İSTANBUL (AA) - Hepsiburada, destekçisi olduğu Global Girişimcilik Konferansı’nda e-ticaretin dönüşümü ve gelecek potansiyeli hakkında görüş ve tecrübelerini aktardı.
Hepsiburada açıklamasına göre, Hepsiburada bugün gerçekleştirilen 6 seanstan biri olan "Dijital Ekonomi" seansını üstlenerek 4 farklı oturum gerçekleştirdi. “Dijital Ekonomi’nin Sonrası” başlıklı oturumunda, e-ticaretin ve dijital ekonominin geleceği konusundaki görüşleriyle Hepsiburada Üst Yöneticisi (CEO) Hein Pretorius da yer aldı.
Hepsiburada Pazarlama Grup Başkanı Yüce Zerey ise pazarlama ve reklam teknoloji trendlerinin, pazarlama dünyasının değişen düşünce yapısının ele alındığı panelde konuşmacı oldu. Hepsiburada’nın sahiplendiği oturumlardan bir diğerinde Hepsiburada Kurumsal İletişim ve İlişkiler Grup Başkanı Koray Öztürkler moderatörlüğünde dijital pazaryerleri konuşuldu. Pazaryerlerinin büyüklükleri ve artan önemleriyle dijital pazaryerlerinin fırsatları, avantajları ve trendler hakkında tartışıldı.
Global Girişimcilik Konferansı’nın açılış gününde Doğan Online Kurucusu ve Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner de bir konuşma yaparak, dijital dönüşümün sosyal etkilerine değindi. İnternet çağının ve teknolojik gelişmelerin tetiklediği dijital dönüşümün iş yapış şekillerini ve yaşamsal alışkanlıkları derinden etkilendiğinden bahseden Boyner, şunları kaydetti:
"Aralarında önde gelen e-ticaret platformu Hepsiburada'nın da bulunduğu, Türkiye'nin en büyük internet şirketinin /holdinginin kurucusu olarak bir teknoloji tutkunuyum. Son 20 yıl içerisinde sahip olduğumuz her şeyi bir düşünün: daha fazla ağa bağlıyız; milyarlarca insan, dijital devrim sayesinde biyoteknoloji alanındaki gelişmelerden yapay zekaya kadar değerli bilgilere erişebiliyor; teknoloji hayatları kurtarıyor, verimliliği arttırıyor, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırıyor, istediğimiz ürünü saniyeler içerisinde en ucuz fiyatla bulmamızı sağlıyor ve tüm dünyanın birbiriyle bağlantı içerisinde olmasını mümkün kılıyor. Hiçbirimiz geriye dönüp dijitalleşmenin sağladığı faydalardan vazgeçmek istemeyiz. Diğer yandan, dijitalleşme ve yaşam bilimleri birbiriyle ilişkili, ama bağımsız dönüşümler, eşi benzeri görülmemiş sosyal ve kişisel ikilemleri ortaya çıkartıyor."
Boyner sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle dijitalleşmenin sosyal etkisini düşündüğümüzde, insani ve sosyal yapılarımızın gelecekteki dönüşüme nasıl uyum sağlayabileceğini, uyum sağlaması gerektiğini düşünmemiz ve tasarlamamız gerekiyor. Buna karşı çıkmamız ve robotların işlerimizi elimizden alacağına dair korku senaryoları yazmamıza ya da gelişmekte olan teknolojilerin her şeye çözüm sağlayacağına dair doldurulamaz hayaller kurmamıza gerek yok. Teknoloji ve insan toplumu birlikte gelişiyor ve yolları kesişiyor. Hiç şüphe yok ki dijital devrim sosyal değerlerimizi etkiledi ve etkilemeye de devam edecek. Önümüzdeki zorluk, inovasyonu yavaşlatmadan veya hızını kesmeden, topluma olan faydaları en üst seviyeye çıkartmak için doğru yasal, düzenleyici ve ahlaki yapılara sahip olabilmek. Şu anda sahip olduğumuz tüm normları ve kuralları sorgulayacak cesarete sahip olmalı, farklı bir açıdan düşünmeliyiz. Siyasi liderliği, tüm sivil toplumu, ticareti ve ekosistemi bir bütün olarak düşünüp sosyal sözleşmemizi yeniden tanımlamak için birlikte çalışmalıyız."