Cumhuriyet Halk Partisi’nin Halkların Demokrat Partisi’ne destek vermesine bir anlam veremediğini belirten Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’ye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracaklarını söyledi. Türkiye’nin hiçbir sokağında, hiçbir yerinde güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin elinde veya belinde silah olmayacağını belirten Müezzinoğlu, Türkiye’nin bir ordu ile değil, terör örgütü ile mücadele ettiğini belirtti.
Bursa’daki AK Parti İlçe Danışma Toplantılarına katılan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Karacabey’de düzenlenen toplantıda özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de terör örgütünün farklı bir yüzünün görüldüğünü söyledi. Terör eylemleri, katliamlar, tuzaklar ve şehir içinde mahallelerde sokaklarda açılan çukurlara döşenen mayınlarla Türkiye’ye kaos yaşatmak istendiğini ifade eden Bakan Müezzinoğlu, “Türkiye’nin hiçbir sokağında hiçbir yerinde güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin elinde veya belinde silah olmayacak. Güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin parmağı tetiğe gitmeyecek. Son dönemde gerek Cizre’de, Silopi’de sokağa çıkma yasakları ilan edilerek bu tür terör eylemlerine son vermek istedik. Burada temel ilkemiz masum vatandaşlarımızın mağdur olmamasıdır. Ama terör örgütünün üyeleri veya terör örgütüne yandaşlık yapanlar kim varsa o kazdıkları çukurlukları onları gömeceğiz. Terör örgütüne destek olan, terör örgütüne sırtımı dayıyorum diyen veya insan hakları kılıfı altında Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne kastedenlere yandaşlık yapan bazı sivil toplum örgütleri karşısında büyük bir mücadeleye girdik. Bu mücadeleyi de bu millet kazanacaktır” diye konuştu.
“BU ÜLKEYE İHANET EDENLERİN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ”
Okulların bombalanması, sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelerde eğitimlerin aksaması sebebiyle bazı öğretmenleri bölgeden çekerken kamuoyunda bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Müezzinoğlu, “Bu algı aşamasında da hemen ikinci basamağa devreye sokmaya çalıştılar. Ambulanslara ateş edildiğini, hastanelerin bombalandığını ve sağlık hizmeti verenlerin katledildiğini söylediler. Bölgede güvenliğin olmadığını ile sürüp, sağlık çalışanlarının da bölgeden çekilip çekilmeyeceğini sordular. Böyle bir düşünce, bu millete ihanettir. Biz Çanakkale’de, tıbbiye son sınıf öğrencilerini millet ve bayrak için şehit vermişiz. Türkiye’nin her köşesinde sağlık çalışanı olacaktır. Dolayısıyla biz bu ülkeye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracağız” dedi.
“CHP’NİN HDP’YE DESTEK VERMESİNİ ANLAYAMIYORUM”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yöneltilen gensoruda kendisine savaş bakanı diye hitap edenlerin olduğunu ifade eden Bakan Müezzinoğlu, “Silvan’da Aile Sağlık Merkezi’ni işgal edenlere, Türk bayrağını indirenleri yok etmek savaş bakanlığı ise evet ben bayrak için o mücadeleyi vereceğim. HDP ile bu anlamda mücadelemizde bir sorun yok. Onların kimin borazanlığını yaptığını biliyorum. Ama bana savaş bakanı diye hitap eden ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partili milletvekili. HDP’yi anlıyorum. Çünkü onların derdi Kürt kökenli vatandaşlar değil, onların derdi aldıkları talimatı yerine getirmektir. Biz de onlara karşı duruşumuzu sergiliyoruz. Onların karşısında bizim duruşumuzun savaş bakanlığı olarak algılanmasından onur duyarım. Farklı algılanıyorsa da kendimden şüphe ederim. Ama CHP’li arkadaşlar meclise verilen gensoruda teröristlerle alakalı tek bir cümle dahi etmediler. ‘Bu roketatarlarla hastanelerimizi tahrip eden terörist örgütüdür. Savaşta bile bu olmaz. Sağlık kuruluşları ateşe verilmez. Sağlık çalışanı asla öldürülmez. Sağlık çalışanları alıkonulmaz. Ambulanslar yakılmaz’ diye tek bir cümle söylediler mi? Esnasında ciddi bir ana muhalefet partisi sorunu var. Sağlık Bakanlığı’nın dinamiklerini yetersiz bulabilirsin. İçişleri Bakanlığının dinamiklerini yetersiz bulabilirsin. CHP olarak gensoru verirsin. Ama HDP’nin verdiği gensoruya yandaşlık yapmak cumhuriyetin kurucusuyum diyen bir siyasi partinin sözcülerine düşmez. Bölücülerle yan yana durarak teröristlere bir cümle dahi söyleyemeyen, o bayrağı indirenlere tek bir cümle konuşmayan. Hekimlerin katledilmesine bir cümle dahi söyleyemiyorsa savaş ve barış kelimelerini konuşuyorsa burada ciddi bir sorun vardır” şeklinde konuştu.
