Ä°STANBUL (AA) - SaÄŸlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi Kardiyoloji KliniÄŸi ÖÄŸretim Üyesi Doç. Dr. Murat Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp rahatsızlığından korunmak için alınan önlemlere iÅŸaret etti.
Kalp damar hastalığının genellikle ileri yaÅŸlarda görülmekle beraber günümüzde deÄŸiÅŸen yaÅŸam tarzı ve diyet alışkanlıkları nedeniyle daha erken yaÅŸlarda da görülmeye baÅŸladığını ifade eden Çelik, hastalığın özellikle sigara içenlerde veya ailesinde genç yaÅŸta kalp damar hastalığı hikayesi olanlarda daha erken yaÅŸlarda görülebildiÄŸini anlattı.
Çelik, kalp damar hastalığının en sık görülen belirtileri olarak göÄŸüs aÄŸrısı, nefes darlığı ve çarpıntının ön plana çıktığını dile getirerek, ÅŸu bilgileri verdi:
"Bu belirtiler kadınlarda ve erkeklerde farklılık gösterebilir. ÖrneÄŸin erkeklerde göÄŸüs aÄŸrısı daha sık geliÅŸirken kadınlarda nefes darlığı, ani aşırı halsizlik ve bulantı daha çok görülebilir. GöÄŸüs aÄŸrısı kalp damar hastalığının en önemli belirtisidir. GöÄŸüs kafesi bölgesinde birçok organ yer aldığından kalp nedenli aÄŸrının diÄŸer nedenlere baÄŸlı aÄŸrılardan ayırt edilmesi önemlidir. Hastalar tarafından çok farklı ÅŸekillerde ifade edilse de sıklıkla egzersiz, stres, ağır yemek, soÄŸuk hava gibi faktörlerin ardından geliÅŸen göÄŸüs kafesinin ortasında hissedilen geniÅŸ bir alana yayılan baskı, ağırlık, sıkışma, ezilme, yanma hissi olarak tanımlanır. Çene, boyun, her iki kol, sırtta sol kürek kemiÄŸinin altına, karın üst kesimine, el bileklerine yayılabilir. EÅŸlik eden soÄŸuk terleme, bulantı ve kusma gibi bulgular da olabilir. Genellikle tek noktada, batıcı tarzda, pozisyon ile deÄŸiÅŸiklik gösteren, egzersizden bağımsız istirahat halindeyken dahi olan aÄŸrılar öncelikle kalp damarlarından kaynaklanan bir aÄŸrı olarak kabul edilmemektedir."
"Korumanın temeli çocukluk çaÄŸlarında atılmaktadır"Doç. Dr. Murat Çelik, göÄŸüs aÄŸrısı ÅŸikayetlerinde olduÄŸu gibi, nefes darlığının da dinlenme halinde olabileceÄŸini belirterek, bu durumun ciddi bir kalp hastalığını haber verebileceÄŸini ancak bazı akciÄŸer hastalıklarının da benzer belirtilere yol açtığını ve gerçek sebebin araÅŸtırılması gerektiÄŸini kaydetti.
Ailesinde kalp rahatsızlığı öyküsü bulunanların kalp ve damar hastalıkları açısından risk altında olduÄŸuna iÅŸaret eden Çelik, bunun deÄŸiÅŸtirilemez ve önlenemez bir risk faktörü olduÄŸunu ancak ÅŸiÅŸmanlık, kan basıncı ve kan yaÄŸlarının yüksekliÄŸi, sigara, ÅŸeker hastalığı, hareketsiz yaÅŸamın diÄŸer risk faktörleri arasından yer aldığını ve yaÅŸam tarzı deÄŸiÅŸiklikleriyle kontrol altına alınabildiÄŸini ifade etti.
Doç. Dr. Çilek, "Kalp saÄŸlığını korumanın temeli çocukluk çaÄŸlarında atılmaktadır. Çünkü çocukken edilen alışkanlıklar kalıcıdır ve tüm hayatı etkilemektedir." diyerek, ÅŸöyle devam etti:
"Çocuklara doÄŸru davranış örnekleri gösterilmeli, saÄŸlıklı beslenmesine yardımcı olunmalı, spor yapması teÅŸvik edilmeli ve küçük yaÅŸlardan itibaren kalp saÄŸlığı bilinci aşılanmalıdır. Kalp damar hastalıklardan korunmanın birinci adımı, saÄŸlıklı beslenme ve hareketli yaÅŸamdır. Ancak gerekli olduÄŸunda doktor kontrolüne gidilmelidir. Özellikle diyet kalp damar hastalıklarından korunulmasında özel bir öneme sahiptir. Ağır yaÄŸlı yiyecekler, katı yaÄŸlar ve ÅŸekerli besinlerden uzak durmak gerekmektedir.
DoymuÅŸ yaÄŸ gereksinimi (katı yaÄŸlar) genelde diÄŸer besinlerden saÄŸlanmalı, bu nedenle ekstra katı yaÄŸ alınmamalıdır. Özellikle aşırı doymuÅŸ olan margarin gibi yaÄŸlardan uzak durulmalıdır. Åžekerli besinler hem aşırı kalori deÄŸerlerine sahiptir hem de insülin yanıtını artırarak ÅŸiÅŸmanlama nedeni olup kan yaÄŸlarının kontrolünü güçleÅŸtirmektedir. Ülkemizde ekmek tüketimi oranı çok yüksektir. EkmeÄŸin bir diliminin 70-100 kalori olduÄŸu unutmamalıdır. Her öÄŸünde ince bir dilimden fazla ekmek yenmemelidir."
Haftada en az 3 gün 40-45 dakika olacak ÅŸekilde hafif hızlı tempoda yürüyüÅŸ önerisinde bulunan Çelik, sözlerini ÅŸöyle tamamdı:
"Günlük yaÅŸam koÅŸuÅŸturması içerisinde vakit ayırıp da bunu yapamayanların ise gidebildiÄŸi her yere yürüyerek gitmesi önerilmektedir. Sigara ile kalp damar hastalıkları geliÅŸimi ve ölümleri arasında doÄŸrudan bir iliÅŸki vardır. Sigara, damar sertliÄŸi hastalığının geliÅŸmesi ve ilerlemesine neden olurken diÄŸer yandan kalp krizini tetiklemektedir. Az miktarda sigara içmenin dahi zararlı olacağı akılda tutulmalıdır. Sigara kullananların kullanmayanlara oranla yaklaşık 20 yıl daha az yaÅŸadıkları gösterilmiÅŸtir.
Sigarayı bıraktıktan sonraki 10 yıl içerisinde kalp damar hastalıkları riski azalarak hiç içmeyenler seviyesine inmektedir. Kalp krizi geçirenlerde ise sigaranın bırakılması ile krizin tekrarlama riski yarı yarıya azalmaktadır. Aşırı alkol tüketimi de hem aşırı kalori kaynağı olarak kilo kontrolünü engellemekte hem de kan yaÄŸlarını bozmaktadır. Kalp hastalığı riskini bilmek ve olası ciddi hastalıklara karşı önlem almak için düzenli saÄŸlık kontrollerinin yaptırılması da çok önemlidir. Erkekler 40, kadınlar 50 yaşından sonra en az bir kez doktora giderek gerekli tetkikleri yaptırmalıdır."