Suriye'nin Halep kentinde yaşayan Necdet El Silo'nun ayağına, Esad uçaklarının bombardımanında şarapnel parçalarından biri isabet etti. Bir şey olmayacağını düşünen Silo'nun ayağı bir süre sonra kangren oldu. Halep'te kaldırıldığı özel bir hastanede ayağı dizinin üzerinden kesilen Silo, ayağının yanlış yerden kesilmesi nedeniyle kangrenin yayıldığını ileri sürüldü. Tekrar kaldırıldığı hastanede bacağı tamamı kesilen Silo, çatışmaların artması nedeniyle tek ayaklı olarak Suriye'den Türkiye'ye geldi.
Ayağının kesilmesiyle hayatı kararan Silo, ailesiyle birlikte Gaziantep’e geldi. Ayağı olmadığı için hiçbir iş yapamayan Silo, eşi, gelini ve torunları dahil toplam 8 yakınıyla birlikte tek göz evde yaşamaya başladı. Yardımlarla ayakta duran ailede evin tek çalışanı ise 21 yaşındaki Mustafa. Mustafa, ayakkabı boyacılığı yaparak ailesini geçindirmeye çalışıyor. Ailenin komşusu 52 yaşındaki servis şoförü Asım Yaşar da aileye yardımcı olmaya çalışıyor.
Suriyeli aile için yardım çağrısında bulunan Asım Yaşar, “Bu soydaşımız Suriye'de Esad bombardımanı sonucu ayağını kaybetti. Bu ailenin hiçbir geliri yok. Yetkililerden lütfen bu adama yardım edilsin. Bu adam sürekli bu odada kaldığı için çok sıkılıyor. Sürekli haline ağlıyor. Dışarı çıkması için yetkililerden bir elektrikli sandalye veya bir protez bacak verilsin. Bizim devletimiz şevkatlidir merhametlidir. İnşallah gereğini yapar” dedi.
TEK İSTEĞİ AKÜLÜ SANDALYE
Tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayan Necdet El Silo, tek isteğinin akülü sandalye olduğunu söyleyerek, "Ben Suriye’nin Halep kentinden geliyorum. Esad bombardımanı sırasında ayağımdan yaralandım. Ayağım 2 sefer kesildi, ne yürüyebilirim ne de dışarı çıkabiliyorum. Bir tane tekerlekli sandalyem var o da bozuk zaten. Beni tekerlekli sandalyeyle dışarı çıkaracak kimsem yok. Bu yüce devletten bana bir yardım gelmesini istiyorum.
Yatalak olduğum için kimseden yardım da isteyemiyorum. Kömür istemeye belediyeye gidecektim gidemedim. Çünkü yürüyemiyorum. Bir tane oğlum öldü. Karısı da iki çocuğunu bırakıp başkasıyla evlendi. Bu çocuklara da bakmak zorunda kaldım ne yapacağımı bilemiyorum. Hanımım da akciğer kanseri o da bakamıyor. Cezaevi bu halimden daha iyi, hiç olmazsa orada yemeğini veriyorlar. Ben bu devlete sığındım.
Çünkü Türküm, bu benim devletim. Bir yüce Allah, bir de yüce devlet var. Ben bunlardan başka kimden yardım isteyeyim. Benim hiçbir gelirim yok. Tek oğlum çalışıyor, ayakkabı boyacılığı yapıyor. 450 TL kira veriyorum. Elektrik suyla birlikte 600 giderim oluyor. Ben nasıl ödeyeyim bilemiyorum. Yetkililerden, belediyeden, vali, kaymakamdan bana yardım eli uzatmalarını bekliyorum. Allah Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan razı olsun bizi kabul etti. Bize bakıyor bu devlet. Dua ediyoruz, Türkiye’ye ve bu ay yıldızlı bayrağa” diye konuştu.
Kaynak: IHA
dikgazete.com