Ankara
AFAD Başkanlığında düzenlenen Mülki İdare Amirlerine Yönelik Afet Yönetimi Eğitimi programında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eğitimin faydalı ve verimli geçmesini diledi.
Soylu, tabii afetlere ilişkin, "Olay soğusun ondan sonra gideyim" şeklinde bir değerlendirmenin olduğunu belirterek, "Size bir tek tavsiyem var ve bir tek zorunluluğumuz var, olayın ilk anında orada olmaktır." diye konuştu.
Vatandaşın devlete karşı ödevini bunun için yaptığını vurgulayan Soylu, "Siz olmazsanız orada kimse olmaz, siz olmazsanız iş orada yönetilmez, siz olmazsanız karmaşıklık, kaos, kakofoni olur." ifadesini kullandı.
Hazırlanan planların, yaptıkları tatbikatların ve her tecrübenin getirdiği sonucun işleyebilmesi için kendilerinin işin başında olması gerektiğini dile getiren Soylu, her afetin oluşturacağı komplikasyonların farklı olacağını belirtti.
"Türkiye'nin afete müdahale kapasitesi yüksek"
Afetlerde ilk 6 saatin çok önemli olduğunu, burada başarılı olunması halinde sürecin yönetilme kabiliyetine sahip olunabileceğini ifade eden Soylu, "Türkiye'nin afete müdahale kapasitesi dünyanın en gelişmiş ülkelerinden yüksektir. Keşke hiç afet olmasa da bunlarla ilgili bir değerlendirme yapmasak ama bundan kaçınmamız mümkün değildir." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Soylu, yıl sonuna kadar 81 ildeki İl Afet Risk Azaltma Planlarının 2021'de tamamlanması için planlama çalışması gerçekleştirildiğini anlattı.
Her depremin kendi adına yaşandığı bölgeye göre oluşturduğu bir tablo bulunduğuna dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:
"Elazığ depreminde her mahallede muhtarlığın yanında bir iletişim merkezi kurmayı planladık ve bunu Türkiye Afet Müdahale Planına işledik. İzmir'de de aynısını gerçekleştirdik. Elazığ'da 3 ayda neredeyse hak sahipliği konusunda bir mesafe aldık, Bingöl'de 15-16 günde aldık. Yani hak sahiplikleriyle ilgili adımları belirleyip süreçleri bir vesileyle tamamlama konusunda adım attık."
"Herkese dokunmak durumundayız"
Afetin en önemli meselelerinden birinin yerinde çözüm olduğunu vurgulayan Soylu, "Sadece bulunduğunuz yerde, kaymakamlıklarda bulunup veya birkaç afet noktasını gezmek değil, herkesin ayrı bir derdi var ve herkese dokunmak durumundayız." dedi.
Yapılanların teyidinin afetle karşı karşıya kalan vatandaşlardan alınacağını belirten Soylu, "Gece saat 1'lere kadar, 2'lere kadar, 3'lere kadar, onları yatırana kadar onların sırtını sıvazlamak, halini sormak, aynı zamanda çalışanlarımızla birlikte çalışanlara da moral vermek, motivasyon vermek sizin temel göreviniz." diye konuştu.
Bütün dünyanın örnek aldığı bir sistemi en güzel şekilde oluşturduklarını vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah nasip ederse 2021'de bir, 81 İl Afet Planını 31.12.2021 tarihi itibarıyla bitireceğiz. İki, inşallah ilk etapta 100 bin ama toplamda 200 bin afet çantasını bu konuda elbette hem bir örnek olması açısından hem yaygınlaşmasının farkındalığını artırmak açısından ilgili afet bölgelerindeki vatandaşlarımıza dağıtmaya çalışacağız."
Süleyman Soylu, 2021 yılını Afet Eğitim Yılı olarak ilan ettiklerini belirterek, "Bütün bunlarla ilgili grup grup milyonlarca insana afet eğitimi, bunlarla ilgili bilboardlar, afişler, pankartlar, yine bunlarla ilgili ufak videolar, kamu spotları bütün bunları tek tek 2021 yılında adım adım, merhale merhale Allah'ın izniyle gerçekleştireceğiz. Bütün bunlarla birlikte de 2021 yılında tatbikatlarımızı, plan tatbikatları, masa başı tatbikatları ve saha tatbikatları konusunda ki siz de yarın böyle bir tatbikatın içerisinde olacaksınız burada tatbikatları hep beraber yapacağız." ifadelerini kullandı.
"Afet dediğiniz, sıfırlanabilecek bir süreç değildir"
Türkiye'nin 1999'u afet yönetiminde kendisi için bir milat olarak kabul ettiğini, sonrasında da afet yönetimi ve hazırlık anlamında hem zihniyet hem de teknik imkan ve kapasite konusunda büyük bir değişim yaşadığını hatırlatan Soylu, birçok başlıkta sürekli adım atılarak bu alanda gerçekten çok ciddi bir kapasite üretildiğini bildirdi.
Bugün Türkiye'nin AFAD çatısı altında organize olmuş bir afet politikası ve buna ait hem fiziki hem de stratejik alt yapısı bulunduğuna işaret eden Soylu, deprem bölgelerindeki tüm ilçelerde toplanma alanlarıyla ilgili çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
Kentsel dönüşüm konusunda da özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinasyonunda yürüyen çalışmalar olduğunu belirten Soylu, "Milletçe odaklanmamız gereken mesele şudur, bütün bu hazırlıkları ve birikimleri 2-3 katına da çıkarsak 'tamam' diyebileceğimiz bir nokta olmayacaktır. Çünkü afet dediğiniz, bir noktada bitebilecek ve sıfırlanabilecek bir süreç değildir. Terör bitebilir, kaynağı var kurutursunuz, hırsızlığı, uyuşturucu, trafik kazalarını en alt seviyelere indirebilirsiniz ki indirmek için ciddi bir çaba sarf ediyoruz ancak bir daha deprem olmayacağını kimseye söyleyemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Devlet yönetmek konuşmak değildir, iş yapmaktır"
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin son yıllarda afet yönetimindeki en büyük başarısının, geliştirdiği fiziki kapasitesinin yanı sıra koordinasyonu sağlaması olduğuna dikkati çekerek, Türkiye Afet Müdahale Planının bu konuda ciddi bir rehber ve önemli bir kazanım olduğunu söyledi.
Soylu, şöyle devam etti:
"Elazığ depremi ne zaman oldu? 24 Ocak. Hangi tarihteyiz? 20 Kasım. Elazığ ve Malatya'da biten konutlar sahiplerine teslim edildi. Bunun dünyada bir tane örneğini göstereceksiniz. Söz kolay, konuşan konuşur, işkembeden de konuşur, midesinden de, ağzından da konuşur. Devlet yönetmek konuşmak değildir, iş yapmaktır. Bakınız, Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümetimiz çadırından konteyner sürecine kadar her birini en üst düzeyde gerçekleştirmek için çabayı sarf etmiş en sonunda konutlarını da teslim etmeye gayret göstermiş. Aynısı Allah nasip ederse 1 yıl sonra İzmir'de olacak. Bizim bu konularda herhangi bir eksikliğimiz söz konusu değil. Vatandaş ve devlet arasındaki güven öyle hikayeyle tesis edilecek bir güven değildir."
Türkiye'nin zorlu bir yılda bütün süreçleri yönettiğini ve altından kalktığını vurgulayan Soylu, "Bu sadece para gücüyle olabilecek bir iş değildir, bu bir anlayış meselesidir. Türkiye artık terörle mücadeleye de trafik güvenliğine de uyuşturucuyla mücadeleye de keza afet yönetimine de daha stratejik ve modern bir anlayışla yaklaşmaktadır." dedi.
"Yapacağımız bunu daha ileriye taşımak"
Bir ay içerisinde İstanbul'da, bilim insanları, ilgili bakanlıkların bakan yardımcıları ve kendi kurumlarından oluşan AFAD Kurulunu ve daha sonra da Afet Riskleri Azaltma Kurulunu toplayacaklarını anlatan Soylu, şöyle konuştu:
"2021'de hem AFAD Kurulumuzun hem de Afet Riskleri Azaltma Kurulumuzun, birlikte ortaya koyduğumuz çalışma sürecini beraber yöneteceğiz. Bütün bunları adım adım gerçekleştireceğiz ve yapmaya çalışacağız. Bu konudaki bilgimizin, tecrübemizin, birikimimizin, kapasitemizin, yapabileceklerimizin çok üst düzeyde olduğunu ama bunun hala bizim için elbette ki yeterli olmayacağını, daha üst düzeye taşımak zorunda olduğumuzu, tüm bilgi, birikim ve tecrübelerden istifade etmek durumunda olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim."
İstikametlerinin doğru olduğunun altını çizen Soylu, "Türkiye bugün afet öncesi hazırlık, afet anı müdahale ve afet sonrası iyileştirme safhalarını planlayabilen, bu alanlarda önemli bir kapasite üretmiş bir ülkedir. Yapacağımız bunu daha ileriye taşımak ve gelecek afetlere hazırlıklı olmaktır." ifadelerini kullandı.
Her vatandaşımızın olması gerektiği gibi mülki idare amirlerinin de bu bilince sahip olması gerektiğini söyleyen Soylu, düzenledikleri eğitimin amacının afet yönetimini bir refleks haline getirebilmek olduğunu belirtti.
Soylu, "Sadece şunu söyleyeyim, aklınızdan şunu çıkarmayın, afet anında yok, yok. Afet anında vatandaş istediğinde bir tek cümle var 'tabii ki evet, başımızın üzerine', bulup buluşturup yapacağız, bu kadar açık ve net." diye konuştu.
AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu'nun da katıldığı programda, Bakan Soylu'nun konuşmasının ardından fotoğraf çektirildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com