Türkiye’de özgün ve bilimsel çalışmaların gelişimine katkı sağlamak ve akademik çalışmaları teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmanın konusu “Çok Kültürlülük ve Küreselleşme Tartışmaları Bağlamında Türkiye’nin Sosyo-Kültürel Değişim Süreci” olarak belirlenmişti. TARMER Başkanlığında toplanan değerlendirme jürisi, eser yarışmasında dereceye giren eserlere karar verdi.
Değerlendirme sonrası, Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Zamantılı Nayır, “Türkiye’nin Göçmen Girişimcileri: Geliş Nedenleri, Kuruluş Öyküleri ve Değerleri” isimli eseriyle birinciliği elde etti. Yrd. Doç. Dr. Şerife Önder ve Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Önder’in kaleme aldığı “Küreselleşme ve Refah Devleti Uygulamalarının Çok Kültürlülük Politikalarına Etkileri Havuzlanmış Veri Tekniği ile Bir Uygulama” isimli eseri ise jüri özel ödülünü aldı.
“İNSAN OLMAK DİĞER BÜTÜN OLGULARIN ÖNÜNE GEÇER”
Sayın Halit Aydın’ın oğlu İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın böyle bir yarışmayla birlikte babalarının izinden gittiklerini belirterek gençlere de tavsiyelerde bulundu. Dr. Mustafa Aydın, “Her ne kadar globalleşen dünyaya bilim ve teknoloji bakımından ayak uydurmaya çalışsak da ilim ve eğitim aşığı olan babamın da dediği gibi önce insana önem vermeliyiz.
İnsan olmak diğer unsurların her zaman önüne geçmiştir. Her zaman ilime önem veren ve ille de eğitim diyen babamız hayatı boyunca öğrencilerini evlatlarıyla bir tutmuştur. Bu yüzden bizler de hayırlı evlat kavramı içerisinde sadece babamızın hayattayken istediklerini yaparak değil vefatının sonrasında da sanki hala hayattaymış gibi ‘Acaba babam olsa ne yapardı?’ düşüncesiyle ilerledik. Bu doğrultuda da çalışmalarımızı ve eğitime olan katkılarımızı sürdürdük” dedi.
Açılış konuşmasında İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli de böyle bir etkinlikten dolayı üniversite olarak çok memnun olduklarını ve etkinliği sürekli hale getirmeyi planladıklarını dile getirdi. Prof. Dr. Yadigar İzmirli, “Adı kampüsümüzde yaşayan ve umarım yüzyıllar boyu yaşayacak olan, alim ve arif, adı gibi aydın, gerek mülki erkan gerekse bölge halkı üzerinde etkisi dirayeti ile Karadeniz Bölge Müftüsü olarak anılan, merhum Halit Aydın hocamız adına düzenlediğimiz Bilim ve Araştırma Ödülleri eser yarışmasıyla bir araya geldik. Bilim, teknik, sanat, edebiyat ve düşünce geleneğine sahip her ülkede bu çalışmaları ödüllendiren muhtelif sistemler mevcuttur.
Ancak bunlardan kurumsal desteği bulanlar, sürekliliği olanlar diğer bir ifade ile kurumsal bir yapıya kavuşanlar etkin bir role sahiptir. Biz de İstanbul Aydın Üniversitesi olarak düzenlediğimiz Halit Aydın Bilim ve Araştırma Ödülleri’ni kurumsal bir yapıda sürekli kılmak üzere yola çıktık” şeklinde konuştu.
“GÖÇMENLER KENDİ İŞLERİNİN PATRONU OLMAK İSTİYORLAR”
“Türkiye’nin Göçmen Girişimcileri: Geliş Nedenleri, Kuruluş Öyküleri ve Değerleri” adlı eseriyle birinciliği hak eden Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Almanca İşletme Bölümünde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Zamantılı Nayır da girişimcilik konusunda birçok çalışması olduğuna değinerek ”Birçok alt başlık olarak ele aldığım girişimciliğin yanı sıra göçmen girişimciliği de ilgimi çekmeye başladı. Türkiye’de daha önce araştırılmamış bir konu olan göçmen girişimcilerin aynı zamanda gün geçtikçe de arttığını fark ettim. Ülkelerinden farklı sebeplerle gelen göçmenler yine farklı sebeplerle Türkiye’de kalmaya devam ediyorlar ve kendi ekonomik özgürlükleri için kendi işyerlerini ve şirketlerini açıyor.
Yaptıkları işlerde de gayet başarılı bir iş hayatları oluyor. Bu konuların daha ayrıntılı olarak ele alınmasını gerektiğini düşündüm. Çünkü batı ülkeleri bu tip göç çalışmalarına çok önem veriyor. Bu yüzden gelişmiş ülkelerde göçmen olgusu gayet iyi tanımlanmış fakat bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde göçmenlerin nasıl geliştiğini, ülkeye katkısının ne olduğunu gibi benzer konular bilinmiyor. Örneğin, göçmenler neden girişimci oluyor diye baktığımızda da önümüze iki cevap geliyor; devlet kurumlarında çalışamayacak olmaları ve kendi işinin patronu olma istekleri.
Genellikle ‘mecbur girişimci olacaklar’ düşüncesinin aksine bu durumun böyle olmadığını araştırmalarımız sonucunda gördük. Birçoğunun özellikle Türk vatandaşlığı aldıktan sonra büyük kurumlarda çalıştığını fakat içlerinden gelen girişimcilik ruhlarından dolayı kendi işlerini kurduklarını gördük. Bu doğrulta da yeni veriler elde etmek üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz. Çünkü gerçekten toplum olarak bu konuya önem vermemiz ve üzerinde durmamız gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
HALİT AYDIN KİMDİR?
9 Şubat 1928 H. Hafız İsmail Efendi’nin ilk oğlu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini eş zamanlı olarak babası ve hocası hafız İsmail Hakkı Aydın’ın Dini ve akli ilimlerin yanında, Arapça ve Farsça yabancı dil öğrenimini tamamlayarak icazet aldı. Babasının talimatıyla çeşitli din eğitimi hizmetlerinde bulundu. Daha sonra Yüksek Kıraat ve Talim eğitimini Şeyh-ul Kurra Trabzonlu Hafız haydar Özak’tan tamamladı. 15 Mayıs 1940 tarihinde hafızlığını ikmal ederek diplomasını aldı.
Daha sonra Ragıp İmamoğlu ve Trabzon Müftüsü Salih İmamoğlu’ndan Arap Edebiyatı ve Fars Edebiyatı, Hasan Çavuşoğlu’ndan 1952’de askerlik görevini Erzincan’da tamamladıktan sonra 1954’de Adana Saimbeyli ilçesine müftü olarak tayin edildi. Daha sonra sırasıyla 1955 yılında Trabzon Tonya Müftülüğü’ne, 1957 yılında Akçaabat Müftülüğü’ne, 1961 yılında ise Maçka Müftülüğü’ne atandı. 1938-1988 yılları arası beş yıllık Sürmene Müftülüğü dönemi hariç 15 Temmuz 2005 yılında emekli oluncaya kadar Maçka Müftüsü olarak görev yapmıştır. Bir üniversite kuracak kadar bilim adamı yetiştiren Müftü Halit Aydın 19 Kasım 2005 tarihinde vefat etmiştir.
dikGAZETE.com