İbn Haldun Üniversitesi açıklamasına göre aslen Yemenli olup daha sonra Kuzey Afrika’ya göçerek Maliki Kadısı olan İbn Haldun’un Mukaddime eseriyle meşhur olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Şentürk, “İslami İlimler ve Sosyal Bilimler olarak adlandırdığımız bütün ilimlerin çekirdeğinin Mukaddime’de mevcut olduğunu vurguladı ve bu eseri anlayarak baştan sona okuyan bir kişinin İslam medeniyetinin tarih, toplum, medeniyet ve sosyal bilim anlayışını idrak edebilir” dedi.
İbn Haldun’un Türk düşünce tarihinde ve Osmanlı medeniyetinde önemli bir yere sahip olduğunu ve bütün Osmanlı alimlerini etkilediğini söyleyen Prof. Şentürk, sözlerine şöyle devam etti: “Osmanlı’nın yıkılmasıyla İbn Halduncu sosyal bilim anlayışı terk edilmiştir. Onun yerine Auguste Comte’un pozitivist sosyal bilim anlayışı ikame edilmiş ve Durkheim’ın sosyoloji anlayışı ders kitaplarımızda yer bulmaya başlamıştır. Bu çok büyük bir hatadır. İbn Haldun gibi bir âlimi bırakıp asla onlarla mukayese edilemeyecek sığ ve dar insanların sosyal bilim anlayışlarını ikame etmek Türk Düşüncesi ve sosyal bilimler tarihimiz açısından yapılmış en büyük hatalardan biridir. Bugün bizim görevimiz inşallah bunu tashih etmektir. Yani yeniden İbn Halduncu sosyal bilimler anlayışını kesintiye uğradığı noktadan tekrar devam ettirmektir.”
“Sosyal bilimler ithal edilemez”İbn Haldun’un sosyal bilim anlayışının müfredatımızdan çıkarılmasının eğitim dünyamız için büyük bir kayıp olduğunu dile getiren Prof. Şentük, “Batı’dan ithal edilen Durkheim’ın sosyoloji anlayışı Fransa’da zaten işe yaramamış, kendi doğduğu yerde işe yaramayan bu sosyal bilim anlayışı bizde dertlerimize merhem olacak şekilde takdim ediliyor ama bizim de hiçbir derdimize derman olmadı ve olma ihtimali de yok. Aynı şekilde Auguste Comte’un sosyal bilim anlayışı da ne Avrupa’da işe yaramış ne de bizde bir işe yaramıştır. Dolayısıyla Batı sosyal bilimleri, Batı toplumlarının sorunlarını çözemediği gibi bizim toplumların da sorunlarını asla çözemez. Zaten sosyal bilim dediğimiz şey ithal edilemez. Sosyal bilimler, belli bir kültür ortamında ortaya çıkıyor ve belli toplumsal sorunlara cevap olarak üretiliyor. Şimdi böyle bir bilimi çok farklı bir kültür ortamına ve ortaya çıktığı toplumdakinden çok farklı sorunlara sahip olan bir ortama aktardığınız zaman onun orada bir işlev yerine getirmesi imkânsız olur” ifadelerini kullandı.
“İbn Haldun’un sosyal bilimlerin alternatifi olduğunu uygulamalı İbn Haldunculukla ispatlıyoruz”İbn Haldun’un sadece Osmanlılar tarafından kabul edilen bir sosyal bilimci değil bütün dünyada herkesin saygı duyduğu bir isim olduğunu aktaran Prof. Şentürk, onun modern sosyal bilimlerin öncüsü değil alternatifi olduğunu ise şu sözlerle anlattı: “Özellikle Batılı sosyal bilimciler İbn Haldun’u, modern sosyal bilimlerin öncüsü olarak görüyorlar. İşte Auguste Comte’un öncüsü, Marx’ın öncüsü, Durkheim’in öncüsü; modern iktisat biliminin, modern siyaset biliminin, modern sosyolojinin ve modern tarih biliminin öncüsü olarak değerlendiriyorlar. Fakat İbn Haldun’un modern-pozitivist sosyal bilimlerin öncüsü olduğu ifadesi bence yanlıştır. Zira İbn Haldun’u okursanız onun pozitivist olmadığını, materyalist olmadığını görürsünüz. İbn Haldun bir İslam alimi ve geçimini Mâliki Kadısı olarak, çalışarak elde eden birisi. Dolayısıyla Onun Marx gibi Auguste Comte gibi materyalist birtakım insanların öncüsü olduğunu söylemek Marx’ı da İbn Haldun’u da anlayamamanın bir sonucudur. Biz ise diyoruz ki İbn Haldun modern sosyal bilimlerin öncüsü değil alternatifidir. Bunu ispatlamak için biz, “Uluslararası İbn Haldun Topluluğu” ismiyle 2006 yılında bir cemiyet kurduk. Bu cemiyetin amacı İbn Haldun’un Batılı, Batı merkezci, evrimci ve pozitivist sosyal bilimlerin alternatifi olduğunu ispatlamak. Peki, bu ispatlamanın yolu olarak nasıl bir metot izleyeceğiz? O da uygulamalı İbn Haldunculuk. Yani İbn Haldun’un teorilerini alıp günümüzdeki siyasi, iktisadi ve sosyal sorunlara uygulamak ve İbn Haldun’un metotlarının hala işe yaradığını, günümüzdeki sorunları çözme noktasında modern Batılı, pozitivist sosyal bilimlerden daha etkin olduğunu göstermek. Bu maksatla şu ana dek dört tane uluslararası İbn Haldun Sempozyumu düzenledik. İnşallah İbn Haldun Üniversitesi’ndeki amacımız da bu. İbn Haldun’dan ilhamımızı alarak da pozitivist, Avrupa merkezci, evrimci sosyal bilimler anlayışına alternatif farklı bir sosyal bilim anlayışının ortaya çıkmasına öncülük yapmak. Bunu üniversitemizdeki müfredatımıza mukayeseli eğitim yolu ile yansıtıyoruz. Batılı sosyal bilimler anlayışını öğretiyoruz ama bunun yanında Müslüman sosyal bilimcileri de öğretiyoruz.”
Esenler Belediyesi tarafından Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde ilki gerçekleşen ‘Mukaddime Okumaları’ iki haftada bir Salı günleri düzenli olarak devam edecek. Etkinlik kapsamında İbn Haldun’un Mukaddime isimli eseri Prof. Dr. Recep Şentürk tarafından açıklamalı olarak okunacak, katılımcıların soruları cevaplanacak ve programa katılan herkese İbn Haldun’un Mukaddime eseri armağan edilecek.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com