KONYA (AA) - Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan iş adamı, örgüt için toplanan himmet paralarından ordunun içine sızan subay ve astsubaylara yardım yapıldığını öne sürdü.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde ifadesine başvurulan iş adamı A.R.C, cemaatin evindeki kişilerden matematik ve kimya gibi birtakım dersler aldığını söyledi.
Üniversiteyi kazandıktan sonra bazı kişilerin kendisinden fitre ve zekat talep ettiğini aktaran A.R.C, elinden geldiğince yardım da bulunmaya çalıştığını bildirdi.
Fetullah Gülen cemaatinden gelen yardım taleplerinden kurtulmak için mütevelli olduğunu vurgulayan A.R.C, Gülen cemaati içerisinde Selçuklu eyaleti Aydınlık grubuna bağlı bir mütevelli grubunda yer aldığını dile getirdi.
Mütevelli toplantılarında kurban, burs, himmet, gazete ve dergi abonelikleri, öğrenci evlerinin ihtiyaçlarının konuşulduğunu anlatan A.R.C, grup hocasının talimatıyla belirlenen hedefin kişilerin konumuna göre dağıtıldığına işaret etti.
İstediklerini polis yapıyorlarmış
"Bu toplantıların bazılarında da mütevelli grubumuzun hocası bize, 'Tanıdığınız, polis olmak isteyen üniversite mezunu varsa, isimlerini bana bildirin. Cemaatin bu konuda gücü var. Bu arkadaşları polis yaparız' dedi." ifadelerini kullanan A.R.C, şöyle devam etti:
"Büyük himmet toplantılarına genellikle il dışından, hitabet ve insanları etkileme gücü yüksek 'abiler' gelirdi. Bunlar yaptıkları konuşmalarla insanları galeyana getirir ve daha fazla para yardımı yapmasının önünü açarlardı. Bir milyon ile üç milyon arasında uçuk rakamları himmet olarak verdiklerini söyleyip, toplantıya gelen diğer kişileri etkileyerek, alınacak himmet miktarlarını yükseltmeye çalışırlardı. Bizim Aydınlık grubunda 5-6 mütevelli grubu bulunuyordu. Bu mütevelli gruplarından sorumlu abinin altında bir muhasebeci vardı. Bu muhasebeci, mütevellilerden aldığı ve mütevellilerin esnaftan almayı taahhüt ettiği paraları zaman zaman giderek esnaflardan ve mütevellilerden çek, senet veya para olarak toplardı. Paralar, duyduğum kadarıyla cemaatin merkez kasasına aktarılıyordu. Son dönemlerde çok fazla himmet, kurban, burs adı altında paralar toplanmaya başlanmıştı. Birkaç arkadaşımla grup hocamıza 'Bu kadar toplanan paralar nereye gidiyor?' diye sorduk. Bize 'öğrenci evlerinde kalanlara, yurt içi ve yurt dışında yapılan okullara yardım yapıldığını, ayrıca askeriye içerisine uzun bir süreçte gizli olarak yerleştirdikleri, kendilerinin bildiği ancak askeriyenin bilmediği subay ve astsubaylara maddi yardım olarak verildiğini' söyledi."
Mütevelli toplantılarında dini konularla ilgili herhangi bir konunun değil, sırf maddi konuların konuşulmasından rahatsız olduğunu belirten A.R.C, 2013'te Fetullah Gülen cemaatiyle bütün ilişkilerini kestiğini kaydetti.
A.R.C, 17-25 Aralık sürecinden sonra cemaatten ayrılmakla ne kadar doğru bir karar verdiğini daha iyi anladığını vurguladı.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde ifadesine başvurulan iş adamı A.R.C, cemaatin evindeki kişilerden matematik ve kimya gibi birtakım dersler aldığını söyledi.
Üniversiteyi kazandıktan sonra bazı kişilerin kendisinden fitre ve zekat talep ettiğini aktaran A.R.C, elinden geldiğince yardım da bulunmaya çalıştığını bildirdi.
Fetullah Gülen cemaatinden gelen yardım taleplerinden kurtulmak için mütevelli olduğunu vurgulayan A.R.C, Gülen cemaati içerisinde Selçuklu eyaleti Aydınlık grubuna bağlı bir mütevelli grubunda yer aldığını dile getirdi.
Mütevelli toplantılarında kurban, burs, himmet, gazete ve dergi abonelikleri, öğrenci evlerinin ihtiyaçlarının konuşulduğunu anlatan A.R.C, grup hocasının talimatıyla belirlenen hedefin kişilerin konumuna göre dağıtıldığına işaret etti.
İstediklerini polis yapıyorlarmış
"Bu toplantıların bazılarında da mütevelli grubumuzun hocası bize, 'Tanıdığınız, polis olmak isteyen üniversite mezunu varsa, isimlerini bana bildirin. Cemaatin bu konuda gücü var. Bu arkadaşları polis yaparız' dedi." ifadelerini kullanan A.R.C, şöyle devam etti:
"Büyük himmet toplantılarına genellikle il dışından, hitabet ve insanları etkileme gücü yüksek 'abiler' gelirdi. Bunlar yaptıkları konuşmalarla insanları galeyana getirir ve daha fazla para yardımı yapmasının önünü açarlardı. Bir milyon ile üç milyon arasında uçuk rakamları himmet olarak verdiklerini söyleyip, toplantıya gelen diğer kişileri etkileyerek, alınacak himmet miktarlarını yükseltmeye çalışırlardı. Bizim Aydınlık grubunda 5-6 mütevelli grubu bulunuyordu. Bu mütevelli gruplarından sorumlu abinin altında bir muhasebeci vardı. Bu muhasebeci, mütevellilerden aldığı ve mütevellilerin esnaftan almayı taahhüt ettiği paraları zaman zaman giderek esnaflardan ve mütevellilerden çek, senet veya para olarak toplardı. Paralar, duyduğum kadarıyla cemaatin merkez kasasına aktarılıyordu. Son dönemlerde çok fazla himmet, kurban, burs adı altında paralar toplanmaya başlanmıştı. Birkaç arkadaşımla grup hocamıza 'Bu kadar toplanan paralar nereye gidiyor?' diye sorduk. Bize 'öğrenci evlerinde kalanlara, yurt içi ve yurt dışında yapılan okullara yardım yapıldığını, ayrıca askeriye içerisine uzun bir süreçte gizli olarak yerleştirdikleri, kendilerinin bildiği ancak askeriyenin bilmediği subay ve astsubaylara maddi yardım olarak verildiğini' söyledi."
Mütevelli toplantılarında dini konularla ilgili herhangi bir konunun değil, sırf maddi konuların konuşulmasından rahatsız olduğunu belirten A.R.C, 2013'te Fetullah Gülen cemaatiyle bütün ilişkilerini kestiğini kaydetti.
A.R.C, 17-25 Aralık sürecinden sonra cemaatten ayrılmakla ne kadar doğru bir karar verdiğini daha iyi anladığını vurguladı.
