Dünya

'Haşdi Şabi'nin Musul'daki ihlallerinden endişe ediliyor'

Irak'ta Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin Musul'u kurtarma operasyonlarında "asker" kılığında çeşitli ihlaller yapmasından endişe ediliyor.

'Haşdi Şabi'nin Musul'daki ihlallerinden endişe ediliyor'
25-10-2016 17:02

Irak'taki Müslüman Alimler Heyeti sözcüsü Yahya et-Tai, Şii milis gücü Haşdi Şabi başta olmak üzere bazı mezhepçi grupların, başka kentlerde olduğu gibi Musul'u kurtarma operasyonlarında da askeri üniforma altında çeşitli ihlaller yapabileceği konusunda endişeli olduğunu belirtti.

Haşdi Şabi'nin Musul operasyonlarında yer almasına yönelik tartışmaların, bu milislere "asker elbisesi giydirilerek" çözüldüğünü ifade eden Tai, bu grupların Musul'un içine doğru ilerleyerek daha fazla suç işlemesinden kaygı duyduklarını belirterek, iki yıl önce Bağdat'a 60 kilometre uzaklıktaki Ceref es-Sahr nahiyesinden terör örgütü DEAŞ militanlarını temizlediğini iddia eden Haşdi Şabi'nin, o dönemde bölge sakinlerinin evlerine dönmesine izin vermediğini hatırlattı.

Türkiye'nin garantörlüğü

Tai, tarumar olmuş bölgelerde yaşayan halkın gönül rahatlığı için Türkiye, Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) Musul'da garantör olabileceğini ve bu ülkelerin İran'ın Irak'a müdahalesi ve insan hakları ihlallerinin önüne geçmesi konusunda kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini söyledi. Tai, "Türkiye, Musul halkını muhtemel ihlallerden koruyacak ilk garantör devlettir." değerlendirmesinde bulundu.

Tai, söz konusu ülkelerin Irak'taki yardım faaliyetlerinde de ön plana çıkmasını isteyerek, "Felluce ve diğer kentlerde insanlar içecek su bulamıyor. Alt yapı, gıda ve ilaç sıkıntısı yaşanıyor. En azından bu bağlamda ve siyasi açıdan net bir tutum sergilenmeli. Irak halkına yönelik mezhepçi tutum kabul edilmemeli." diye konuştu.

Türkiye'nin Musul operasyonlarına katılımına ilişkin Tai, dengeleyici bir faktörün olması, Türkiye'nin yardım kuruluşlarını da beraberinde getirmesi ve uluslararası koalisyon bünyesinde doğabilecek risklerin azaltılması temennisinde bulunarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin sahadaki hareketi, kabul görüyor ve memnuniyetle karşılanıyor. Şii bölgesi Basra'da konsolosluğun, Bağdat'ta ise büyükelçiliğin bulunması buna delil olarak gösterilebilir. Öte yandan Irak'ın içişlerine bir müdahale söz konusu değil. Türkiye'nin müdahalesi, İran müdahalesi gibi büyük bir hazımsızlığa yol açmıyor"

"Herkes Musul'da pastayı bölüşmek için boğuşuyor"

Irak ordusunun ulusal değil, kökeni İran ve başka bölgelere dayanan, Şii Bedr ve Ed-Da've milislerinin oluşturduğu bir yapılanma olduğunu kaydeden Tai sözlerini şöyle sürdürdü:

"Felluce'de yapılan insan hakları ihlalleri ve göç ettirme senaryolarının aynısı, belki de daha kötüsü Musul'da tekrar yaşanabilir. Nitekim Musul'un jeostratejik bir konumu var. Müdahale eden çok sayıda tarafla birlikte Musul Felluce gibi değil. Kentte birbiriyle çekişen bölgesel ve yerel güçler var. Bu nedenle büyük bir çatışma yaşanmasından, vatandaşların, kadın, çocuk ve yaşlıların mağdur edilmesinden korkuyoruz. Herkes Musul'da pastayı bölüşmek için boğuşuyor."

Sivillerin dramı

DEAŞ işgalinden önce, yaklaşık 3 buçuk milyon nüfusa sahip Musul'un başkent Bağdat'tan sonra ikinci büyük kent olduğu, kentte ikamet eden vatandaşların yarısının göç etmek zorunda kaldığı bilgisini veren Tai, "Siviller için güvenlik koridorlarının oluşturulmaması, Musul'u bekleyen bir diğer tehlike. Bu durum, operasyon nedeniyle kentten bir buçuk milyon kişinin sığınmacı durumuna düşmesi anlamına geliyor." diye konuştu.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER