Dünya

Gündemine Çin'i ve uzayı alan NATO, 2019'da etkisini artırdı

NATO, 2019'da bazı önemli kararlar alarak, yapılan eleştirilerin aksine hala geçerli ve güçlü bir ittifak olmaya devam ettiğini ortaya koydu.

Gündemine Çin'i ve uzayı alan NATO, 2019'da etkisini artırdı
20-12-2019 15:37
Brüksel

NATO, 70'inci yılının kutlandığı 2019'da bazı çevrelerce "varlığı" sorgulanırken, attığı siyasi ve askeri adımlarla hala geçerli ve önemli bir askeri ittifak olduğunu gösterdi.

4 Nisan 1949’da kurulan ve bu yıl 70'inci yılını kutlayan NATO, Londra'da İttifak üyelerinin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla zirve gerçekleştirirken, biri Washington'da olmak üzere dışişleri bakanları düzeyinde iki, savunma bakanları ve genelkurmay başkanları düzeyinde ise üçer toplantıya ev sahipliği yaptı.

Hava, deniz, kara ve siber alanlarında ise bu yıl 100'den fazla tatbikat gerçekleştiren NATO, yeni üyesi olacak Kuzey Makedonya'yla katılım protokolü imzalayarak, uzayı yeni askeri harekat alanı ilan ederek ve Çin'i radarına alarak kendini uyarlamaya ve modernleştirmeye devam ettiğini gösterdi.

Büyümeye adım attı

NATO, "açık kapı" politikası çerçevesinde üyelik müzakereleri yürüttüğü Kuzey Makedonya ile şubat ayında katılım protokolünü imzalayarak, 30'uncu üyesini kabul etmek için son adımı attı.

Halihazırda NATO toplantılarına iştirak eden Üsküp, katılım protokolü üye ülkelerin parlamentolarında onaylandıktan ve tüm resmi süreç tamamlandıktan sonra ittifakın 30'uncu üyesi olacak.

Kuzey Makedonya'nın üyeliğinin resmileşmesiyle, Sovyetler Birliği'nin "arka bahçesi" olarak görülen Balkanlar bölgesinde NATO, Slovenya, Hırvatistan, Arnavutluk ve Karadağ'ın ardından bir üye daha kazanarak, ezeli rakibi Rusya'nın bölgedeki nüfuzunu ve etkisini kısıtlı tutmak için önemli bir kazanım daha elde etmiş olacak.

INF'siz dünyaya hazırlanmaya başladı

NATO, yoğun tartışmaların ardından ABD ile Rusya'nın menzili 500 ila 5 bin 500 kilometre arasında olan karada konuşlu nükleer ve konvansiyonel füzeleri geliştirmesini yasaklayan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması'nın tarihe karışmasıyla birlikte alarma geçti.

Bu çerçevede NATO, "INF’siz bir dünyaya" hazırlanmaya başladı.

Tedbirlerin "ölçülü ve savunma odaklı" olacağını kaydeden NATO, ittifakın Avrupa'da karadan fırlatılan yeni nükleer füzeler konuşlandırma niyetinde olmadığını açıkladı.

İttifak, savunma ve caydırıcılık gücünü koruması gerektiğine işaret ederek, tatbikatlar, istihbarat, gözetim ve keşif kabiliyetlerinin geliştirmesini içeren bazı tedbirler aldığını duyurdu.

Uzayı yeni harekat alanı ilan etti

NATO'nun yeni sınamalar karşısında kendini uyarlama süreci çerçevesinde önemli bir diğer adımı ise uzayı, kara, hava, deniz ve siber'in yanı sıra yeni harekat alanı olarak kabul edilmesi oldu.

Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin uzayda uydu sistemlerini geliştirmeye başladığı bir dönemde uzayı gündemine alan NATO, bu adımla müttefikler arasında müşterek çalışma kabiliyetlerini geliştirmeyi amaçlıyor.

Uydu satın almayı planlamayan ve yeni kararın tamamıyla ittifakın "ruhuna uygun biçimde savunma odaklı" olduğuna vurgu yapan NATO, aynı zamanda uzayı "silahlandırmayacağının" da altını çizdi.

NATO, 2020-2034 dönemi için müttefikler arasında uydu kullanımını etkinleştirmek ve kolaylaştırmak adına 1 milyar avroluk yatırım yapmayı öngörüyor.