“ORDU İLE DEĞİL, TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Türkiye’nin mücadelesinin bir ordu ile bir ülke olmadığını belirten Müezzinoğlu, “Biz barışı kiminle yapacağız. Terör örgütüyle mi? Bizim mücadelemiz savaşla değil, bizim mücadelemiz teröristle. Savaşan bir ordu yok karşımızda. Terör örgütü var. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı savaş bakanı olarak görülüyorsa, evet bu savaş bayrağının savaşıdır. O bayrak eğer orada dalgalanıyorsa ben güvenli bir şekilde sağlık hizmeti verebilirim. O bayrağın sağlıklı dalgalanmadığı bir yerde birileri mayın düşüyorsa, birileri çukur, hendek açıyorsa, benim askerimi şehit ediyorsa burada önce sağlık hizmeti değil önce güvenli ve huzurlu sokakları tahsis etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“BU MİLLETİN ÖDEDİĞİ BEDELİ TERÖRİSTE SOR”
Doğudaki 355 bin vatandaşın evleri terk ederek farklı yerlere gitmiş olduğunun altını çizen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu “Biz bakanlık olarak 355 bin vatandaşıma tek tek ulaştık. Yeni adresi nedir? Buradaki hamile anne doğumunu nerede takip edecek? Diyaliz hastası nerede tedavi alacak? Kanser tedavisi gören vatandaşımız yeni adresinde bu hizmeti alabilecek mi? Bu vatandaşlar benim vatandaşım yeni mağduriyetler yaşamamak için sağlık bakanı olarak onların yanında olmalıyım. Bunun hesabını bana sor. Ama teröristin bu millete ödettiği bedeli teröriste soracaksın” dedi.
(İHA)
Bursa’daki AK Parti İlçe Danışma Toplantılarına katılan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Karacabey’de düzenlenen toplantıda özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de terör örgütünün farklı bir yüzünün görüldüğünü söyledi. Terör eylemleri, katliamlar, tuzaklar ve şehir içinde mahallelerde sokaklarda açılan çukurlara döşenen mayınlarla Türkiye’ye kaos yaşatmak istendiğini ifade eden Bakan Müezzinoğlu, “Türkiye’nin hiçbir sokağında hiçbir yerinde güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin elinde veya belinde silah olmayacak. Güvenlik güçleri dışında hiç kimsenin parmağı tetiğe gitmeyecek. Son dönemde gerek Cizre’de, Silopi’de sokağa çıkma yasakları ilan edilerek bu tür terör eylemlerine son vermek istedik. Burada temel ilkemiz masum vatandaşlarımızın mağdur olmamasıdır. Ama terör örgütünün üyeleri veya terör örgütüne yandaşlık yapanlar kim varsa o kazdıkları çukurlukları onları gömeceğiz. Terör örgütüne destek olan, terör örgütüne sırtımı dayıyorum diyen veya insan hakları kılıfı altında Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne kastedenlere yandaşlık yapan bazı sivil toplum örgütleri karşısında büyük bir mücadeleye girdik. Bu mücadeleyi de bu millet kazanacaktır” diye konuştu.
“BU ÜLKEYE İHANET EDENLERİN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ”
Okulların bombalanması, sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelerde eğitimlerin aksaması sebebiyle bazı öğretmenleri bölgeden çekerken kamuoyunda bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Müezzinoğlu, “Bu algı aşamasında da hemen ikinci basamağa devreye sokmaya çalıştılar. Ambulanslara ateş edildiğini, hastanelerin bombalandığını ve sağlık hizmeti verenlerin katledildiğini söylediler. Bölgede güvenliğin olmadığını ile sürüp, sağlık çalışanlarının da bölgeden çekilip çekilmeyeceğini sordular. Böyle bir düşünce, bu millete ihanettir. Biz Çanakkale’de, tıbbiye son sınıf öğrencilerini millet ve bayrak için şehit vermişiz. Türkiye’nin her köşesinde sağlık çalışanı olacaktır. Dolayısıyla biz bu ülkeye ihanet edenlerin karşısında dimdik duracağız” dedi.
