Siyaset

'Hükümet sistemiyle ilgili netliğe ihtiyaç var'

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop, yeni anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin, "Biz başkanlık sistemini talep ediyoruz. Hükümet sistemiyle ilgili netliğe ihtiyaç var. Sayın Bahçeli'nin de dile getirdiği konu öncelikli olarak bu.'' dedi. - Anadolu Ajansı

'Hükümet sistemiyle ilgili netliğe ihtiyaç var'
15-11-2016 17:08

BALIKESİR - Hüseyin Yeşilkavak

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Binali Yıldırım'ın yeni anayasa çalışmaları kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüğünü anımsattı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa değişikliğinin önünü açacak bir açıklama yaptığını dile getiren Şentop, şöyle konuştu:

''Burada AK Parti'nin oy kullanabilecek milletvekili sayısı 316. Anayasa değişikliğiyle ilgili bir çalışma yapılabilmesi için bunun en az 330 oyla Meclisten geçmesi gerekir. Bu bakımdan bizim AK Parti olarak tek başımıza böyle bir öneriyi verip Mecliste geçirmemiz mümkün değil. Başka partilerden milletvekillerinin desteğine ihtiyacımız var. Bu açıdan Bahçeli'nin açıklaması da önemli. Eğer bu konuda birlikte hareket etme, mutabık kalma durumu imkanı netleşirse o zaman bunun Meclise teklif olarak verilmesi mümkün olacak. Herhalde önümüzdeki günlerde, 1-2 hafta içinde net olarak bu konu ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum.''

Şentop, hükümet olarak bu konudaki taleplerinin çok net olduğunu belirterek, ''Biz başkanlık sistemini talep ediyoruz. Hükümet sistemiyle ilgili netliğe ihtiyaç var. Sayın Bahçeli'nin de dile getirdiği konu öncelikli olarak bu." dedi.

"Kendi tezine güvensizlik"

Mustafa Şentop, yeni anayasa konusunda CHP'nin her konuda olduğu gibi sadece bir karşı çıkma, engelleme pozisyonu içinde olduğunu söyledi.

Şentop, başka partilerin de parlamenter sistemi düşündüğünü anımsatarak, "Biz başkanlık öneriyoruz. Biz o zaman diyoruz ki 'buyurun siz de teklifinizi sunun, biz de sunalım.' Yeni de değil bu, 4 senedir söylüyoruz bunları. Hep beraber halka götürelim. Biz kendi aramızda anlaşıp karar veremiyoruz madem, nihai kararı vekil olarak bizi Meclise gönderen asil olan milletimiz versin. Parlamenter sistem mi başkanlık sistemi mi millete soralım. Bence bu konudaki karşı çıkışı, sadece karşı çıkıştan ibaret, siyasetini kendine ve kendi tezine güvensizlik olarak addediyorum.'' diye konuştu.

"Bir tutarlılık istiyoruz"

Mustafa Şentop, mayıs ayı sonlarına doğru milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdıklarını, burada sadece HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kalkmadığını, bütün dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili kararın Mecliste bir anayasa değişikliğiyle yapıldığını anımsattı.

Maaş almak, dokunulmazlık ve milletvekillerinin bazı imtiyazlı durumları gibi hususların hepsinin kanuna dayandığını dile getiren Şentop, şu ifadeleri kullandı:

"Kanunlara bu konularda uyacaksınız. İşinize gelen kanunlar iyi güzel ama aleyhinize olduğunu düşündüğünüz kanunlara bu sefer 'bunları tanımıyoruz' diye meydan okuyacaksınız. Böyle bir şey olamaz. Bir tutarlılık da istiyoruz. Eğer kendileri gerçekten bu hukuki düzenlemeyi tanımıyorlarsa o zaman kendilerini milletvekili yapan, milletvekillerinin imkanlarından maaş dahil yararlandıran düzenlemeleri de tanımasınlar, böyle bir tavır sergilesinler. Bakıyoruz öyle bir tavır da yok. Dolayısıyla bu yapılan şey hukuka uygundur. Kendileri ifadeye çağrılmıştır, gelmemişlerdir, gelmeyeceklerini de deklare etmişlerdir baştan. Bir kere değil, birden fazla çağrılmışlardır ama o yargı süreçlerinin devam edebilmesi için kendilerinin getirilmesi, ifadelerinin alınması gerekiyordu. Nitekim o yapılmıştır.''

"Olağan bir durumdan bahsetmiyoruz"

Şentop, HDP'li milletvekillerinin tutuklanma meselesinin tamamen yargının bir tercihi olduğunu söyledi.

Başka tedbirlerin de alınabileceğini belirten Şentop, şöyle devam etti:

"Nitekim bazı milletvekilleri için alındı, onlar için bir adli kontrol konulmak suretiyle serbest bırakıldılar ama herhalde yargı başka birtakım ihtimaller göz önünde bulundurarak bazı vekillerin de tutuklanmasına karar verdi. Olağan bir durumdan bahsetmiyoruz, özellikle o vekiller için şöyle ifade edeyim, normalde adli kontrol yurt dışı çıkış yasağı konulduğunda gerekli tedbirler alınmıştır diye düşünüyoruz ama bu arkadaşlarımız farklı şekillerde de yurt dışına çıkabiliyorlar. Nitekim ilk gün bulunamayan ama daha sonra yakalanan bir milletvekili olağan yollarda, gümrük kapılarında değil de farklı bir şekilde yurt dışına çıkmak üzereyken yakalanmıştı. Dolayısıyla yargının bu konudaki tercihi herhalde kişisel durumları da değerlendirerek, başka ihtimalleri değerlendirerek yaptığı, verdiği bir tercihtir. Biz de milletvekillerinin tutuklanması olmaksızın yargılanmalarını tercih ederiz ama hukuk sisteminin de suç işleyenleri yargılayabileceği imkanları enstrümanları kullanması gerekir. Bu tamamen savcıların, hakimlerin tercihidir.''

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER