Gündem

İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde "Yılın Doktoru" belirlendi

Türkiye’de Açık Kalp Mitral kapak tamirini kapalı olarak kalbi durdurmadan yapan ilk Türk cerrahı Prof. Dr. Cengiz Köksal, bilime ve sağlık hizmetine sunduğu katkılardan dolayı İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde "Yılın Doktoru" seçildi. Açık Kalp Mitral kapak tamiri

İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde
24-02-2018 21:17

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dragos Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalından Prof. Dr. Cengiz Köksal, Açık Kalp Mitral kapak tamirini kapalı olarak kalbi durdurmadan gerçekleştirmesinden ve bu konuda Türkiye’de ilk kalp cerrahı olmasından dolayı İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde “Yılın Doktoru” ödülünü almaya hak kazandı. Antalya’da gerçekleşen 4. Sağlık Yönetimi Kongresinde ödülünü alan Prof. Dr. Cengiz Köksal, bu ödüle layık görülmekten dolayı övünç duyduğunu belirterek, “Bu ödül aynı zamanda bana ülkeme daha iyi hizmet vermek açısından büyük sorumluluklar yüklemektedir. Son 6 yıldır çatısı altında çalıştığım Bezmialem Vakıf Üniversitesinin bu başarıya ulaşmamdaki katkısı büyüktür. Bilimsel çalışmalarım için bütün kolaylıkları bana sağlayan kurumumun tıp eğitimi ve bilimsel çalışmalarda Türkiye’de öncü olması boşuna değildir. Bilimsel çalışmalarımda bana her türlü desteği veren başta Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Akça olmak üzere tüm Mütevelli Heyetine, Rektörümüz Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu’na, Rektör yardımcımız Prof. Dr. İbrahim Tuncay’a ve tüm üniversite ve hastane yönetimine teşekkürü bir borç bilirim” şeklinde konuştu.

"Amacımız Avrupa’nın 3. mükemmeliyet merkezi olmak"

Bezmialem Vakıf Üniversitesi çatısı altında kapak cerrahisinde yeni çalışmalara imza atmayı hedeflediğini belirten Prof. Dr. Köksal, “Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dragos Hastanesinde küçük kesi ile aort ve mitral kapak ameliyatları, kapak tamir ameliyatları gerçekleştirmekteyiz. 90 açık kalp ameliyat hastasında yüzde 3 olan mortalite oranlarımız Avrupa’daki kalp cerrahi merkezleri ile yarışır düzeydedir.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Köksal, atan kalpte mitral kapak tamir yönteminin ülkemizde yaygınlaşması ve daha çok cerrah tarafından uygulanması için eğitim vermeyi hedeflediğini belirterek, “Bu konuda eğitim çalışmalarıma Bezmialem Vakıf Üniversitesinde ilk adımımı attım. 25-26 Kasım 2017 tarihlerinde Türkiye’nin değişik illerinden gelen, her biri kalp cerrahisinde yetkin isimlerden olan 30 kalp cerrahı ve kardiyolog meslektaşımıza Dragos Hastanesinde kardiyolog Doç. Dr. Gökhan Kahveci ile birlikte atan kalpte mitral kapak tamiri konusunda teorik ve pratik eğitim verdim. Bunun yanı sıra 6 ayda bir tekrar edilecek bu eğitim maratonunun ikincisini 2018 yılının Haziran ayında yine Dragos Hastanesinde organize edilmesini planlamaktayım. Amacım Transapikal Neochord uygulamaları konusunda Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesini “Center of Excellence” “Mükemmeliyet Merkezi” haline getirmektir. Hastanemiz eğer mükemmeliyet merkezi olursa Avrupa’daki bu teknik konusundaki 3. Mükemmeliyet merkezi olacaktır. Amacım, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesinin kalp cerrahisinde hep yenilikler ve başarılarla anılmasını sağlamaktır” şeklinde ifade etti.

"Atan kalpte mitral kapak tamirinde hayati risk düşük "

Atan kalpte mitral kapak tamir ameliyatının nasıl uygulandığı konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Köksal, “Normal bir kapak tamiri yapmak için robotla veya torakoskopi ile önden, koltuk altından girilip, kalbi ve akciğerleri durdurup, vücudu bir suni dolaşım sistemi makinesine bağlarız. Kapağı tamir edip, ardında kalbi tekrar çalıştırırız. Bu operasyona açık ameliyat denilmektedir. Kapalı ameliyatta, yani atan kalpte mitral kapak tamirine imkân sağlayan bu sisteminde ise sol meme altından 3 santimetrelik bir kesi yapılıp, kalbi ve akciğerleri durdurmadan, kalbi çalışırken, hekim kopmuş veya uzamış ipliği yerine koyar. İşlemi 1,5 saatte tamamlayıp, EKO'da tamirin başarılı olduğunu bizzat kendimiz test etmekteyiz. Uygun hastalarda başarı oranı yüksek olan bu yöntemde en önemli faktör, kalbi ve akciğerleri durdurup suni dolaşım sistemine bağlamıyor olmaktır. Hastanın ölüm ve sorun yaşama riskini azaltan bir faktördür. Operasyon sonrası, hasta ilk yoğun bakımda, 2. ve 3. günü serviste geçirip 4. gün taburcu edilmektedir. Yöntem ayrıca ameliyatın hayati risklerini yüzde 3-4'lere yüzde 1'e kadar indirmektedir. Ayrıca 3 cm’lik bir kesiden yapılması da estetik olarak çok güzel sonuçlar vermektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.


Kaynak: IHA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER