Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.Öğr.Üyesi Leyla Telhan, araç içi ve dışı trafik kazaları, suda boğulma, yanıklar, dumandan zehirlenme, düşmeler ve zehirlenmeler önlenebilir hayatı tehdit eden durumlar olduğunu belirterek, "Çocukların bilişsel ve davranışsal gelişmeleri tamamlanmamıştır. Bu nedenle tehlikeyi algılamaları ve koruyucu reflekslerde bulunmaları her zaman mümkün olamamaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her gün yaklaşık 2000 çocuk önlenebilir yaralanmalar sonucu hayatını kaybediyor." dedi.
İlköğretim çağındaki çocukların da serbest hareket etmek istediğini vurgulayan Telhan, "Oyun alanlarında, okul bahçelerinde düşme, çarpışma, bisikletten düşme, araç içi ve dışı kazalar, boğulma, zehirlenmeler ve çocuk istismarı en sık görülen yaralanma sebepleridir. Ergenler de okul öncesi çocuklar gibi korkusuzca, düşünmeden risk alarak biraz da arkadaş etkisinde kalarak tehlikenin üzerine giderler. Her tür kazaya, yaralanmaya, istismara ve özkıyım dediğimiz ölümle sonuçlanabilecek teşebbüslere meyillidirler.
Ebeveynlerin eğitim ve bilinç düzeyi, ailenin sosyoekonomik düzeyi, ailedeki birey sayısı, yaşadıkları ev ve sosyal çevreye bağlı olarak çocukları etkileyen durumlar değişmektedir. 2-5 yaş arası çocuklarda özellikle de yaz aylarında yaralanma olayları artıyor.
Çocukların bilişsel ve davranışsal gelişmeleri tamamlanmamıştır. Bu nedenle tehlikeyi algılamaları ve koruyucu reflekslerde bulunmaları her zaman mümkün olamamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her gün yaklaşık 2 bin çocuk önlenebilir yaralanmalar sonucu hayatını kaybediyor " ifadelerini kullandı.
Telhan, pandemi sürecinde yaklaşık üç ay süre ile çocukların dışarı çıkmadıklarını hatırlatarak şunları söyledi:
"Okullarına ve kreşlerine gidemediler. Müthiş bir enerji depoladılar ve şimdi ebeveynleri gözetiminde sokaklara çıktılar. Kimi parklara, salıncaklara, kaydıraklara koştu; kimi kay kayla, kimi bisikletle, kimi de akülü arabaları ile sokakların tozunu atıyor. Tüm bu hareketlilik çocuklarda kazayla oluşan yaralanma risklerini de arttırmakta.
Anne-baba ya da çocukların bakımıyla yükümlü kişiler parklarda çocuklar oynarken “ben de biraz nefes alayım, arkadaşımı arayayım veya çocuğumun resimlerini paylaşayım” diyerek dikkatlerini çocuktan başka yöne çevirebiliyorlar. Anlık dikkatsizliklerin ağır bedellere mal olabileceği unutulmamalıdır.
Kay kay, bisiklet, paten vb. araçları kullanan çocuklar koruyucu ekipmanlar (kask, diz-dirsek koruyucu) olmadan bu aktiviteleri yapmamalıdır. Çocuklar motorlu taşıtların geçtiği yollarda, araba otoparklarında, koruyucu önlemlerin alınmadığı havuzların yakınında oynamamalıdır. Araç içinde mutlaka arka koltukta ve yaşlarına uygun araba koltuğunda, kemerleri takılı olarak seyahat etmeleri sağlanmalıdır.
Ebeveynler de emniyet kemeri takarak çocuklarına örnek olmalıdır. Herhangi bir travmaya uğrayan çocuk hareket ettirilmemelidir. 112’ye haber verilerek uygun bir şekilde hastaneye transferi sağlanmalıdır.
Evde de belli başlı önlemlerin alınması gerektiğini hatırlatan Telhan, "Havaların ısınması ile birlikte camlar, balkon kapıları açık tutulmaya başlandı ve yüksekten düşme sonucu yaralanmalar başladı. Cam önlerinde ve balkonlarda çocukların üstüne çıkabileceği koltuk, sandalye, basamak vb. yükseltiler bulundurulmamalıdır. Camlar kilitli, üstten yarım açılacak şekilde olmalıdır.
Balkonlardaki bariyerler yükseltilmelidir. Özellikle 3 yaş altı çocukları bekleyen önemli bir tehlike de temizlik malzemelerinin ve ilaçların kilitli ve ulaşılması güç yerlere konmamasıdır. Bu konuda da ailelerin çok dikkatli olması gerekmektedir." diye konuştu.
Telhan yaz aylarının önemli bir sorunu da güneş yanıkları ve sıcak çarpması olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (12:00-15:00) çocukların çıplak olarak güneşte kalmasına izin verilmemelidir. Kollu bir penye giydirilmeli, şapka takılmalı ve susuz kalmamalarına özen gösterilmelidir. Yüzme bilmeyen çocukların oyun havuzunda bile olsa kolluk takmaları sağlanmalıdır.
Ayrıca, restoranlar, alışveriş merkezleri, tatil köyü gibi yerlerde çocuklar için gözetmenler eşliğinde oyun alanları bulunuyor. Çocukları buralara bırakırken koruyucu tedbirlerin yeterince alınıp alınmadığından ve gözetmenlerin yetkin kişiler olup olmadığından emin olunmalıdır. Buralardaki görevlilerin temel yaşam desteği konusunda eğitim alması yasal zorunluluk haline gelmelidir."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com