İstanbul
Braille alfabesi görme engellilerin okuyup yazabilmesi için geliştirilmiş ve halk arasında "kabartma yazı" olarak tabir edilen bir yazı sistemi.
Sivri uçlu metal bir kalem ve tablet yardımı ile yazılan bu alfabe, bir dikdörtgen üzerinde yer alan iki kolon ya da sütunda bulunan ve alt tarafları kabartılmış 6 noktadan oluşuyor. Böylece farklı noktalar işaretlenerek 64 değişik kombinasyona ulaşılıyor. Bu da alfabeyle harfleri, rakamları ve notaları okumayı mümkün hale getiriyor.
Braille alfabesi Paris'te 1809 yılında dünyaya gelen Louis Braille tarafından geliştirildi. Küçük bir çocukken oyun oynadığı sırada gözlerinden ağır yaralanan ve yaşamını görme engelli olarak sürdürmek zorunda kalan Loous Braille, askerlerin gece de haberleşmeleri için bir yazı sistemi geliştiren Charles Barbier ile tanıştı. Louis Braille, Charles Barbier tarafından geliştirilen sistem üzerinde çalıştı ve kendi tecrübelerine dayanarak bu sistemin eksiklerini giderdi.
Louis Braille, 16 yaşındaki iken 1825 yılında bu 6 nokta sistemini, daha kolay kullanılan ve rahatlıkla okunup yazılabilen bir alfabe haline getirdi. Louis Braille, alfabeyi tamamladıktan 25 yıl sonra 1850 yılında, "Braille Körler Alfabesi" Fransa'daki tüm görme engelli okullarında resmi olarak kullanılan ve öğretilen bir yazı sistemi haline geldi.
Fransa'da yaygınlaşan bu alfabe daha sonra tüm dünyada kullanılmaya başlandı. Kendine has bazı karakterleri olan Braille alfabesi bazı Asya dilleri hariç tüm dünyada görme engellilere okuma-yazma imkanı sağlamak amacıyla yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Braille alfabesiyle okuyup yazabilenlerden biri de Eyüpsultan Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan Murat Yıldız.
1979'da İstanbul'da dünyaya gelen ve doğuştan görme engelli olan Yıldız, ilkokulu görme engelliler okulunda, orta ve lise eğitimini ise engelsiz bireylerle İstanbul'da tamamladı.
Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünden mezun olan Yıldız, Braille alfabesiyle ilkokulda tanıştı. Yıldız, 1988 yılından bu yana bu alfabe ile okuyup yazabiliyor. Daha önce Türkiye'nin ilk görme engelli okul müdürü unvanı da olan Yıldız, birçok sivil toplum kuruluşunda da aktif görevler üstleniyor.
"Braille yazıyı hayatımın birçok alanında kullanıyorum"
Yıldız, bir görme engelli olarak Braille alfabesinin hayatındaki önemini AA muhabirine anlattı. Yıldız, tüm öğretim hayatı boyunca bu alfabeyi kullandığını ve halen günlük yaşamında kullanmaya devam ettiğini söyledi.
Sarıyer Kilyos'ta bulunan Veysel Vardar Görme Engelliler Okulu'nda Braille alfabesiyle eğitim hayatına başladığını belirten Yıldız, "5 yıl görme engelliler okulunda okudum ve Braille yazısı da orada öğretmenlerimiz tarafından öğretildi. Braille yazıyı hayatımın birçok alanında kullanıyorum. Yazmasını da okumasını da seviyorum. Bilgisayar teknolojisini kullanmamıza rağmen zaman zaman notlar alırken, bir şeyler yazmak istediğimde Braille yazıyı tercih ediyorum." diye konuştu.
Yazının parmakların hassasiyet kazanmasıyla öğrenildiğini dile getiren Yıldız, şöyle devam etti:
"Parmaklarınızın hassas olması gerekiyor, noktaları hissetmeniz için. Görme engelliler ilkokulunda temeli sağlam aldığınızda ortaokul, lise, ev ve üniversitede zorlanmıyorsunuz. Bende de birçok arkadaşımda da bu böyle oldu. Bu yazıyı bilmeseydik çok zorlanırdık. Bu alfabeyi ilkokulda öğrenmemiş arkadaşlarımız ses kayıt sistemiyle çalıştılar. Kasetler, CD'ler, bellekler gibi birçok sistemle çalıştılar. Braille yazıyı bilmedikleri için bu arkadaşlarımız çok zorlandılar. Braille yazıyla kendi notlarımı tutuyordum. Not tutarken zaten dersi öğreniyorsunuz. Sınav zamanlarında birkaç tekrarla yüksek notlar aldık."
Yıldız, zaman zaman halk eğitim merkezleri, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları tarafından Braille alfabesiyle okuma-yazma kurslarının açıldığını anlatarak, bu eğitimi alma imkanına erişmemiş olanların bu fırsatları değerlendirmesi tavsiyesinde bulundu.
Braille alfabesinin özel bir kağıda yazılması gerektiğine işaret eden Yıldız, şunları kaydetti:
"Normal alfabeye göre biraz daha uzun sürüyor. Sayfaların daha kalın olması gerekiyor. Normal alfabeyle 1 sayfaya yazılabilen bir yazı bu alfabeyle 1,5 ya da 2 sayfaya ancak sığıyor. İyi ki bu alfabe bulunmuş ve biz de çeşitli öğrenme şekliyle bunu öğrenmişiz. Bu alfabe işimizi çok kolaylaştırıyor. Şu an önümdeki bu kitabı bu yazı türü olmasaydı okumayacaktım. Benim tercihim genellikle Braille okumak oluyor. Kütüphanelerde, çeşitli kurumlarda Braille alfabeyle yazılmış ders kitaplarımız var. Okullara görme engellilerimiz için hazır halde geliyor. Sesli notların kullanımı biraz daha kolay. Her ortama götürebiliyorsunuz. Otobüste, metrobüste, metroda kulaklıkla dinleyebiliyorsunuz. Bunu sürekli kullanan arkadaşlarımız var. Ben daha nostaljik olanını seviyorum. Braille yazıyı hiçbir zaman terk etmedim. Alıp elime okumayı daha çok seviyorum."
Yıldız, teknolojik aletlerde de Braille alfabeli klavyelerin bulunduğunu belirterek, bu alfabeyi bilgisayar ve telefonda da kullanmanın mümkün olduğunu aktardı.
Erken yaşta öğrenmek önemli
Braille alfabesinin ilkokulda öğretilmesinin önemine vurgu yapan Yıldız, "Bunun temeli ilkokul. Çok zor bir yazı değil. İlk şart ezberinizin kuvvetli olması gerekiyor. Görme engelli birinin temelde ilkokul seviyesinde öğrenmesi, bunu geliştirmesi ve unutmaması için pratik yapması gerekiyor. Bu alfabenin benim kariyerimde önemli katkısının olduğunu ve temeli sağlam aldığımızı ve bir yerlere gelmemizde bu alfabenin katkısının büyük olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Yıldız, görme engelliler için bu alfabenin çok önemli olduğunu dile getirerek, "Ne varsa okumakta var. Okusunlar, yazsınlar. Bir şeyleri Braille yazıyla gündeme getirsinler. Braille yazıyı seviyorum." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com