Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ankara’yı parsel parsel sattı” iddialarının asılsız olduğunu belgeleriyle ortaya koyarak, sert cevap verdi. Başkan Gökçek, “Biz 21 yıldır, kim olursa olsun okul ve hastane taleplerine, trafiği engellememek şartıyla yoğunluğu veriyoruz zaten” dedi.
Katıldığı bir televizyon programında gündemle ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Gökçek, sözlerine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun seçim vaatlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak başladı. Kılıçdaroğlu’nun “üst yapı” isimli oluşum tarafından yönlendirildiğini ifade eden Başkan Gökçek, yeni strateji çerçevesinde de geçmişte Genç Parti Genel Başkanı olan Cem Uzan’ın da danışmanlığı yapan Ali Taran’ın şimdi CHP’ye danışman olduğunu söyledi.
Uzan ile Kılıçdaroğlu’nun seçim vaatlerinin yan yana bulunduğu afişleri de izleyicilere gösteren ve birebir benzerliklerini anlatan Başkan Gökçek, Kılıçdaroğlu’nun yeni vaatlerinde “cebe ve mideye” hitap etmesinin Amerika’dan gelen danışmanların talimatı olduğunu söyledi.
“Ekonomi konusunda öyle vaatler veriyor ki. Tabanı, arkası, gerisi yok. Bunu yapması mümkün değil” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Başkan Gökçek, Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü dönemindeki açıklamalarını da gazete kupürleriyle destekleyerek, Kılıçdaroğlu’nun şimdi yaptığı açıklamalarıyla tezatlığını da izleyicilere anlattı.
Türkiye’de doların artışına ilişkin bir soru üzerine “Doların artması Türkiye’deki hükümetin hatasından doğan bir iş değil. Dünyadaki doğal konjonktür. Bir dolar, 1.30 euro idi. Euro şimdi 1.10’a düştü. Avrupa’daki euro bile düştü. Türkiye’deki ekonomi ile ne ilgisi var bunun” diyerek cevaplandıran Başkan Gökçek, “Gazetelerde de yer aldı. Ankara’daki ilk 3 ay içerisindeki konut satışları yüzde 32 arttı. Ekonomik kriz olsa bu kadar satış olur mu? Doların artışı dünyanın genel konjonktürü. Biz buna karşı kendimizi gayet iyi muhafaza ediyoruz” dedi.
“KILIÇDAROĞLU VE MUHALEFET PARSEL PARSEL SÖZÜNÜ DEĞİŞTİRDİ”
“Parsel parsel Ankara’yı paralel yapıya sattığınız iddiasına ilişkin ne diyorsunuz?” sorusu üzerine ise Gökçek, şu açıklamada bulundu:
“İddia Bülent Arınç tarafından dile getirildi ve şöyle bir ifade kullandı; ‘Gökçek paralel yapının kucağına oturmuştur. Zengin iş adamlarına okul yaptırmıştır.’ Arkasından da ‘parsel parsel sattı’ ifadesini kullanmıştır. Ama Kılıçdaroğlu, CHP’liler ve muhalefet hepsi bunu alıp, bunu ‘paralel yapıya parsel parsel satış’ değil de ‘Ankara’yı bizim parsel parsel talan ettiğimizi’ söylediler. Bülent Arınç’ın lafı başka, bunların lafı başka. Yani Bülent Arınç’ın Ankara’yı parsel parsel sattı diye bir iddiası olmadı. Ben kendisini paralel yapıyla ilgi kurarak suçlayınca, o da karşı saldırıyla beni paralel yapıyla suçladı.”
Konuya ilişkin açıklamalarını önce imar planının nasıl yapıldığının bilinmesi açısından bilgi vererek sürdüren Başkan Gökçek, kendisinden veya İmar Dairesi Başkanlığı’ndan yoğunluk isteyen bir vatandaşın, bu isteğinin Meclis’e havale edilmesi gerektiğinin, buna itiraz etme durumunun mevzuata aykırı olduğunu söyledi. Böyle durumlarda vatandaşın şikayette bulunduğunu kaydeden Gökçek, 10 ayrı dava raporunda yer alan, “Davacının plan değişikliği isteğinin belediye meclisinde değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken, belediye başkanlığı imar daire başkanlığınca reddedilmesine ilişkin işlemin mevzuata aykırı olduğu” ifadelerini okuttu.
“SADECE İDARİ MAHKEMELERE İTİRAZ EDİLEBİLİR”
Başkan Gökçek, daha sonra “Bu konuda bizi şikayet edip, ‘Melih Gökçek sen imar hakkım konusunda karar veremezsin, Belediye Meclisi verir’ diyor. Şunun bilinmesi lazım, yani Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne kim ne talepte bulunursa bulunsun, bunun kararını Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi verir. Biz Belediye Meclisine göndeririz, o da komisyona gönderir, komisyon karar verir ve belediye meclisine geri gönderir. Ya oy birliği ya da oy çokluğuyla kabul veya red edilir. Bunun itirazı da ancak idari mahkemelere yapılır. Başka hiçbir yere itiraz edemezsiniz. Mevzuat bu” dedi.
“CHP’LİLER ŞİMDİYE KADAR NEDEN İTİRAZ ETMEDİLER”
Bir soru üzerine de “Siz ticaret yapıyorsanız, arsayı alırsınız, imar yapıldıktan sonra da oradan para kazanırsınız. Bundan doğal bir şey olmaz. O zaman biz imar planlarını, ‘buradan para kazanacaksınız’ deyip yapmayalım mı? Deli saçması, Akıl karı laf değil… Ankara genelini düşündüğünüz zaman Ankara’da 2 milyon konut var. Bunların hepsi rant sahibi oldu ve hırsız mı diyeceğiz?” cevabını veren Başkan Gökçek, iddialara verdiği cevaplara şu sözlerle devam etti:
“Biz Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak bir yerde yoğunluk verdiğimiz zaman, bütün yerlerden özellikle son 4-5 seneden beri talebimiz şudur; ‘bize okul yapacaksın. Noterden getir taahhüdü ve sana yoğunluk verelim. Bir kazancı oluyor büyüttüğünüz zaman ve o kazancı bu şekilde geri alıyoruz. Bir ham bölge var diyelim ve Belediye Meclisi bu ham bölgeye ister 0.5, ister 1, ister 2 verir. İmar Daire Başkanlığı oradaki şartları takdir eder, Belediye Meclisine sunar ve Belediye Meclisi de aynısını görürse, verilir. Bu kalkıp rant kazanma değildir. Ben 21 yıldan beri belediye başkanıyım. Bu kadar süredir Ankara’da Belediye Meclisinde CHP, MHP, AK Parti, daha öncesinde de Fazilet ve Refah, her dönemde vardı. Her sene binlerce karar geçiriyoruz. Bu binlerce kararın içerisinde böyle bir sıkıntı varsa, bu CHP’liler niye buna itiraz etmediler.”
“Parsel meselesine gelince… Benim hakkımda bir iddiada bulunuyorsunuz. ‘Bu parseli alıp şuradan aldı ve büyüterek birilerine imkan kazandırdı’ diye” sözleriyle açıklamasını sürdüren Başkan Melih Gökçek, bu konuda müracaat edilecek tek yerin İdare Mahkemeleri olduğuna değinerek, bazı kişilerin bu konuda özellikle savcılığa şikayette bulunduğunu ve Danıştay’ın da ’bir belediye başkanı veya belediye meclisi hakkında imar rantı büyütüldü diye suçlama yapılamaz’ kararı verdiğini kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yaptığı açıklamada kendisine “Ankarayı parsel parsel sattı” suçlamasında bulunduğunu ve konuyu paralel yapıdan çıkararak, genele yaydığını hatırlatan Başkan Gökçek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2011-2012 ve 2013 yıllarında toplam 117 adet mülk sattığını, CHP’li Çankaya Belediyesi’nin 2013 yılında 62 trilyon liralık arsa sattığını, yine CHP’li Yenimahalle Belediyesi’nin de 2012 yılında 550 bin metrekare arsa sattığını gösteren belgeleri göstererek, “Bunlar da hırsızlık mı yapmış?” sorusunu sordu.
"21 YILDIR, OKUL VE HASTANE TALEPLERİNE KİM OLURSA OLSUN YOĞUNLUĞU VERİYORUZ"
“Ben Sayın Bülent Arınç’ın iddialarına karşı cevap vermemek üzere Sayın Başbakanımdan emir aldım. Benim partimde disiplin vardır. Bizde emir verildiği zaman biz Başbakanımıza hürmet ederiz. Emir demiri keser ve biter. Bizim parti disiplinimiz budur” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Başkan Melih Gökçek, paralel yapıya yardım ettiği iddialarına şu cevabı verdi:
“Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ilk olarak 1994’te başladım ve bu zamandan itibaren belediye meclisine bir prensip koydum ve bugüne kadar da getirdim. Buna Doğan Taşdelen de o dönemin CHP Grup Başkanı olan Adnan Dinçer de şahittir. İkisini de çağırıp konuşabilirsiniz. Prensip şu; bizden bir okul yeri talep edilirse, eğitim yeri yani yurt da dahil veya hastane talebi gelirse biz trafiği engellememek kaydıyla istenilen yoğunluğu veririz. Bu genel bir prensip. Kim olursa olsun. Çünkü biz Ankara’nın hastaneler kenti ve eğitimin başkenti olmasını isteriz. Bunun için bugüne kadar ben onlarca bize gelen teklifi kimden gelirse gelsin reddetmedim.”
Çayyolu’nun girişinde 1994-1999 yılları arasında Murat Karayalçın’ın da bizzat ilgilendiği bir hastane ve hastane oteline ilişkin de kendi partisinin müspet oy kullandığını ancak CHP’li bazı meclis üyelerinin red oyu kullandığını da anlatan Başkan Gökçek, “İkinci örnek. CHP Milletvekili Sayın Haberal. Başkent Hastanesi’nin özellikle yoğunluğunu yükselttim. İnşaata başladılar ve o zaman CHP’liler geldiler ve yıkmaya çalıştılar. Biz herkese aynı davranırız. Farklı davranmayız” dedi.
“KARARLAR OY BİRLİĞİYLE GEÇTİ”
Yanında 17 adet Belediye Meclis kararı getirdiğini ve bu kararların hepsinin paralel yapıyla ilgili olduğunu anlatan Başkan Gökçek, tüm kararların oy birliği ile alındığını göstererek, “Bu da şu demek, MHP, CHP ve AK Parti’nin oy birliğiyle geçmiş. Suç mu işlediler şimdi? Burada 4 tane daha karar getirdim. Yenimahalle ve Çankaya Belediye meclislerinin kararları. Bunlar da paralel yapıyla ilgili oy birliği ile geçen kararlar” diye konuştu.
“Bunların hepsi yasaldır. Kanunun bize vermiş olduğu imkandır. Biz doğuya ve güneydoğuya da okullar yaptık. Bunun yanında okul yapmak isteyen herkese de burada yardım ettik. Sadece paralel yapıya değil. Hangi vakıf, hangi şahıs isterse bunu verdik. Bu kararların hepsi oy birliğiyle geçmiş. Bunlar CHP ile beraber oy birliğiyle geçtirdiğimiz paralel yapının yerleri” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Gökçek, şunları söyledi:
“Şimdi de ‘paralel yapının tam tersine redediyorsunuz istek ve taleplerini, niye ikisi tezat değil mi?’ diye soruyorlar. Hiçbir tezat yok. O gün hayırlı bir iş yaptığımıza inanarak, bütün Türkiye’deki insanlar gibi, hayır yapmaya koşan insanlar gibi değerlendirdik. Ama bunun haricinde, şu anda ben onların vatana ihanet ettiklerine inandığım için, bu ihaneti engellemeyi bir görev olarak addediyorum.”
"EĞİTİMİ MAHVEDEN BİR YAPIYA DESTEK VERMEK VATANA İHANETTİR"
KPSS’ler ile ilgili çıkan haberlere değinen Başkan Gökçek, "Hepsi sahte çıktı, insanların hakkının nasıl yendiği ortaya çıktı. Biliyor muyduk, bilmiyorduk ve şimdi ortaya çıktı. Eğitimi mahveden bir yapıya eğitimde yardım etmek vatana ihanet etmek anlamına gelmez mi? Ben yardım etmem. Dün hayır yaptığımıza inanıyorduk ama belli olaylardan sonra hata ettiğimizi gördük. Bugün bütün Türkiye görüyor" ifadesini kullandı.
Paralel yapının şu anda “CHP’yi esir aldığını, MHP’ye sızmaya çalıştığını ve HDP ile de çok özel görüşmelerde bulunduğunu” söyleyen Gökçek, “Paralel yapı bütün Türkiye’de bir taksimat yaptı. Hangi bölgede AK Parti’ye karşı kim güçlüyse o desteklenecek. Kendi bağımsız birkaç adayları var, onlar desteklenecek. Güneydoğuda ise HDP’ye destek verecekler. Başbakan adayları da belli. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu. Net olarak bunu biliyorum. Çünkü bu sayede MHP’ye başbakanlık verecekler ve ancak o şartlar altında HDP ile bir araya getirecekler. Devlet Bahçeli’nin net açıklaması yok ama inşallah yapacak, bekliyorum ve bu konuşmaları da onun için yapıyorum” açıklamasında bulundu.
Olası bir MHP-CHP-HDP koalisyonunda yaşanabilecek sorunlara da değinen Başkan Gökçek, HDP’nin silahı bırakıp, demokratik olmayı kabul etmesi gerektiğini söyledi.
“MİMARLAR ODASI İDEOLOJİK BİR ODADIR VE HALKIN HAKLARINI SAVUNMAZ”
Başkan Gökçek, yine bir sorusu üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçen her imar kararının ortalama yüzde 30-40’ına Mimarlar Odası’nın dava açtığını, buna karşı koyma şansının olmadığını belirterek, “Biz Mimarlar Odası’nın itirazlarına göre hareket etseydik, Ankara halen eskiden olduğu gibi gecekondularla dolu olurdu” dedi.
Mimarlar Odası’nın “İdeolojik bir oda” olduğunu savunan Gökçek, “Objektif şartlarının içersinde halkın haklarını savunmaz. Sadece ve sadece AK Parti iktidarının icraatlarını engellemek için dava açarlar. Bunun haricinde hiçbir icraatları yoktur. Kendi meslektaşlarıyla ilgili yaptıkları bir şey yoktur. İdeolojik bir oda değil de mimar odası olsa gerçekten en çok ben faydalanırım. Onların her işi ama her işi engellemektir” diye konuştu.
1071 Malazgirt Bulvarı ve Ankara Bulvarı’na da Mimarlar Odası tarafından dava açıldığını, ancak iki yolun da herkes tarafından kullanıldığını anlatan Başkan Gökçek, geçtiğimiz günlerde Malazgirt Bulvarı’nın bakım çalışmaları için 2 gün kapatılmasını planladıklarını ancak Mimarlar Odası’nın, “Burayı kapatıp, vatandaşı bize karşı isyan ettireceksiniz değil mi, yapmak istediğiniz bu” açıklamasında bulunduğunu anlattı. Gökçek, “Kendilerinin yaptıklarının son derece kötü bir iş olduğunu, kendileri itiraf ediyorlar” dedi.
"OTOROBOT YERİNE DİNOZOR GELİYOR"
Büyükşehir Belediyesi’nin dev projesi Ankapark’ın tanıtımı için geçici bir süre için Atatürk Orman Çiftliği Kavşağı’na yerleştirdiği otorobot heykeline ilişkin soruya da cevap veren Başkan Gökçek, yerleştirilen otorobot ve yerleştirilecek olan dinozor fotoğraflarını göstererek şunları söyledi:
“Bu robotu bu meydana ebedi olarak dursun diye koymadık. Yanında dünyanın en büyük temaparkı Ankapark’ı yapıyoruz. Disneyland’da 60, bizde bin 217 oyuncak var. Bu Ankara’nın simgesi değil. Ankapark’ta robotların savaşı olduğu ayrı bir alan bulunuyor. Oranın tanıtımı için konular bir şey. Milletin dikkati çeksin diye koyduk. Bunun sayesinde başta televizyonlar olmak üzere hep bundan bahsettiler. Trilyonlar versek o reklamları yapamazdık. Hiçbir masraf da olmadı, bu oranın malzemesiydi ve oraya koyduk. Ben bunun böyle olacağını tahmin ederek bunu koydum. Bu da Ankapark’ta bulunacak olan iki yüz dinozordan bir tanesinin fotoğrafı. Getirmiştik ve otorobot heykelini kaldırıp, bunu oraya koyacağız. Siz yine yapacaksınız haberi. Melih Gökçek istemeseniz de bu tip atraksiyonlarla sizi de tufaya düşürüp, propagandamızı yapacak.”
(İHA)