“CHP’NİN HDP’YE DESTEK VERMESİNİ ANLAYAMIYORUM”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yöneltilen gensoruda kendisine savaş bakanı diye hitap edenlerin olduğunu ifade eden Bakan Müezzinoğlu, “Silvan’da Aile Sağlık Merkezi’ni işgal edenlere, Türk bayrağını indirenleri yok etmek savaş bakanlığı ise evet ben bayrak için o mücadeleyi vereceğim. HDP ile bu anlamda mücadelemizde bir sorun yok. Onların kimin borazanlığını yaptığını biliyorum. Ama bana savaş bakanı diye hitap eden ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partili milletvekili. HDP’yi anlıyorum. Çünkü onların derdi Kürt kökenli vatandaşlar değil, onların derdi aldıkları talimatı yerine getirmektir. Biz de onlara karşı duruşumuzu sergiliyoruz. Onların karşısında bizim duruşumuzun savaş bakanlığı olarak algılanmasından onur duyarım. Farklı algılanıyorsa da kendimden şüphe ederim. Ama CHP’li arkadaşlar meclise verilen gensoruda teröristlerle alakalı tek bir cümle dahi etmediler. ‘Bu roketatarlarla hastanelerimizi tahrip eden terörist örgütüdür. Savaşta bile bu olmaz. Sağlık kuruluşları ateşe verilmez. Sağlık çalışanı asla öldürülmez. Sağlık çalışanları alıkonulmaz. Ambulanslar yakılmaz’ diye tek bir cümle söylediler mi? Esnasında ciddi bir ana muhalefet partisi sorunu var. Sağlık Bakanlığı’nın dinamiklerini yetersiz bulabilirsin. İçişleri Bakanlığının dinamiklerini yetersiz bulabilirsin. CHP olarak gensoru verirsin. Ama HDP’nin verdiği gensoruya yandaşlık yapmak cumhuriyetin kurucusuyum diyen bir siyasi partinin sözcülerine düşmez. Bölücülerle yan yana durarak teröristlere bir cümle dahi söyleyemeyen, o bayrağı indirenlere tek bir cümle konuşmayan. Hekimlerin katledilmesine bir cümle dahi söyleyemiyorsa savaş ve barış kelimelerini konuşuyorsa burada ciddi bir sorun vardır” şeklinde konuştu.
“ORDU İLE DEĞİL, TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Türkiye’nin mücadelesinin bir ordu ile bir ülke olmadığını belirten Müezzinoğlu, “Biz barışı kiminle yapacağız. Terör örgütüyle mi? Bizim mücadelemiz savaşla değil, bizim mücadelemiz teröristle. Savaşan bir ordu yok karşımızda. Terör örgütü var. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı savaş bakanı olarak görülüyorsa, evet bu savaş bayrağının savaşıdır. O bayrak eğer orada dalgalanıyorsa ben güvenli bir şekilde sağlık hizmeti verebilirim. O bayrağın sağlıklı dalgalanmadığı bir yerde birileri mayın düşüyorsa, birileri çukur, hendek açıyorsa, benim askerimi şehit ediyorsa burada önce sağlık hizmeti değil önce güvenli ve huzurlu sokakları tahsis etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“BU MİLLETİN ÖDEDİĞİ BEDELİ TERÖRİSTE SOR”
Doğudaki 355 bin vatandaşın evleri terk ederek farklı yerlere gitmiş olduğunun altını çizen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu “Biz bakanlık olarak 355 bin vatandaşıma tek tek ulaştık. Yeni adresi nedir? Buradaki hamile anne doğumunu nerede takip edecek? Diyaliz hastası nerede tedavi alacak? Kanser tedavisi gören vatandaşımız yeni adresinde bu hizmeti alabilecek mi? Bu vatandaşlar benim vatandaşım yeni mağduriyetler yaşamamak için sağlık bakanı olarak onların yanında olmalıyım. Bunun hesabını bana sor. Ama teröristin bu millete ödettiği bedeli teröriste soracaksın” dedi.
(İHA)