Çin'i radarına aldı

Geleneksel olarak her iki yılda bir zirve düzenleyen NATO, 70'inci yılını kutlamak için bu yıl da ittifaka ilk ev sahipliği yapan Londra’da bir liderler toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıya, liderlerin açıklamaları ile terörle mücadele ve güncel sınamalar damga vurdu.

NATO, toplantının ardından yayımladığı Londra Deklarasyonu'nda ilk kez Çin'i radarına aldı.

Deklarasyon'da, ilk defa Çin'in yükselen gücüne değinilerek, "Çin'in artan nüfuzu ve uluslararası politikalarının ortaya çıkardığı fırsat ve sınamaları ittifak olarak birlikte ele almalıyız." vurgusuna yer verildi.

Böylelikle ABD için öncelikli tehdit halini alan Çin, NATO müttefiklerinin de gündemine yerleşmiş oldu.

Savunma harcamaları arttı

Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın görevi devralmasının ardından külfet paylaşımı konusunda sık sık tartışmaların yaşandığı NATO'da 2019 "bereketli" bir yıl oldu.

Son 5 yıldır savunma harcamalarında sürekli artışa giden NATO üyeleri, 2019'da da savunma harcamalarını reel anlamda yüzde 4,6 artırdı.

Böylelikle Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYH) yüzde 2'sini savunma harcamalarına ayıran ülke sayısı 9'a yükseldi.

Öte yandan NATO, erken uyarı ve gözlem uçakları (AWACS) için dev bir yatırıma imza attı.

NATO, AWACS filosunu modernleştirmek için Boeing International ile 1 milyar dolarlık anlaşmaya vardı. Böylelikle, AWACS filosunun 2035'e kadar hizmet vermesinin önü açıldı.

Terörle mücadelede rolü tartışıldı

NATO, Londra Deklarasyonu'nda "Terörizm bütün türleri ve tezahürleriyle hepimiz için tehdit olmaya devam ediyor" vurgusunu yapsa da, ittifakın bu temel sınama alanında yeterli rol oynayıp oynamadığı tartışıldı.

İttifakın önemli iki üyesi ABD ile Türkiye arasında terör örgütü PKK/YPG’ye ilişkin tartışmalar NATO gündemine de taşındı.

ABD'nin YPG/PYD/PKK'nın da tehdit olarak yer aldığı NATO'nun Türkiye ile ilgili savunma planının yayımlanmasına itiraz etmesi üzerine, Türkiye de NATO'nun Baltık ülkeleri hakkındaki savunma planının yayımlanmasına karşı çıkmıştı.

Türkiye Londra toplantısında Baltık planına onay verirken, müttefiklerin de Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını anlamasını ve terörle mücadelesine destek vermesini talep etti.

Benzer bir şekilde esasen Türkiye ile ABD arasında ikili sorun teşkil eden S-400 hava savunma sistemi de NATO'ya sirayet ettirildi.

Türkiye, Rusya'dan satın aldığı S-400'lerin NATO sistemine entegre edilmeyeceğini vurgularken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de askeri teçhizat alımının ülkelerin kendi kararları ve Türkiye’nin egemen hakkı olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin önemi vurgulandı

Görevi süresi tüm müttefiklerin onayıyla 2022'ye uzatılan Stoltenberg, bazı çevrelerin Türkiye'nin NATO üyeliğini sorguladığı dönemde, Ankara'nın ittifak için önemini birçok kez yineledi.

Stoltenberg, Türkiye'nin NATO'ya önemli katkılar sağladığının altını çizerek, ülkenin jeostratejik konumuna, misyon ve operasyonlara katkılarına, 3,6 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığına ve terörle mücadelede önemli rol oynadığına vurgu yaptı.

Türkiye'nin en fazla terör saldırısına uğrayan müttefik olduğunu defalarca dikkate getiren ve meşru güvenlik kaygıları bulunduğunu belirten Stoltenberg, mayıs ve ekim ayları olmak üzere 2019'da Türkiye'yi iki kere ziyaret etti.

İttifak güçlü olduğunu gösterdi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir" ifadeleri, hem NATO liderleri nezdinde hem de uluslararası basında büyük yankı buldu.

Bazıları bu ifadeleri "saygısızlık" olarak nitelendirirken, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de buna katılmadığını ve ittifakta görüş ayrılıkları bulunmasına rağmen söz konusu ortak savunma ve caydırıcılık olduğunda dayanışma sağlandığını ve birlikte hareket edildiğini vurguladı.

NATO'nun 2019'da aldığı kararlar ise ittifakın hala "canlı" ve güçlü olduğunu, yeni sınamalara cevap verebildiğini gösterdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER