Çevre-Hayat

'Görme engellilerin en büyük sorunu güvenli ulaşım ve erişim'

Görülmeyen Gazete Yazı İşleri Müdürü Fatih Mehmet Moray, görme engellilerin en büyük sorununun güvenli ulaşım ve erişim olduğunu dile getirdi.

'Görme engellilerin en büyük sorunu güvenli ulaşım ve erişim'
05-01-2019 16:32

Kendisi de görme engelli olan Görülmeyen Gazete Yazı İşleri Müdürü Fatih Mehmet Moray, engelli bireylerin sokakta korkusuzca dolaşmalarını ve yaşadıkları sorunları yetkililere bildirmelerini istiyor.

Beş çocuklu bir ailenin son ferdi olarak akraba evliliği dolayısıyla görme engelli şekilde dünyaya gelen 59 yaşındaki Moray'ın en büyük arzusu, engelli bireylerin sokakta özgürce dolaşabilmesi.

Yaşamında diğer engelliler gibi pek çok sorunla karşılaşsa da azmi körelmeyen Moray, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 11 yaşına kadar okul yüzü göremediğini, Türkiye'de 70'li yıllarda dönemin 3 görme okulundan biri olan İstanbul'daki görme engelli okuluna babasının kaydettirmesinden sonra eğitim hayatına başladığını söyledi.

Moray, "Benim piyangom İstanbul'a çıktı o dönem. Bir süre devam ettim. Kırıkkale ile İstanbul çok uzak olduğu için babam hasretime dayanamadı ve beni Ankara'ya aldırdı. Ailevi nedenlerden ötürü çalışma hayatına erken atıldım." ifadesini kullandı.

İçindeki okuma aşkının kendisini yaşama karşı güçlü tuttuğunu vurgulayan Moray, bir dönem İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde santralci olarak çalıştığını ve aynı zamanda Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'nu kazanarak eğitim hayatını sürdürdüğünü dile getirdi.

Görülmeyen Gazete'nin 2007 yılından bu yana Yazı İşleri Müdürlüğü'nü üstlendiğini dile getiren Moray, "Görülmeyen Gazete Braille alfabesiyle çıkan bir gazete. Gazete Türkiye'de tek. Abonelik sistemi üzerinden tüm Türkiye'ye ulaşıyor. Görmek dokunmaktır bizim için. Biz her şeyi dokunarak anlarız. Gözün işlevini üstlenen dokunmak ve koklamak." şeklinde konuştu.

"Eğitim bütün engelleri aşar"

Moray, Braille yazısı ile Altı Nokta Körler Derneği'nde eğitim verdiğini dile getirerek, "60-65 yaşında öğrencim var. Eğitim bütün engelleri aşar, emin olun. Görme engelini eğitimle aşarsınız. BM 'Siz engellilerinizi eğitin, akranlarıyla eşit hale getirin o gerekeni yapar' diyor, katılıyorum. Sağlık Bakanlığı ilaç kutularında Braille yazı konulmasını zorunlu kıldı. Ben de o ilaç kutularının doğruluğunu ve yanlışlığını test edenlerden bir tanesiyim. 1993 yılında bilgisayarım yoktu. Diğer arkadaşlarımla eşit olamadığım için yüksek lisans ve doktorayı o dönemde yapamadım." dedi.

Engelli bireylerin evde oturmadan korkusuzca dolaşmaları ve sorunlarını dile getirmesi gerektiğini vurgulayan Moray, şöyle devam etti:

"Görme engellilerin en büyük sorunu güvenli ulaşım ve erişim. Maalesef post modern mimari anlayışla kentlerimizi oluşturduk. Yani bu anlayış hep görünen üzerinden şekillendirdi kentlerimizi. Ötekileştirme yaşadık. Binaların içerisinde asansör kapılarına ya da asansör numaralarına Braille yazı ile yazmak sorunu çözmüyor. Benim en büyük sorunum güvenli erişim ve ulaşım. İstanbul'un caddelerinde özgürce yürümek istiyorum, hiç kimseye çarpmadan. Işıklardan karşıya özgürce geçmek istiyorum. Sesli ışıklar var. Anons duyunca geçersiniz ama bu yeterli değil. Bir çoğunda da yok. Bazı ışıklar olması gereken yerde de değil. Tehlike yaşıyoruz."

"Rehber köpeklerin Türkiye'de yararlı olacağına inanmıyorum"

Rehber köpeklerin görme engelliler açısından yararlı olsa da Türkiye'de yararlı olacağına inanmadığını belirten Moray, "Bir defa bakım maliyeti var. Çevresel faktörler de etken. Sokak hayvanlarından ben o rehber köpeği nasıl koruyacağım? Toplu taşıma ve taksilere nasıl bineceğim? Taksi de alır mı, almaz mı? Sokaktaki görme engellinin ekonomik gücü buna yetmez." ifadesini kullandı.

Moray, görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmaya yönelik birtakım çalışmaların yapılması gerektiğine dikkati çekerek, "Görme engelliler için erişilebilir ve ulaşılabilir kent mimarisi önemli. Kent mimarisi şu an yok. Mesela Taksim Meydanı'ndan İstiklal Caddesi'ni bulmakta zorlanıyorum. Tramvay yolunu bulursam giderim. Sinemaya, tiyatroya gitmek, tek başıma, özgürce alışveriş yapmak istiyorum. Bu kent mimarisi ve alışveriş merkezleri bana bunu sağlamıyor. Toplu taşıma araçları görme engelliler için güvenli değil." diye konuştu.

Zaman içerisinde görme engelli bireyler için birtakım çalışmaların hayata geçirildiğini söyleyen Moray, şöyle devam etti:

"Artık yeni metrolarda açılıp kapanan turnikeler var. Bunlar hayatımızı kolaylaştıran şeyler. Metrobüs durakları oldukça tehlikeli. Duraklarda rehber sarı çizgileri ben hissedemiyorum. Dolayısıyla yola düşme riskim var. Bilgiye ulaşımda da kolaylık istiyorum. Açıkçası ben sizinle eşit durumda olmak istiyorum. Eşit şartlarda okuyup öğrenmek istiyorum. İnternet sitelerinde dolaşabiliyorum. Bazı internet siteleri benim kullandığım ekran okuyucuya uyumlu yapılmışsa okuyabiliyorum. Bir bankanın web sitesi ekran okuyucularını engellemiş. Neden? Bankalara gittiğimde benden tanık isteniyor. Yasal düzenlemelere karşın banka ve noterler bizden tanık istiyor. Bunlar gerekli eğitimleri almamış olmalılar ki karşımıza çıkıyor."

"Sarı çizgileri plastik malzemeden yaparsanız yeni engelliler yaratırsınız"

Sokaklarda bulunan görme engelli yön taşlarının önemine de değinen Moray, "Birçoğunda yanlışlık var. İnanın bunu yapmak yetmiyor. Siz sarı çizgileri plastik malzemeden kullanırsanız yeni engelliler yaratırsınız. Plastik malzeme kar gördüğünde jilet gibi kayıyor. Kışın kar o çizgileri kapatacak. Bir vatandaş o çizgiye bastığında fiziksel hasar yaşayabilir. Tehlikeli. Bütün engellileri evlerinden sokağa çıkmaya çağırıyorum. Sokağa çıksınlar, baston kullanmayı denesinler. Bunları kullanmak ayıp değil. Evde oturmak daha fazla ayıp. Sokağa çıkıp gezecekler, kendi yaşadıkları sorunları yetkililere iletecekler. Sorunları birlikte çözelim." ifadelerini kullandı.

Görülmeyen Gazete İmtiyaz Sahibi Saime Oğuzhan ise 2007 yılında Fatih Mehmet Moray ile yollarının kesiştiğini aktararak, Türkiye'de kendileri dışında görme engellilerin okuyabileceği bir yayın organı olmadığını söyledi.

Türkiye'de Braille alfabesini bilen görme engelli bireyin az sayıda olduğuna dikkati çeken Oğuzhan şöyle devam etti:

"Görme engellilere ulaşamıyoruz ama gazeteyi yaşatmaya devam ediyoruz. Fatih Bey çalışkan ve başarılı bir insan. Onun gözleri bizim de gözlerimiz oldu. Ondan çok şey öğrendik. İsmi Görülmeyen Gazete çünkü görme engellilerin duyu organlarının görenlerden daha fazla işe yaradığını gördük. Bizim görünür kıldığımızı zaten onlar görüyordu. Biz onların gördüklerini göremiyorduk. O nedenle adını böyle koyduk."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER