Genel

Hoşgörü dedikleri, köprüyü geçene kadar

"Entel değil paralel maganda!" başlığı altındaki yazısında Cem Küçük de Dumanlı'nın tokatına dair yazdı... Kaç kere söyledik, bunların hoşgörü dediği şey köprüyü geçene kadar diye! Fırsatını buldular mı kendilerini eleştiren herkesi kumpasla içeri atarla

Hoşgörü dedikleri, köprüyü geçene kadar
19-11-2014 09:31

"Entel değil paralel maganda!" başlığı altındaki yazısında Cem Küçük de Dumanlı'nın tokatına dair yazdı...

Kaç kere söyledik, bunların hoşgörü dediği şey köprüyü geçene kadar diye! Fırsatını buldular mı kendilerini eleştiren herkesi kumpasla içeri atarlar diye! Kendilerinden başka kimseyi önemsemezler diye! Son yaşanan olay paralelcilerin içyüzünü göstermesi açısından bir turnusol kağıdı işlevi gördü. Paralel yapının genel yayın yönetmeni yurtlardan topladığı şakirtlerle imza günü yapıyordu. Tam bir kendin pişir kendin ye durumu! Bu esnada yanına soru sormak için Yeni Akit gazetesi muhabiri Mehmet Özmen yaklaştı. Özmen, paralel yayın yönetmenine cemaatin Güneydoğu’da BDP’ye oy vermiş olabileceğini yazmasının bir itiraf olup olmadığını sordu. Bu soru güya ortalığı provoke etmek içinmiş.  Diyelim ki provoke etmek istedi. Olma sende! Bunun üzerine paralel yayın yönetmeni Özmen’e tokat atıyor. Etraftaki şakirtler de akbaba gibi muhabirin üzerine üşüştüler. Adamın yaka paçasını dağıttılar. Sosyal medyada cemaatçiler Özmen’in dayak yemesini sonuna kadar savundular. Bazıları korumanın tokat attığını söylediler. Halbuki görüntüler öyle net ki, tevil götürür tarafı yok işin. Ama bunu bile yaptılar ve tokadı geleneksel cemaat refleksleriyle saptırdılar. (...) Peki bu tokat ve yandaşlarının bunu savunması ne anlama geliyor? Çok basit. Cemaat giderek marjinalleşiyor. Hoşgörü dedikleri şeyin palavra olduğunu cümle aleme gösteriyorlar. Zaten kendilerini eleştirenleri içeri atarak fikir özgürlüğüne ne kadar önem (!) verdiklerini cümle aleme gösteriyorlar. Kaybetme duygusu, toplumda itibarlarının kalmaması, devletin kırmızı kitabına girip bugün birer tehdit haline gelmeleri ruh hallerini bozmuş. 3-4 yıl içinde bu yapının nasıl eridiğini hep birlikte izleyeceğiz. Marjinalize bir grup olarak tarihteki yerlerini alacaklar. Bu arada paralel yayın yönetmeninin medya kariyeri bitmiştir. Zaten atanmış biriydi. Mustafa Özcan kendisini görevden çok almak istedi ama hep Pensilvanya’ya takıldı. Ömür boyu muhabir tokatlayan yayın yönetmeni olarak anılmaktan kurtulamayacak. Ahmet Kaya ne diyordu? “Artık yol yapmayı bırak, sen bir entel magandasın.” Paralel yayın yönetmeniydin, entelliğin zaten yok. Geriye kala kala entel magandalığın kalıyor! Cem Küçük, YENİ ŞAFAK   Twitter.com/cemkucuk55
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER