HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, İzleme heyeti konusunda Başbakanın ortaya çıkıp bir şeyler söylemesi gerektiğini belirterek, "Türkiye’de başbakan 48 saattir yok, kayıp aranıyor. Bulanlar insaniyet namına Meclis’e haber versin" dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Tan, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Sözlerine Orhan Veli Kanık’ın Güzel Havalar adlı şiirini okuyarak başlayan Tan, daha sonra kendi yazdığı Beni Bu Güzel Anketler Mahvetti adlı şiirini okudu. "Dün geceden beri hani derler ya takke düştü kel göründü" diyen Tan, "Bütün evin sırları, bütün mahallenin bildiğimiz sırları ortalığa döküldü. Yaka paça gelin, kaynana, damat, oğlan, kız hepsi birbirine düştü. Ama bir şeye üzülüyorum, bu yalakalar ve yağdanlıkların feleği şaştı. Ne yapacaklar şimdi, kimi tutacaklar, kime sövecekler, bu güç ve iktidar dengesinde kimden yana duracaklar, kimden yana tavır takınacaklar. Bunlara bir istikamet vermek lazım" ifadelerini kullandı.
"KİRALIK KATİLİYLE MEŞHUR BİRİSİ HEMEN KENDİNİ ÖNE ATTI"
Altan Tan, gündemle ilgili konuşmasında sözlerine şöyle devam etti:
"Her zaman ki gibi malum zat mı kazanacak. Zaten kiralık katiliyle meşhur birisi hemen kendini attı öne. Birinci silahı canlı yayından sıktı öbürü Twitter’dan atladı ama filmin sonu nerede bitecek belli değil. İşin kara mizahı bir yana. Eskiden padişahların müneccimbaşıları vardı. Adımını atmadan önce, sokağa çıkmadan önce, herhangi bir elbise değiştirmeden önce, savaşa çıkmadan önce müneccimbaşını çağırır ona göre hareket ederdi. Bizim yeni başkanımız da başkan olmak isteyen cumhurbaşkanımız sürekli anketlerle amel ediyor. Anket ne oldu, anket nereye gitti, CHP, MHP, HDP ne oldu, AKP ne oldu, ankete bakalım. Anket iyiyse biraz milliyetçilik, kötüyse biraz demokratlık, öbürü şeyse biraz dincilik. Ankete göre hareket edersen işte sonun bu. Anketler şu an neyi gösteriyor; HDP barajı geçiyor, MHP’nin oyları yükseliyor, AKP yüzde 44 bile alsa tek başına iktidar olamıyor. İşte olan biten bu. Şimdi gel müneccimbaşılarla anketbaşıların dediklerine göre gel bu anketlerden bir istikamet tuttur. İstikamet tutturayım derken çoluk çocuk birbirine düştü, sofra, çatal, bıçak devrildi. Ben size bu kavga karakolda bitecek demiştim. İşte karakolun yolu gözüktü. Allah vere karakolda doğru söylesin, mahkeme de şaşmasın. Sandık şaşmayacak inşallah."
"8 HAZİRAN’A KADAR DEĞİL SEKİZ SANİYE BİLE SABRETMEMEN LAZIM"
Altan Tan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Tan, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın sözleri hatırlatılarak, "Sayın Arınç’ın bu noktada 8 Haziran’a kadar beklemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Şimdi Bülent Arınç bir şövalyelik iddiasında. Bu doğrudur, yanlıştır, ne kadar şövalyedir bu milletin vereceği bir karar. Ama eğer gerçekten şövalyelik iddiasındaysan, gerçekten gizlenmiş, saklanmış kabahatler, suçlar varsa 8 Haziran’a kadar değil 8 saniye bile sabretmemen lazım. Ne biliyorsan, ne varsa bunları söylemek zorundasın. Vicdanının sesi olarak da İslam inancına göre de söylemek zorundasın. ’Ben bunu yapmam, yaparsam şuna buna zarar verir’ demek bu suçluya yataklık maddesine girer. Kırk yıllık avukattır, benden iyi bilir. Ben fukara bir inşaat mühendisiyim. Hukuk fakültesinde de tek bir gün okudum. Magna Carta fermanını izledim. O zaman Orhan Aldıkaçtı vardı profesör, okulu bitiremedim. Ama o kırk yıllık avukat, ben bir günlük bilgimle bunun yardım ve yataklığa girdiğini biliyorum. Ne biliyorsa, ne varsa gizlemeden ortaya dökmesi lazım."
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in belediye seçimlerini az farkla kazandığının hatırlatılması üzerine Tan, "Adam diyor ki hile hurda ile kazandı. Bunun siyaseten şeyi bu. Bunu ambalajlamanın, gizlemenin, makyajlamanın, süslemenin bir şeyi yok. Eğer böyle bir şey varsa yine ortaya dökmeleri lazım" dedi.
İZLEME HEYETİ TARTIŞMALARI
İzleme heyeti tartışmalarına da cevap veren Tan, şunları söyledi: "Ne olursa olsun neticede bir çatlaklık var, farklı sesler var. Bırakın çatlaklığı hani böyle ufak tefek kaş göz oynatma değil birbirine tabiri caizse dümdüz küfür etmeler var. İlla halk arasındaki tabiriyle ’sinkaf’ kelimesinin mi kullanılması lazım. Siyaseten bundan öte küfür nedir. Haysiyetsizlikler, alçaklıklar, para-pul ilişkileri. Üç sefer bu konuşmanın içinde para, milyon, milyar, akçe... Bunları bana söylemiyor herhalde. Birilerine söylüyor, söylediği zat belli, en üstte aşağıdakiler teferruat. Onun için bu izleme heyeti konusunda Başbakanın ortaya çıkıp bir şeyler söylemesi lazım. 48 saattir, Türkiye’de başbakan yok, kayıp aranıyor, wanted. Bulanlar insaniyet namına Meclis’e haber versin. Neredesin, ne söylüyorsun. Bakanlar Kurulu toplandı, izleme heyeti olacak mı, olmayacak mı, nasıl olacak, erteledin mi? Çıkıp Başbakanın bundan sonra konuşması lazım. Bundan sonra konuşması gereken ne Melih Gökçek ne Bülent Arınç ne Tayyip Erdoğan’dır, bunlar söyleyeceklerini söylemişlerdir. Siyaset bunların söylediklerini satın almıştır, bu saatten sonra konuşması gereken Başbakandır. Başbakan ya vardır ya yoktur. Bunun başka bir izah tarzı yok."
SAVCILIK HAREKETE GEÇER Mİ?
Tan, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın açıklamalarının ardından savcılığın harekete geçip geçmeyeceğine yönelik soruya da şöyle yanıt verdi: "Savcılık bölücü kebapçılarla ayrılıkçı kahvecileri dinlemekten böyle şeyleri takip edemiyor. Bunları takip etmezse neyi suç duyurusu kabul edecek. ’Parsel parsel sattılar’, kime sattı, neye sattı, kaça sattı başka bir şey. Cümle bu. Peki savcılık bununla ilgilenmeyecekse neyle ilgilenecek. Beni 23.5 seneyle yargılıyor, işi gücü yok. Buyur işte sana bal gibi suç duyurusu. Ben elli sefer suç duyurusunda bulundum. Dinleyen yok."
Tan, HDP Grubu’nun söz konusu tartışmaya ilişkin Meclis’e araştırma önergesi vereceğini, bu yönde bir hazırlığı olduğunu belirtti.
(İHA)