Ä°stanbul
Hava şartları, iklim değişikliği, çevre kirliliği ve kentleşmenin, leyleklerin göçü sırasında hayati derecede önemli yere sahip olduğu biliniyor. İnsanların doğaya dolaylı veya direkt etkisi nedeniyle bu canlılar, göç süresince bazı tehlikeler yaşıyor.
Leyleklerin göç sırasında zarar görmesi veya çeşitli nedenlerle telef olması, bazı hayvanların popülasyonunu da etkiliyor.
20 yıldır kuş gözlemciliği yapan Ümit Yardım, leyleklerin göç sürecini ve yaşadıkları sorunları AA muhabirine anlattı.
Aynı zamanda İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu üyesi de olan Yardım, devlet memurluğu görevi sırasında insanların kuşlara ilgi göstermesi için yapılacak etkinlikler için izin dilekçesi geldiğini, dikkatini çeken bir programa katılması sonrası bu konuya ilgisinin başladığını söyledi.
"Sulak alanlar azalırsa leylekler besin bulamayacak"
Leyleklerin kışı geçirdikleri Güney Yarım Küre'den Kuzey Yarım Küre'ye doğru göçe başladıklarını belirten Yardım, göçün martın ilk haftaları başladığını, nisanın ilk haftası büyük sayılara ulaştığını ve hala sürdüğünü kaydetti.
Yardım, "Kar yağdığı zaman zemini örtüyor. Onların besinleri sürüngenler, ufak memeliler. Kar örtüyor, mahlukat kış uykusuna yatıyor. Leylek besin bulamayınca göç ediyor." dedi.
Leyleklerin yumuşak ve sulu arazilere yakın konakladığını anlatan Yardım, şöyle devam etti:
"Sulak alanlara yakın yumuşak topraklarda danaburnu, solucan, tarla faresi, kertenkele, bu tür şeyleri yakalıyorlar. Bunların çoğu sulak alanlarda yaşıyor. Leylekler ormanda tohum yiyemez, çöplüklerde maalesef bir şeyler buluyorlar. Sulak alanların azalmaması lazım. Sulak alanlar, leyleklerin dinlenme istasyonu. Terkos Gölü, Durusu ve Ömerli Barajı etrafındaki yumuşak alanda leyleklerin can damarı besinleri var, oradaki suların iyi korunması lazım. Sulak alanlar azalırsa leylekler besin bulamayacak."
Leyleklerin şehrin içindeki yeşil alanlarda duramadığına dikkati çeken Yardım, "Olağanüstü başıboş köpekler var. Köpekler saldırıyor, mecburen leyleklerin ağacın üzerinde konaklaması lazım. Görüyoruz, çok zorlanıyorlar." diye konuştu.
"Poşet leyleğin gagasından girmiş, sıkışmış, kurtulamamış"
Ümit Yardım, iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin leylekleri olumsuz etkilediğini ifade etti. Leylekler geldikten sonra mart ayında kar bastırdığını anımsatan Yardım, dayanıklı ve besin bulabilen hayvanların çok zorlanmadığını söyledi.
Yardım, Anadolu'da kar yağdığını, karın içinde leyleğin ise nadir görüldüğünü anlatarak "Bakalım nasıl dayanacaklar? Ormanlarda ise olağanüstü çöpler var. Poşet leyleğin gagasından girmiş, sıkışmış, kurtulamamış. Naylon poşet boğum olmuş, hayvanı neredeyse boğacak, nefes alacak şekilde ancak boğazını çıkarmış. Kendini kurtaramazsa ölüyor ama binlercesi değil. Nadir gördüğümüz hadise ama görmeye başladık." ifadelerini kullandı.
Yardım, sonbahar göçünde Büyükçekmece'nin batısındaki sulak alanlarda konaklayan leyleklerin İstanbul'un beton olduğunu fark edebildiğini, göç süresince Gebze'ye kadar yaklaşık 94 kilometre betonların üstünden uçtuğunu dile getirdi.
Rüzgarlı havada leyleklerin büyük mesafelerde uçamayacağını dile getiren Yardım, "Dolu ve fırtına esnasında her taraf beton olduğu için Ataşehir'de sitenin balkonlarına, çatılarına, teraslarına leylekler inmek zorunda kaldı. Maalesef zorlanıyorlar ve ölenleri var. Gönüllü veterinerler peşinden koşuyor, leylekleri kurtarmaya çalışıyorlar." dedi.
"Dünya var olduğu müddet göç devam edecek"
Yardım, tüm göç hayvanlarının insan yaşamının kalitesi için çok önemli olduğunu, dünya var olduğu müddetçe göçün devam edeceğini ifade etti.
Coğrafya ne kadar tahrip edilse de leyleklerin buralardan geçmek zorunda olduğunun altını çizen Ümit Yardım, "Coğrafyaya, yeşil alanlara bunların yaşamına saygı göstererek onların yaşam kalitesini artıracak planlar yapılması lazım. Çünkü tarlandaki fareyi sen yakalayamazsın bir baykuş, şahin yakalar. Ona zarar veren danaburnunu leylek yakalar." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com