Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisinden korunmak için alınan önlemlerin en başında maske kullanımı gelirken 30'u aşkın kentte dışarıya maskesiz çıkma yasaklandı.
Maske kullanımı yeni dönemde hayatın rutinleri arasına girerken, maske kullanılarak gerçekleştirilen kriminal vakalar da hukuki bir sorunu gündeme getirdi.
Maske kullanılarak işlenen hırsızlık ve gasp gibi suçlarda failler, yüzleri tanınmayacak şekilde maske kullanmaları gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre daha fazla ceza alıyor.
AA muhabirine konuyla ilgili bilgi veren avukat Ali Kemal Atçeken, salgının ardından maske kullanımının en çok tartışılan konulardan biri haline geldiğini ve hırsızlık, yağma, gasp gibi yaygın suçlarda suçlular için de kamufle fırsatı yarattığını anlattı.
"Normal zamanlarda suçluyu gösteren işaretti"Maskenin normal zamanlarda suçun, suçlunun işaretlerinden biri olduğunu dile getiren Atçeken, "Hastalar hariç maskeli birini gördüğünüzde bunun normal bir durum olmadığını anlardınız ve maskeli kişinin ya bir suçlu ya da suç işlemek üzere olan biri olduğu sonucuna ulaşırdınız. Maske, suçluyu ele veren bir aksesuar ya da reflektör işlevi görürdü. Salgının ardından tam tersi işlev görmeye, suçlular için kamuflaj görevi görmeye başladı. İşte maske ile Türk Ceza Kanunu arasındaki ilişki tam da bu sebepten kaynaklanıyor ve burada başlıyor." diye konuştu.
"Maske takılarak işlenen suçta ceza yüzde 50 daha yüksek olabilir"Maske takmanın mevzuatta tek başına bir suç olarak öngörülmediğini, kendini tanınmayacak hale getirmenin, kamufle etmenin bir şekli olması sebebiyle TCK kapsamında değerlendirilebilecek bir davranış olduğunu anlatan Atçeken, "Maske takan kişi herhangi bir suç işlemezse sorun yok ama maske takarak belirli suçları işlerseniz, alacağınız ceza yüzde 50 daha yüksek olabilir." dedi.
TCK'de bazı suçlarda maske takmanın, suçu ağırlaştıran, daha yüksek ceza verilmesine neden olan bir unsur olarak öngörüldüğünü vurgulayan Atçeken, şunları söyledi:
"TCK'nin ilgili hükümlerini incelediğimizde, yasanın cezayı gerektiren unsur olarak değerlendirdiği şeyin, 'kendini tanınmayacak hale getirme' olduğu açıkça görülmektedir. 'Tehdit' suçunu düzenleyen TCK 106/2-b'de, belirli hak ve özgürlüklerin (siyasi hakların, inanç, düşünce, kanaat, eğitim hürriyetinin vb) kullanılmasının engellenmesi suçlarının ağırlaştırıcı nedenlerini düzenleyen TCK 119/1-b'de, 'yağma' suçunu nitelikli hale getiren ve suçun ağırlaştırılmasına neden olan faktörleri düzenleyen TCK 149/1-b'de ve 'görevi yaptırmamak için direnme' suçunu düzenleyen TCK 265/3'te, kişinin kendisini tanınmayacak hale getirerek suçu işlemesi, suçun ağırlaştırıcı nedeni olarak öngörülmüştür."
Yağma, gasp suçunun cezasının 6 ila 10 yıl arası hapis olduğunu belirten Atçeken, aynı suçun yüzde maskeyle işlenmesi halinde cezanın 10 yıl ile 15 yıl arası hapis cezasına çıkacağını kaydetti.
Ali Kemal Atçeken, sözlerini, "Maske takmak suç değil ancak maske takılarak işlenen herhangi bir suçta alınacak cezanın yarı oranda artar ve gasp suçu işlenmesi durumunda da cezanın alt sınırı 6 yıldan 10 yıla yükselir." diye tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com