‘Kuram ve uygulama birlikteliği’ üst teması ile iç mimarlık platformuna katkı sağlamayı hedefleyen İç Mimarlık Eğitimi 3. Ulusal Kongresi (İÇMEK), İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ev sahipliğiyle başladı. İç Mimarlık öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği açılış töreninde İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. S. Semahat Demir, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. G. Rengin Küçükerdoğan ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülay Usta’nın yanısıra iç mimarlık eğitiminde veya pratiğinde yer alan çok sayıda katılımcı hazır bulundu. İç mimarlık eğitiminin derinlemesine irdeleneceği ve 6 Kasım tarihine kadar devam edecek kongrede eğitimciler tarafından kuram ve uygulama birlikteliğinin oluşturulması ve öğrencinin iki bilgi türünü harmanlayabilmesini amaçlanıyor.
HEDEF: KALİTE VE FARKLI YAKLAŞIMLAR
Bu tarz kongrelerle beraber iç mimarlık eğitiminde kalitenin artması ve farklı yaklaşımların benimsenmesini hedeflediklerini belirten Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülay Usta, “İç mimarlık eğitimi, mimarlık disiplininden türemiştir. İlk İç Mimarlık Eğitimi Kongresi 2007’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yapıldı. İkincisine ise İstanbul Kültür Üniversitesi olarak biz ev sahipliği yaptık. Bunun geleneksel hale gelmesini hedefliyoruz. Bu nedenle bu sene 3. Ulusal Kongre’yi yapıyoruz. Türkiye’de yaklaşık 60 tane iç mimarlık bölümü var. Bu bölümler, kendi misyonları ve dinamikleri gereği farklı yaklaşım ve bakış açılarına sahip. Bunları bir araya getirerek bir etkileşim oluşturmak için böyle bir kongre düzenliyoruz. Farklı bölümler ve okullar tartıştıkça eğitimin kalitesinin artacağını ve çeşitli ortaklıkların doğacağını düşünüyoruz. Bu tür ortamlarla iç mimarlık eğitiminde kalitenin ve niteliğin artacağını, farklı yaklaşımların benimseneceğini düşünüyoruz. Kongrede genellikle deneyimler ve iç mimarlık eğitimindeki kuramsal ya da deneysel yaklaşımlar anlatılacak” dedi.
“GELİŞEN BİR DİSİPİLİN”
İç mimarlığın çok gelişen bir disiplin olduğunu söyleyen Gülay Usta, “İç mimarlık çok gelişen bir disiplin. Yakın zamana kadar tüm projelendirme mimar tarafından yapılırken artık sorunların derinleşmesiyle iç mimara gereksinim duyuldu ve böylece bu disiplin ortaya çıktı. İç mimar disiplini, iç mekanın örgütlenmesi ve organizasyonuyla ilgili işler yapıyor. ‘İç mimarlık eğitimi daha nasıl iyi olabilir?’ sorusunu tartışıyoruz. Çünkü iç mimarlık insan odaklı bir disiplin. İnsanın doğrudan mekan ve mobilya ile ilişkisini kurgulayan ve ‘Bunu nasıl daha nitelikli yaparız?’ı sorgulayan bir disiplin. Teknolojinin getirdikleri dinamik bir süreci barındırıyor. Yeni buluşlar, yeni mekanları gerektiriyor” diye konuştu.
“İÇ MİMARLIK ALGISI DEĞİŞTİ”
İç mimarlık disiplinine dair toplumun genelinde olan algının özellikle son dönemde çok değiştiğini vurgulayan Gülay Usta, “Türkiye’de iç mimarlık algısı çok değişti. Bunun sonucu olarak sürekli iç mimarlık bölümü açılıyor. Talep olmasaydı, bu bölümler açılmazdı. Doluluk oranlarında mimarlıkla yarışır bir noktaya geldi” dedi.