Türkiye'nin farklı bölgelerine yayacaklarını belirterek, "Bu yıl hayalimiz 6 tane Hafele Concept Tasarım Merkezi açmak. Şehir olarak İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Antalya ve Kayseri olarak düşünüyoruz." dedi.
Bugün tasarımcılarla yoğun bir şekilde iş birliği yaptıklarını ifade eden Uytun, dünyada temel paydaşlarından birinin de mimarlar olduğunu, onların hayallerindeki tasarımın detaylarını çözmeye yardım ettiklerini kaydetti.
Uytun, Hafele Grubu'nun yıllık 25 milyon avroluk Ar-Ge yatırımı yaptığını aktararak, "2020 için çok heyecanlıyız. Hafele Concept macerası yaklaşık 3 yıl oldu. Biz buna çok yürekten inandık. Konseptimizi geliştire geliştire öyle bir hale getirdik ki artık bir müteahhidin çok kolay anladığı, tercih ettiği ve konutta ürünlerimizin yarattığı farkın son kullanıcılar tarafından rahatlıkla algılanabileceği noktaya geldi." diye konuştu.
Bu yılki bütçeleri kapsamında 2 büyük yatırım öngördükleri bilgisini veren Uytun, şunları kaydetti:
"Geçen yıl en büyük işlerimizden biri akıllı web sitemizin yenilenmesiydi. Hafeleonline'ı 3,5 yıllık yatırımla tekrar açtık. Bu yıl ise hayalimiz 6 tane Hafele Concept Tasarım Merkezi açmak. Şehir olarak İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Antalya ve Kayseri şeklinde düşünüyoruz. Hafele Concept'i biz geliştirip standart hale getirdik. Daha önce bu çok proje özgündü, maliyeti yüksekti. Ancak şu anda bir projenin satış fiyatının yüzde 2'sine denk getiriyoruz. Diğer bir deyişle kullanıcılar, Hafele Concept ile aldıkları konutun satış fiyatının yüzde 2'si kadar bir fark ödeyerek mutfak, banyo, gardırop ve vestiyer gibi tüm yaşam alanlarında hayatlarını kolaylaştıran ve güzelleştiren detaylara sahip olabiliyor. Bu yıl beklentimiz, 100 bin konuta Hafele Concept'i taşımak."
- "Konut projelerinde 2019'da TL bazında yüzde 47 büyüdük"
Hilmi Uytun, geçen yıl inşaat sektöründe bazı sıkıntılar yaşandığını ancak kendilerinin bundan negatif etkilenmediğini ifade ederek, bu kez ürün değil, konsept sattıklarını söyledi.
Geçen yıl pazar paylarını artırdıklarını, dünya cirolarının 1,4 milyar avro düzeyine ulaştığını aktaran Uytun, "Konut projelerinde 2019'da Türk lirası bazında yüzde 47 büyüme yakaladık." dedi.
Hafele için Türkiye'nin önemine işaret eden Uytun, şunları kaydetti:
"Hafele için Türkiye çok önemli bir yerde. Türkiye'de müteahhitlik dünyadaki en gelişmiş sektörlerden biri ve Türk müteahhitleri dünyanın her yerinde aktif. Türkler dünyanın her yerinde iş yapıyor. İç pazarın 80 milyon olması başka bir konu, Avrupa'nın 5'inci, dünyanın 17'inci büyük ekonomisi olması başka bir konu, bir de Türkiye'nin bu sektörde çok büyük bir ihracatçı olması var. Bunları yan yana getirdiğinizde Hafele zinciri içerisinde Türkiye, çok kritik bir noktada. Hafele Türkiye, Hafele Grubu içinde en hızlı büyüyen şirketlerden biri, bu yüzden de göz bebeği... Bölgesel olarak da 38 merkez içerisinde en büyük 5'inci bölge. Grubun Türkiye'de üretim ve yatırım planları hep var, hep de olur. Bu yıl için spesifik bir şey yok ancak fırsatları hep takip ediyoruz."
- "Dünyanın yeni Çin'i Türkiye olur"
Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Uytun, faizlerin inmesiyle yatırımın konuta döneceğini dile getirerek, "Türk insanı borsadan hala korkuyor, dövizden de çok dayak yedi. Dolayısıyla ben konuta yatırımın tekrar döneceğini düşünüyorum. Bir de tabii ertelenmiş bir talep var. Bu yıl konut sektörü bence hızlı ve tahmin edilenden çok daha fazla büyür. Satılan konutların içinde de Hafele Concept'in daha fazla pay almasını bekliyoruz." diye konuştu.
Türkiye'de iş dünyasının giderek öz güven kazandığına işaret eden Uytun, eskiden daha az gelişmiş ve küçük pazarlara doğru bir eğilim varken, son dönemde bunun gözle görülür bir şekilde değiştiğini, ABD, İngiltere ve Fransa gibi gelişmiş ülkelere ürün ve hizmet sunulmaya başlandığını söyledi.
Uytun, her ne kadar şartları daha zor ve sert olsa da Türkiye'nin, ticarette dengelerin değiştiği bir dönemde büyük pazarlarda çok hızlı büyüyeceğini düşündüğünü kaydetti.
Türkiye'nin ciddi bir kapasitesi olduğunu vurgulayan Uytun, şöyle devam etti:
"Bizim iş insanımız devamlı yatırım yapar. Para kazandıkça makine alır. Dolayısıyla bizde gayet ciddi bir kapasite var. Bir de Çin çok gelişti artık ve pahalılaşıyor, ucuz olma durumunu kaybediyor. Bunu değerlendirirsek dünyanın yeni Çin'i Türkiye olur. Bununla ilgili liman, iş gücü, bankacılık sistemi, finansman metotları, sigorta sistemleri her şey var. Bazı ülkelere gidiyorsunuz, bu altyapılar yok. Türkiye'de hepsi var. Bugün Türkiye'de üretilmeyen bir şey yok. Bu kadar değişik endüstrinin aynı anda aynı ülkede olduğu çok nadirdir. Yunanistan'a gidin, 2 tane mobilya fabrikası bulamıyorsunuz, peyniri bile ithal ediyorlar. Türkiye'ye geliyorsunuz, her şey var. Türkiye çorapta, havluda, halıda, plastik boruda dünyayı sallıyor. Mobilya sektörü ise kabuğunu kırmak üzere, dünyanın mobilyası 2-3 yıl içerisinde Türkiye'den gider. Kesinlikle makine farkı var, 10 yıldır tasarıma, kaliteye artan bir önem verme var."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com