Gündem

Hakmehmet katliamının acısı 98 yıldır taze

Iğdır'ın Hakmehmet köyünde 98 yıl önce Ermeni çetelerce katledilip toplu mezara konulan 83 şehidin torunları, yaklaşık bir asır önce yaşanan katliamın acısını halen yüreklerinde taşıyor. - Anadolu Ajansı

Hakmehmet katliamının acısı 98 yıldır taze
29-04-2017 18:47

IĞDIR - Hüseyin Yıldız

Türkiye'nin Ermenistan sınırındaki Iğdır'da, 1919 yılında Ermeni çetelerinin katliamına maruz kalan Hakmehmet köyü sakinlerinin torunları, onlarca yıl önce yaşanan soykırımı unutamıyor.

En son 1999 yılındaki kazı çalışmalarında, Ermeni çetelerince katledilerek toplu mezarlara konulan 83 kişinin cesetlerine ulaşıldığı Hakmehmet köyünde yaşayanlar, aile büyüklerinin o gün uğradıkları katliamın acısıyla hayatlarını sürdürüyor.

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermenilerin gerçek yüzünün Iğdır'da yaşanan katliamlarla görülebileceğini söyledi.

Ermenilerin Doğu Anadolu'da ırk ayrımı yapmadan herkesi katlettiklerini belirten Gülbey, şöyle konuştu:

"Iğdır'ın her bölgesinde ayrı bir toplu mezar var, Hakmehmet köyü de bunlara bir örnektir. 1918 ve 1919 yılında bu bölgelere baskın düzenleyen 15 bin silahlı Ermeni, yaşlı, kadın, çocuk demeden herkesi öldürmüştür. Bunlarla ilgili çalışmalarda elde edilen veriler, tüm ilgililerin arşivlerinde mevcuttur. Ermeni çeteleri burada 83 vatandaşımızı hatta dışarıdan bu köye gelen vatandaşlarımızı dahi katletmişler. Van'dan, Erzurum'dan, Erzincan'dan göçen Ermeniler, bu bölgeden geçmişler, her geçtikleri seferde bu şehri yakıp yıkmışlardır, katliamlar yapmışlardır."

"Trump gelsin, büyük felaket görsün"

Dünyada Ermeni meselesinin artık siyasi oyuna döndüğüne dikkati çeken Gülbey, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin kullandığı "büyük felaket" sözüne değinerek, gerçek felaketin Iğdır'da yaşandığını belirtti.

Türkler ve Müslümanlara düşman ülkelerin 24 Nisan ve Ermeni meselesini, asılsız iddialarla Türkiye'ye karşı koz olarak kullandıklarını anlatan Gülbey, şunları kaydetti:

"İki millet arasında yaşanan olaylar ısıtılmış pilav gibi, her 24 Nisan tarihinde önümüze getirilmeye başlandı. Bu konuyla ilgili en büyük arşivlere sahip olan Amerika ve Rusya'dır ama maalesef bir haçlı zihniyetiyle bir siyasi oyuna alet ediliyorlar. Bu kanı siyasete alet edenler sonunda bu kanın içerisinde boğulacaklardır. Burada büyük bir felaket olduğunu bütün dünya biliyor ama dünya bildiği gerçeklerden kaçıyor. Trump, eğer bir felaket görmek istiyorsa bu bölgede yaşanan o felakete maruz kalan insanların aileleri burada, gelsin, felaket görsün. Kendisi gelemiyorsa bir yetkilisini göndersin, yetkililere büyük felaketin ne olduğunu insanlarımız anlatsın."

"Birer birer katlederek su kuyusuna attılar"

Katliamın yaşandığı Hakmehmet köyü sakinlerinden Mikail Ud da köylerindeki kazı çalışmalarında Ermenilerin gerçekleştirdiği katliamın izlerinin gün yüzüne çıktığını söyledi.

Ud, köyde yaşayan neredeyse tüm erkeklerin katledilerek toplu şekilde gömüldüğüne dikkati çekerek, 1999 yılında yapılan çalışmalarla bulunan 83 kişilik toplu mezar gibi bölgede çok sayıda mezar bulunduğunu ifade etti.

"Kurban Bayramı arefesinde 83 kişiyi katlettiler"

Ermenilerin insanları kandırıp cami avlusuna topladıktan sonra katlettiğine işaret eden Ud, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir sabah köy bekçisine anons yaptırarak köy halkını cami avlusuna toplamışlar. 'Devlet buğday yardımı yapacak.' diye kandırıp, kadınları ve erkekleri ayrı avlularda bir araya getirmişler. Zincir ve kelepçelerle bağlayarak, köyün su ihtiyacının giderildiği 12 metre derinliğindeki kuyunun başına getiriyorlar. Bir Kurban Bayramı arefesi, köyün ileri gelenlerinden Mehman Ağa'ya 'Yarın ne olacak?' diye soruyorlar. O da 'Kurban Bayramı' diyor, 'O zaman biz sizin kurbanınızı keselim.' diyorlar ve gözü önünde oğlunun başını kesiyorlar ve kuyuya atmaya başlıyorlar. Köyümüzde 83 kişiyi birer birer katlederek su kuyusuna atıyorlar."

"Ermeni soykırımının kanıtı, köyümüzdeki toplu mezar"

Ermeni çetelerince Hakmehmet köyündeki mezalimde atıldığı su kuyusundan canlı çıktığı bilinen ve bölge halkınca tanınan Uzun Hüseyin'in torunu Felemez Duman da şunları kaydetti:

"İşte bize soykırım uygulandığına dair toplu bir mezar bizim köyümüzde duruyor. Onlara soykırım yapılmışsa toplu mezar göstersinler, arşivlerini açsınlar, tarihçiler incelesin. O zaman gelip burayı kazdılar, kemikler çıktı, şimdi müzededir. Hamile kadınları, çocukları süngüyle öldürmüşler. Harpte bile iki ülke savaştığı zaman kimse çocuklara dokunmaz ama bunlar 6 aylık çocukları öldürmüşler.

Ermenilere soykırım yaptığımızı ispat etsinler, suçumuzu kabullenelim, biz suçumuzu kabullenmeyecek halk değiliz ama biz soykırım yapacak halk da değiliz."

Hakmehmet köyünde Ermeni çetelerince 83 kişi şehit edilmiş, aileleri sürgüne gönderilerek evleri ve malları talan edilmişti.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER