Gündem

'Hayırlı olsun'u darbe için değil indiği uçak için dediğini savundu

İzmir'deki FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin davada tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Hava Komutanı Özbaşaran, WhatsApp'tan attığı "Arkadaşlar Topel'deyiz kalkış yaptım geliyorum, hayırlı uğurlu olsun, vatana millete" mesajına ilişkin savunma yaptı. - Anadolu Ajansı

'Hayırlı olsun'u darbe için değil indiği uçak için dediğini savundu
24-04-2017 19:02

İZMİR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin davanın duruşmasında tutuklu sanıklar eski Sahil Güvenlik Hava Komutanı Pilot Albay Bülent Özbaşaran ve eski Sahil Güvenlik Ege Bölge Deniz Komutanı Albay Murat Yılmazarslan savunma yaptı.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 270 sanıklı davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmaya bazı sanıklar ve taraf avukatları katıldı.

"Uçaktan indiğimiz için hayırlı olsun dedim"

Tutuklu sanık Özbaşaran, darbe girişimi başladığı zaman iddianamedeki gibi Ankara'da bulunmadığını, askeri malzeme almak için o gün akşama doğru gittiği Ankara'dan askeri uçakla İstanbul'a gelmesinin ardından saat 21.50'de İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na indiklerini savundu.

Özbaşaran, WhatsApp'taki "Saguvhav" adlı gruba, "Arkadaşlar, Topel'deyiz (Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı), kalkış yaptım, geliyorum, hiçbir arkadaş garnizon dışına çıkmasın şu andan itibaren, birliğe çağırabilirim herkesi, hayırlı, uğurlu olsun vatana, millete" şeklinde mesaj attığı iddiasına ilişkin de mesajların uçağın kalkışından önce ve inişinden sonra çekildiğini ileri sürerek, "Uçaktan indiğimiz için hayırlı olsun dedim." şeklinde savunma yaptı.

Darbe teşebbüsünden önceden haberi olmadığını, kalkışmayı televizyondaki haberlerden öğrendiğini iddia eden Özbaşaran, darbeye ilişkin hiç kimseden emir ya da talimat almadığını, aksine birliğin korunması amacıyla 23.30 sıralarında personele toplanma talimatı verdiğini ileri sürdü.

Halen görevde olan Sahil Güvenlik Komutan Vekili Tuğamiral Bülent Olcay'la sürekli irtibat halinde kalarak darbecilere karşı Genelkurmay Başkanlığının emrinde olduğunu kendisine söylediğini belirten Özbaşaran, yaptığı görüşmelerin ardından personeli dağıttıklarını, 03.30 sıralarında ise birlik komutanlarının birlikten ayrıldığını söyledi.

Sanık Yılmazarslan'ın savunması

Tutuklu sanık Yılmazarslan da darbe teşebbüsünden 4 gün sonra tutuklandığını, meslekten ihraç edildiğini belirterek, o gece kanunsuz şekilde emir vermediği bazı personelinin de tutuklanmasının kendisini derinden yaraladığını anlattı.

FETÖ ile hiçbir bağı ve birlikteliği olmadığını, Atatürkçü düşünce sistemine göre hareket ettiğini savunan Yılmazarslan, "Denizlerde darbe olmaz. Darbe karada ve başkentte olur. Sahil Güvenlik Komutanlığının darbeyle işi olmaz. Benim de darbeyle alakam yoktur." beyanında bulundu.

Darbe girişimine destek vereceğini aklının ucuna getiremeyeceği, meslekten ihraç edilen eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in emriyle, Ege Bölge Deniz Komutanlığındaki personeli göreve çağırdığını dile getiren Yılmazarslan, iddianamede belirtildiği gibi belli bir grubu değil, ayrım gözetmeksizin tüm personeli göreve çağırdığını iddia etti.

"Eğer darbeden yana bir davranışım olsaydı, personelim bana karşı çıkardı." diyen Yılmazarslan, Ankara ve İstanbul'daki olayların darbe teşebbüsüyle bağlantılı olduğunu öğrendiğinde ise erleri yatırdığını, göreve çağırdığı personeli de evlerine gitmeleri konusunda serbest bıraktığını öne sürdü.

"Meşgul olduğundan valiyi rahatsız etmek istemedim"

Yılmazarslan, sözde sıkıyönetim direktifini gördüğünde şaşırdığını, yüzeysel şekilde incelediğini, emirlere uymadığını ileri sürerek, direktifte ne kendisi ne de komutanlığıyla ilgili emir görmediğini, mesajları okumadığını, kimseye dağıtmadığını, üzerinde çalışmadığını ve direktifleri masasında bıraktığını iddia etti.

Valilik makamından aranmasına rağmen telefonlara çıkmadığı yönündeki suçlamaya ilişkin de Yılmazarslan, "Saat 22.00 sıralarında valilik özel kaleminden aranmam üzerine valiyle bir görüşme yaptım ama bu görüşme Çeşme ilçesindeki bir olayla ilgiliydi. İlerleyen saatlerde valiyi 3-4 kez aradım ancak telefonu sürekli meşguldu. Ben de meşgul olduğundan valiyi rahatsız etmek istemedim." şeklinde savunma yaptı.

Muhabir: Ömer Süt

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER