Istanbul
Eyüpsultan'daki Rami Gıda Toptancıları'nda yıllardır ayakkabı boyayan 60 yaşındaki Turan Kavasoğlu, hayatını neredeyse halde geçirdi.
Eminönü Unkapanı'ndaki toptancı haline henüz 10 yaşındayken babasıyla gelen ve burada boyacılığı öğrenen Kavasoğlu, baba dede yadigarı olarak benimsediği ve "Boyacılık bizi bırakmadı" dediği mesleğini 50 yıldır sürdürüyor.
"Boyacı" diye bağırarak esnafa gülümseyen, zaman zaman da koli taşıyanlara yardımcı olan Kavasoğlu, hızlı konuşması ve yardımseverliğiyle tanınıyor.
"Ömrümüz burada geçti. Ne bahar, ne yazlar, ne soğuk kışlar gördük" diyen Kavasoğlu'nun, 2 çocuğundan 5 torunu var.
Çocuklarını boyacılıktan kazandığı parayla okutup büyüten Kavasoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fatih'ten 1986 yılında geçici olarak Eyüpsultan'a taşınan şimdi ise Kayaşehir'de hazırlanan alana transferi planlan halin taşınması durumunda ya kendisinin de gideceğini ya da çok sevdiği mesleğini bırakacağını söyledi.
Sigortası olmadığı için emekli olamayan Turan Kavasoğlu, şöyle konuştu:
"Ömrümüz boyacılıkla geçiyor burada. 50 yıldır boyacılık yapıyorum. Hal kurulduğundan beri buradayım. Esnaf beni seviyor burada. Esnaf bana ben esnafa alıştım. Emeklilik yok. Sigortam yok. Boyacılık yapmasam belki 15 yıldır emekliydim.
Sabah 6 buçukta geliyorum. Eskiden daha yoğundu şimdi ise daha sakin. Her gün müşterim var şükür. Yağmur yağdığında genelde olmuyor, ama sağ olsun esnaf iş veriyor bize. Allah ne verirse o akşam o kadar ekmekle gidiyoruz. Günlük 4-5 tane ayakkabı boyuyorum.
Başka bir iş yapmayı düşündüm ama, dedem ve babam da boyacıydı. Ben de onlardan öğrendim. Çekirdekten yetiştik. Ekmeğimizi bundan kazandık. Çocukları bu işi yaparak büyüttük. Yaş da 60 oldu. Ağır iş zor geliyor artık."
"Boya sandığıma araba çarptı"
Günde en az 10 sefer hal içerisinde dolaştığını belirten Kavasoğlu, "Ara sıra sandığı da bıraktığım oluyor. Esnafa yardım ediyorum. Kolileri indiriyorum. Zaman zaman para da veriyor esnaf. Burası bereketli bir yer." ifadelerini kullandı.
Hal içerisinde hızlı adımlar attığını, ara sıra dinlenmek için taburesine oturduğunu belirten Kavasoğlu, "Yıllar önce boyama sandığıma araba çarpmıştı. O zaman çarpan adam 50 lira verdi. O paraya sandık olmuyordu. Üzerine ekleyip yeni tezgah yaptım. Bu boyacılık bizi bırakmadı." dedi.
"Turan abi çok konuşkan, sıkıntılarını söyleyen bir insan değil"
Esnaf Hüseyin Özlek de yaklaşık 30 yıldır mesleğini halde sürdürdüğünü belirterek, "Turan Kavasoğlu abimiz benden çok daha eski. Peynir iskelesi diye bilinir, Eminönü'nden esnafımız buraya taşınıyor. O da esnafla çok içli dışlı olduğu için buraya geliyor.
Turan abi çok konuşkan, durumunu anlatan, sıkıntılarını söyleyen veya çok gülen, neşeli bir insan değil. Ama esnaf çok sever. İhtiyacı olmasa da onu çağırır. Ama şunu da yapmaz, Turan abi çok onurlu ve gururludur. Gelip de kimseden para istemez. Emeğinin karşılığını alır.
Esnaf belki 2-3 lira 5 lira fazlasını verir ama, Turan abi nedir? Kimdir? Nereden gelmiştir? Nereye gidiyordur? Konuşmayı çok seven bir insan değil aslında. Kendi halinde biri." diye konuştu.
Esnaf Müslüm Çölkesenoğlu da, Turan Kavasoğlu'nun önceden sandıklarını dükkanlarına bıraktığını, sabah çok erken gelip akşam geç çıkarak işine fazlasıyla sahip çıktığını belirtti.
Çölkesenoğlu, "Turan usat hayatla mücadele ediyor. Kendisini 1990 yılından bu yana tanıyorum. Çok çalışkandır." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com