Ä°STANBUL-Elif Ferhan YeÅŸilyurt
Türkiye'nin, 21 yıldır yürürlükte olan ve bazı hükümleri beklentileri karşılamayan Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi için 2017'de başlayacak müzakereleri kısa sürede tamamlayarak Avrupa Birliği (AB) ile yeni bir sayfa açmayı amaçlaması, iş dünyasında heyecanla karşılandı.
AA muhabirinin yaptığı derlemelere göre, Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine yönelik sürecin başlatılması kararının ardından AB Komisyonu'nun müzakere yetkisini 3-4 ay içinde alması, buna yönelik görüşmelerin de 2017'nin ilk yarısında başlaması öngörülüyor.
Müzakerelerde mutabakata varılması ve güncellemenin Avrupa Parlamentosu ile AB Konseyi tarafından onaylaması sürecinin ise yaklaşık 2 yılda tamamlanması bekleniyor.
İş dünyası temsilcileri ise Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesiyle tarım, hizmetler ve kamu alımlarında genişlemeye gidilmesi, yatırımların artırılması, vize sorunun çözümü ve Türkiye'nin AB'nin karar mekanizmalarında söz sahibi olması gibi adımlar adına umutlanıyor.
"Finans sektörü uluslararası rekabete açık hale gelecek"
Konuya iliÅŸkin Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸinden (TÃœSÄ°AD) AA'ya yapılan açıklamada, Gümrük BirliÄŸi'nin, Türkiye ve AB’nin ekonomik iliÅŸkilerini geliÅŸtirirken hem Türkiye’nin üyelik süreci hem de Türkiye ekonomisi için önemli bir dönüm noktası olduÄŸu belirtilerek, "Bu tarihten itibaren tam üyelik yönünde atılan adımlar hızlandı, Türkiye ekonomisi dışa açılarak uluslararası entegrasyonunu saÄŸladı. Gümrük BirliÄŸi, sadece Avrupa ülkeleriyle olan ticaretimizi artırmamıza deÄŸil, aynı zamanda Gümrük BirliÄŸi’nin kapsadığı sektörlerde kapsamlı bir dönüşüm gerçekleÅŸmesine neden oldu." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Gümrük BirliÄŸi’nin güncellenmesiyle birçok sektörde köklü deÄŸiÅŸimlerin olacağı vurgulanarak, finans sektörünün uluslararası rekabete açık hale geleceÄŸi, enerjide, özellikle doÄŸal gaz piyasasında yapısal deÄŸiÅŸikliklerin gerçekleÅŸeceÄŸi, iletiÅŸim ve biliÅŸim sektöründe devlet kurumlarının bağımsızlık, öngörülebilirlik ve ÅŸeffaflık konusunda çalışma yapması gerekeceÄŸi, her türlü ulaşım yöntemi için de AB ile uyum saÄŸlanması için önemli deÄŸiÅŸiklikler yapılacağı, kamu alımları ve devlet yardımları gibi yatay kesen konuların da büyük ölçüde etkileneceÄŸi bildirildi.
"Türkiye, AB'nin karar mekanizmalarına dahil edilmeli"
Türkiye'nin dış ticaret politikasını giderek AB ile daha uyumlu hale getirirken, AB’nin dış ticaret politikalarını belirleme sürecine hiçbir ÅŸekilde katkı sunamadığı belirtilen açıklamada, ÅŸunlar kaydedildi:
"Türkiye’nin AB’nin dış ticaret politikasına dair diyalog ve karar alma mekanizmalarına olabildiÄŸi kadar dahil edilmesi gerekir. Bu çerçevede ilk hedef Türkiye’nin AB’nin dış ticaret politikasının tartışıldığı ve karar verildiÄŸi Trade Policy Komitesi’ne en azından gözlemci sıfatıyla katılmasının saÄŸlanmasıdır. Bir baÅŸka önemli husus, mevcut durumda Türkiye ve AB arasındaki anlaÅŸmazlıkların halli için ilk ve zorunlu merci olan Ortaklık Konseyi’nden daha etkin bir mekanizma kurulmasıdır. Ortaklık Konseyi’nde her iki taraf da alınabilecek bir kararı bloke edebildiÄŸi için yıllar içinde bu mekanizma iÅŸlevsiz kalmıştır. YenilenmiÅŸ Gümrük BirliÄŸi’nde ise Ortaklık Konseyi’nin karar alamaması durumunda meselenin zorunlu biçimde yargıya, hakemliÄŸe veya tahkime intikal ettirilmesi gerekecektir. Bu da sorunların hızlı ve kesin çözümü açısından önemlidir. Bunların dışında, Türkiye’nin elbette spesifik alanlarda kendi özel sektörünün rekabet gücünü koruyabilmek ve kendi ekonomisinin ihtiyaçlarına uygun bir mevzuat oluÅŸturabilmek için bazı talepleri olacaktır. Bu sektöre veya konuya özel talepler müzakere pozisyon belgeleri oluÅŸtuktan sonra deÄŸerlendirilebilir."
dikGAZETE.com
