayabilecek bir hükümet yoktur” diyerek, milletin artık AK Parti’nin yalan politikalarını görmek istemediklerini kaydetti. Vatandaşta bu kanaatin yükselmesiyle birlikte bu siyasetin içinde olanların sorumluluğu başkasının üzerine atma çabasında olduklarını ifade eden Oktay Vural, “Bunların içinde tuzluklar, paraleller, rüşvetçiler var. Geldiğimiz bu noktada paralele kimin hizmet ettiğini kendileri söylüyor, rant peşkeşi yapanın kim olduğunu kendileri söylüyor. Gittikçe birbirini suçlama artar. Bu gördüklerimizin 10 binde biridir. Yakında ‘fıskiyeye Arınç kırdı diyebilir’ Gökçek” diye konuştu.
"KARMAŞA VAR"
Hükümetin Türkiye’yi büyük bir belirsizlik içinde bıraktığını kaydeden Vural, “Bir karmaşa var, bakıldığında kim paralel, kim parabol, kim paralal ortaya çıkıyor. İşleri güçleri para. ‘Dava adamıyız’ dediler, millet bunların bedava peşinde koştuklarını anladı. Bu partiyi yönetenlerin tek bir hedefi vardır, o da kendi menfaatleridir” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanlığına seslenen Oktay Vural, “Bülent Arınç’in ifadeleri doğrultusunda soruşturmanın selameti açısından Belediye Başkanının görevden alınmalıdır. Daha önce Aytaç Durak ile ilgili olarak görevden alma yapanlar, aynı şekilde tarafsız İçişleri Bakanı olarak tavrını ortaya koymalıdır. Savcılığın attığı adım bu işi örtmek için olmamalıdır. Paraleli kimin inşa ettiği, kimin yönlendirdiği, Arınç ve Gökçek’in ifadelerini dikkate aldığımız zaman gerçekten böyle bir paralel yapılanma varsa, bunu kim sevk ve idare etmiştir. Bu bakımdan bu ifadeler AK Parti’nin, dönemin Başbakanının da paralel yapıyı oluşturan, koruyan, kollayan ve yönlendiren bir irade olduğunu dikkate alarak, paralel diye bir örgüt varsa, bu örgütü yönetmek, koruyup kollamak açısından da dönemin başbakanı dahil olmak üzere, bu soruşturmaya dahil edilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır” açıklamasında bulundu.
(İHA)
