İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Siirt’te katıldığı bir panelde, “İster askerimiz olsun, ister polis sivil ve korucu olsun isterse dağda ölen bu ülkenin genci olsun hapsi bu ülkenin değeridir” dedi.
İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Tüm Sanayici ve İşadamları Dernek (TÜMSİAD) ve Siirt Sanayici İş adamları Derneği’nin davetlisi olarak ’Paylaşım Tecrübe ve Paylaşım’ konulu panele katıldı. Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, iş adamları, çeşitli sivil toplum örgütleri ve kurum müdürlerinin katılımıyla Kültür Merkezinde düzenlenen panelde konuşan Mutlu, acı bir kardeş kavgasıyla yitirilen 40 binden fazla canın hepimizin ortam canı olduğunu söyledi. Mutlu, "İster askerimiz olsun ister polisimiz, sivil yurttaşımız, korucumuz olsun, isterse dağda ölen bu ülkenin canı olsun netice itibariyle hepsi bu ülkenin değeridir. Ve bunları hiç bir çatışmanın içerisini sokmadan beraber kardeş gibi yaşatabilmek en büyük idealimiz olmalıdır. 1980’den itibaren bu topraklara gömdüğümüz vatan evlatları vatan çocuklarını hangi kimlikte olursa olsun bu ülkenin değeridir. Bunları sayılarının artmaması ve bir kucaklaşmanın süratle yapılması Türkiye’nin önceliğidir. Türkiye bu meselesini aştığında inşallah kendini yenileyebilmiş kartal gibi, 40 yılık ömrünü bir kırk yıl katarak yine o semaların en üstünde özgür, mutlu uçmaya devam edecektir. Ama bunu yapamadığımız takdirde kardeşliğimizi başaramayız. Ama Türkiye 1985 bu yana yaşanan acı hadiselerden sonra artık bu tecrübeleri kullanma aşamasına gelmiştir" dedi.
“O VAKİT GEREĞİNİ YAPMASI GEREKİRDİ”
Gezi Parkı olaylarında dönemin Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın ’kendisinden habersiz baskınlar olduğu’ yönünde açıklamalarda bulunduğu şeklinde iddiaların hatırlatılması üzerine Vali Mutlu, şunları söyledi:
"Ben Hüseyin Çapkın beyin bu konu ile ilgili açıkçası sizin söylemiş olduğunuz manadaki açıklamalarını şu ana kadar takip etmiş değilim. Belki de böyle bir açıklama yapmıştır. Böyle bir açıklama yoktur manasında söylemiyorum. Tabi böyle bir şey var ise; söylenmişse o vakit gereğini yapması gerekirdi. Netice itibariyle siz yöneticisiniz gereğini yapmalısınız. Söylemişse diyorum. Dolayısıyla hiçbir idareci; efendim benim altımda-üstümde böyle bir şey vardı, böyle şöyle oldu diyerek bir değerlendirme yapamaz diye düşünüyorum. Bende şimdi çıkıp o dönemde böyle olsaydı, şöyle olsaydı, neticede böyle olurdu daha iyi olurdu deme hakkım yok. Kardeşim görevlisin gereğini yap, bu senin işin" dedi.
"DAĞDAKİ ÇOCUKLARDA BİZİM ÇOCUKLARIMIZDIR."
Vali Mutlu, Gezi Parkı eylemlerinde gençlere ’gelin konuşalım’ şeklinde tweetler attığının hatırlatılması üzerine, "Bir gece Dolmabahçe kafede davet ettiğim gençlerle bir sohbet ettim. Gece 12’de başladı, sabah 5 ile 5,5’te bitti. Uzun bir konuşma oldu. Şayet ben bu gençleri Dolmabahçe kafede davet etmemiş olsaydım böyle bir tablo olmaz. Devlet vatandaşı yurttaşıyla gençleriyle hiçbir zaman bağlarını koparmayacaktır. Biz dağdaki gençlerle irtibatlarımızı koparmak istemiyoruz. Onlar bizim çocuklarımız. Onların anne ve babaları bu memleketin evlatlarıdır. Dağdaki çocuklarda bizim çocuklarımızdır. Hiç kimse dağdaki çocuklarımız bizim çocuklar olmadığını söyleyemez "dedi.
İstanbul valilik döneminde Diyarbakır’dan bir grup gencin İstanbul gezisi kapsamında kendisini ziyaret ettiğini hatırlatan Mutlu, "Sohbetimizde dedim ki çocuklara; siz şanslısınız. Siz Diyarbakır’da eğitim görüyorsunuz. Ama şu an dağlarda hayatı boyunca hiç eğitim görmemiş, cenazeleri anne ve babalarına gönderilmek üzere orada bekleyen gençler var. Şayet eğer birilerine acımam gerekirse sizden daha çok onlara acırım. Çünkü insanların ölüsünden asla keyif almamız mümkün değil. Biz devletiz. Devletin birinci görevi vatandaşını korumak ve daha sonra yaşatmaktır. Attığım tweet’te gençlere ’gelip konuşalım’ dediğimizde, onlara devletin her zaman yakın olduğunu hissettirecek bir duruştur. Bu bizim tarzımızdır. Bu tarzının hiçbir zaman hiçbir yerde değiştirmem. Bunu çok net açık bir şekilde ifade ediyorum.
Kendi insanlarımız hata yaparsa gereği yapılır, çıkar eline silah alır size karşı cebir şiddet doğarsa sizde devletimizin gücünü kullanırsınız, o ayrı bir konu. Ama bunun olmaması için sizin gayret gösterip o durumu iyi yönetmeniz gerekir. Kendi şahsımla ilgili söylüyorum yaptığım doğrudur ve faydası olmuştur. Çünkü ben pek çok gencin daha sonra atılan tweet üzerinden bana dönerek hata yaptık özür diliyoruz sayın vali diyerek, benimle irtibatlarını ve pek çok Gezi Parkı sürecinden çocukların geri dönüş yapmak suretiyle sosyal medya üzerinden ilişkileri sürdürüyor. Siz uzatabiliyorsanız elinizi karşılığını alırsınız."dedi.
Toplantı daha sonra hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.
(İHA)
