Züleyha Bingöl, 10 yıl önce geçirdiği kaza sonucu omuriliğinin hasar görmesi yüzünden yürüyememesine rağmen hayata küsmeyip diğer engelli vatandaşlara da örnek oluyor.
Uzun süren tedavisi sırasında zaman zaman sosyal yaşamdan uzaklaştığı halde evden çıkmanın yollarını arayan iki çocuk annesi Bingöl, bu süreçte curling sporu ile tanıştı.
Bingöl, bir antrenörün "Türkiye'de Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı neden yok" sözü üzerine harekete geçerek engelleri dolayısıyla sokağa çıkmayan bireylerin evlerini tek tek dolaşıp kendisinin de bulunduğu 2'si kadın 6 kişiden oluşan Curling Milli Takımı'nın kurulmasına vesile oldu.
Halen milli takımın kaptanlarından olan Bingöl, takım ile ilk ciddi deneyimini 3 yıl önce Finlandiya'nın Lohja kentindeki Tekerlekli Sandalye Curling Dünya Şampiyonası B Klasmanı grup elemelerine katılarak yaşadı.
Bingöl, Türkiye'de diğeri Samsun'da bulunan iki tekerlekli sandalye curling ekibinden biri olan Erzurum'daki takımı ile antrenmanlarını sürdürerek uluslararası müsabakalara hazırlanıyor.
Atatürk Üniversitesi öğrencisi de olan Züleyha Bingöl, eğitimi ve çocuklarının bakımının yanı sıra engelli bireyler için de çaba harcıyor.
Bingöl, kurumlar ile yaptığı görüşmeler sonucu engelli bireylere ekonomik anlamda katkı vermek için bazı mesleki kursların da açıklamasına vesile olarak engellilerin meslek öğrenmelerine de öncülük ediyor.
Yüzündeki tebessümünü hiç kaybetmeyen Bingöl, yarım bıraktığı eğitim hayatını tamamlamak için de Atatürk Üniversitesinde eğitim görüyor.
Züleyha Bingöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli vatandaşların yaşadıkları öz güven eksikliği dolayısıyla genellikle evde olmayı tercih ettiklerini belirtti.
"Engellilere örnek olmayı tercih ettim"Bunu kırmak için engellileri evlerinden çıkarıp topluma, spora ve eğitime kazandırmak gerektiğini dile getiren Bingöl, şöyle devam etti:
"Benim en çok istediğim şeylerden biri buydu ve engellilere örnek olmayı tercih ettim. Sporun yanında eş zamanlı olarak eğitime başladım. Aslında üniversite eğitimine başlamam da engelli arkadaşlarıma bir örnek. Biz toplumun içinde var olup insanlara kendimizi göstermeliyiz ki onlar bizimle yaşamaya alışsınlar, bizi hayatın içinde görüp kabul etsinler. Evlerde hapis olmak istemiyoruz. Okulda, spor hayatında hep beraber olalım, engelleri birlikte aşalım."
Züleyha Bingöl, Erzurum'da iklim şartları dolayısıyla öğrenci ve sporcu olmanın kendisini zorladığını aktararak, "Ama devletin bize sunmuş olduğu imkanlar bu noktada ortaya çıkıyor. Servis ve açılan kurslara katılma imkanları var. Çeşitli kurslarla da engellileri evlerinden alıp hayatın içine katmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Engelli olduktan sonra hiçbir şeyi gözünde büyütmediğini ve hayata her zaman pozitif baktığını ifade eden Bingöl, şunları kaydetti:
"Hayat aslında herkes için zor ama bizim için biraz daha zor. Her şeyin olabilirliğine inanıyorum, bazı şeyleri engelime göre yapıyorum. Hem anne hem öğrenci ve hem de sporcuyum. Bunların hepsini bir arada yapmak beni zorluyor ama yorgunluğumu yatağıma girdiğimde hissediyorum. Eve girdiğimde öğrenci ve sporcu kimliğim dışarıda kalıyor, evde tamamen anneyim. Çocuklarımın ve evimin ihtiyaçlarını gidermek için çabalayan bireyim. Çocukların gözünde engeliniz hiçbir sorun teşkil etmiyor."
Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı Antrenörü Yusuf Tosunoğlu da Bingöl'ün sadece kendisi için değil, diğer engelli bireyler için çabaladığına vurgu yaptı.
Bingöl'un takımın kurulmasına da büyük katkı sunduğunu anlatan Tosunoğlu, "Bingöl, arkadaşları tek tek topladı, sahaya gelip çalışmalar yaptı. Diğer arkadaşlarına öncü oldu. Bingöl, gerçekten çok azimli, keşke herkes onun gibi olsa, üniversite okuyor ve orada da başarılı, gittiği her yerde başarılı." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com