KÖLN
Münster Üniversitesi Etnomüzikoloji ve Avrupa Müzik Tarihi Kürsüsünden Prof. Dr. Ralf Martin Jaeger, mehter müziğinin özellikle 18'inci yüzyılda Avrupa müzik kültürünü etkilediğini ve kıtada iz bıraktığını belirterek, "Günümüzde bütün pop gruplarında bu izleri görebilirsiniz çünkü onlarda da davul ve zil var." dedi.
Jaeger, Köln Yunus Emre Enstitüsü'nde konuşmacı olarak katıldığı "Mehter ve Avrupa'ya Etkisi Konferansı" öncesi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kıtalar arası kültürel bir köprü ülkesi olduğunu ancak kıtanın ucundaki Avrupa'da kültür transferi ve etkileşimin sadece tek yönde ilerleyebileceğini söyledi.
Türklerin eskiden Avrupa'ya kültür ihraç ettiğini vurgulayan Jaeger, "Avrupa'ya gelen elçileri ele aldığımızda, özellikle 1700'lü yıllarda Viyana'ya gelen ve mehteranlarla mehter müziği icra eden elçiler öne çıkıyor. Bu elçileri inceleyebildim ve kim olduklarını öğrendim. Arşiv belgelerinde özellikle bir yanlarında 'incesaz'ın da bulunduğunu gördüm." diye konuştu.
Haydn, Mozart ve Beethoven eserlerinde mehter etkisi
Jaeger, mehterin önceleri Polonya, Rusya, Avusturya ve Prusya bandolarında yer edindiğini, daha sonra ise Haydn, Mozart ve Beethoven gibi büyük bestekarların eserlerini etkilediğini dile getirdi.
Mehter ritimlerinin asimilasyona uğrayarak Avrupa orkestralarında yer aldığı bilgisini veren Jaeger, "1820'li yıllara gelince bu bestekarlarda Türk tınıları, mehter enstrümanları asimile olarak, sadece enstrümanlarla Batı müziği icra edildiğini görüyoruz. Mehter müziği özellikle 18'inci yüzyılda Avrupa müzik kültürünü etkilemiş ve Avrupa'da iz bırakmıştır. Günümüzde bütün pop gruplarında bu izleri görebilirsiniz çünkü onlarda da davul ve zil var." ifadelerini kullandı.
Konferansa Türklerin yanı sıra Almanlar da ilgi gösterdi.
Muhabir: Mesut Zeyrek
dikGAZETE.com