Yalova'nın Altınova ilçesinde, "Türk-Amerikan İlişkilerinin Altınova Arkeolojisine Yansımaları" konulu bir sunum yapan Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Sovyet astronot Gagarin’in uzaya gittiğini dünyada ilk öğrenen yerin Altınova olduğunu belirterek, “Altınova’dan da bu bilgi Amerika’ya gitti. Amerika Rusya’yı Altınova’dan anbean dinliyordu. Kayıtlarda Stalin’in konuşması var. Stalin’in, ‘Amerikalılar bizi nasıl dinler’ diye çıldırdığı anlar var” dedi.
"2. Dünya Savaşı'nın bitiminin hemen ardından Sovyetler Birliği bölgede genişleme çabası içerisine girdi" diyen Gölcük, "1945 yılında ülkemizi çok yakından ilgilendiren 3 konferans oluyor. İlki Yalta Konferansı. Burada Sovyetler Birliği Boğazları istiyor, Boğazlar konusunda söz sahibi olmak istiyor ve Kars-Ardahan’ı geri istiyor. Ardından Potsdam Konferansı’nda Sovyetler Birliği’nin Türkiye’den toprak talebi gündeme geliyor ve Türkiye hızla İngiltere’ye gidiyor ve diyor ki: ‘Sovyetler Birliği beni sıkıştırıyor. Böyle bir durum var.’ İngiltere de, savaştan yorgun çıktığını belirterek, Amerika Birleşik Devletleri’ni adres olarak gösteriyor. Fakat Amerika Birleşik Devletleri henüz yeni bir büyük devlet ve diyor ki; ‘toprak istekleri beni ilgilendirmez, ben bu konunun içine dahil olmayacağım' diyor ve Rus tehdidini hafife alıyor. Fakat İngilizlerin büyük bir uyarısı var Amerika’ya, 'bölgeyi boş bırakma, müttefik ülkelerimize destek ver' diyor. Amerika’nın bu politikasının altında yatan şey James Monroe. Onun 19. Yüzyıldaki anlayışı şu; ‘biz topraklarımıza bakacağız, sınırlarımızın dışı bizi ilgilendirmez’ idi. Ve o tarihte ilginç bir olay oldu. 1944 yılında Amerikan Büyükelçimiz Mehmet Münir Ertegün vefat etti. Türkiye cenazeyi istedi. Fakat Amerika, savaşı öne sürerek cenazeyi göndermedi. 1946 yılına gelindiğinde Amerika, 'cenazeyi geri gönderiyoruz' dedi. Büyükelçi öldükten 2 yıl sonra topraktan çıkartıldı ve Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük savaş gemisine kondu. Missouri Savaş Zırhlısı’nın içinde bin 600 personel çalışıyordu. Ve cenaze Türkiye’ye gönderildi. Türkiye’de ve tüm bölgede müthiş bir gürültü koptu. Gazeteler manşet attı. Dolmabahçe Camii’nde, Kız Kulesi’nde ‘hoş geldin’ yazıları yazıldı. Çünkü bu sadece basit bir cenaze getirme hadisesi değildi. Türkiye’nin konumunu, bölgesel konumunu korumak için de yapılmış bir şeydi. Ve ardından Missouri’nin gelişiyle ilgili posta pulları, hatıra defterleri basıldı" ifadelerine yer verdi.
1950’lerde yapılan anlaşmalarla kurulan askeri üslerden birinin de Karamürsel'e yapıldığını anlatan Gölcük, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Altınova topraklarında bulunan askeri üstür. 1958’de kurulmuştu. Bizi Kıbrıs’a çıktık. Amerika dedi ki: ‘Sana ambargo koyuyorum.’ Türk hükümeti de dedi ki: ‘Üsleri boşalt. Ben de seni istemiyorum.’ Ve Karamürsel’de üssün boşaltılma kararı alındı. Üste birçok sosyal faaliyet de yürütüldü. Süt tozu dağıtmaya varana kadar faaliyetleri oldu. Hatta içeride yatılı okulları vardı, liseleri vardı. Ülkenin ilk beysbol takımını burada bulabilirsiniz. Bu üssün kurulmasının tek gayesi burada bulunan elephant cage denilen fil çanağıydı. O çanakla Amerika Birleşik Devletleri Sovyetler Birliği’ni dinliyordu. Üssün amacı dinleme yapmaktı. Peki bu üste neler dinlediler? Yıl 1961, 12 Nisan, sabah 9’u 7 geçiyor. Dakikasına kadar biliyoruz, çünkü kayıt altına alındı. Sovyetler Birliği uzaya ilk insanı gönderiyor, Gagarin... Ve bunun dünyada ilk öğrenildiği yer Altınova. Gagarin’in uzaya gittiğinin öğrenildiği ilk nokta burası. Bunu Sovyetler Birliği biliyor. İkincisi de Altınova biliyor. Altınova’dan da Amerika öğreniyor. Müthiş önemli bir üstü buradaki üs. Biliyoruz ki Hersek, bu Körfez’in en dar noktasından birisi. Roma’sından Bizans’ına, Osmanlı’sına varana kadar Körfez’i geçtikleri nokta tam da burası. Yani, Amerikan üssünün kurulduğu nokta Helenapolis antik kentinin üstündeydi."
Mehmet Mercan
dikGAZETE.com