Özel Haber

Gezi sevdalısı RTÜK Başkanı Prof. Davut Dursun'a belgeler fena çarptı!

Gezi Kalkışması sırasında, hiçbir "hareket çekmeden" bekleyip de sonunda, bir muhterem Zat-ı Şerif'in (Ömer Tuğrul İnançer Beyefendi'nin), sırf anneliğin başından sonuna dek, ne kadar mübarek bir hadise olduğunu vurgulamak ve hem anneler hem de karnında t

Gezi sevdalısı RTÜK Başkanı Prof. Davut Dursun'a belgeler fena çarptı!
26-11-2014 11:25

Gezi Kalkışması sırasında, hiçbir "hareket çekmeden" bekleyip de sonunda, bir muhterem Zat-ı Şerif'in (Ömer Tuğrul İnançer Beyefendi'nin), sırf anneliğin başından sonuna dek, ne kadar mübarek bir hadise olduğunu vurgulamak ve hem anneler hem de karnında taşıdığı "armağan" ile anne olmaya hazırlananları yüceltmek (ve Ramazan ayına denk gelen o TV konuşmasında öyle de yaptığı ve bazılarının göbek deliğini bile açıp, sanki tam da ortalıkta doğuracakmış edasıyla cadde ve sokaklarda fink atmasının hoş olmadığını vurgulamak) için söylediği; "Hamilesin diye devlet bile sana çalıştığın halde izin veriyor; ne işin var o 'HAL'de sokaklarda; (dışarı çıkman çok da gerekli değilse) evinde otur!.." mealindeki sözünü, dönemin çapulcu taifesi, sloganlarla, göbek gösterileri "tivit" ve kaldırım yazılarıyla alaya almıştı.

DA!..

Peki TV'lerin kalkışma propagandası yaptığı, insanların TV yayınları yoluyla birbirine kırdırılmak istendiği, aynı TV kanallarından ortalığın savaş alanlarına nasıl çevrileceğinin görüntülü anlatımlarla teşvik edildiği o günlerde Radyo Televizyon Üst Kurulu ve başındaki bu bey ne yapmıştı!..

HİÇ!..

Bir üst kurul olarak da RTÜK Başkanı olarak da adı-sanı, adresleri belli o yayın kuruluşları ve TV'ler karşısında susmuş susmuş; sonunda bir gün (balon olarak şişirilip şişirilip üfürülen) o Zat- Şerif'in iki cümlesine karşılık belli gazetelerde, boy gösterip, "Koskoca profeSÖR" olmasına rağmen, tepkisini (aşağılanması gereken çapulcu taifeye karşı değil de) kendisi olarak da değil üstelik, kızı üzerinden dile getirmişti: "ONA CEZA VERMEDİK KIZIM KIZDI " gibi bir cümle ve ya  "Kızım, hamileler için söylenen o lafa çok kızdı" falan-filan!..

Pervasızlığa bak!..

"Ceza kesme" yetkin, şahıslara mı yayın kuruluşlarına mı!..

Hurriyet Rtük

"adam" BU!..

-dikgazete-------------------

Şimdi; "Gezi eşkıyalığı sürecinde onca olay ve yayın karşısında bekleyip de böyle bir tavırla ortaya çıkmak "Gezi sevdalılığı" değil de nedir!" diyerek Sabah'ta "Belgeler Dursun'u yalanlıyor" denilerek verilen şu habere bir bakalım!..

rtükçü

RTÜK Başkanı Dursun, atv'ye verilen yüz karası ceza için topu YS K'ya attı. Ancak belgeler Dursun'u yalanladı: Ceza kararının altında Dursun'un imzası var. YS K da ceza kararı alırken RTÜK raporuna atıf yaptı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Recep Tayyip Erdoğan'ın konuk olduğu "Başbakan ile Gündem Özel" programı nedeniyle atv'ye verilen ceza için topu Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) attı.
Kararın YSK'ya ait olduğunu belirten Dursun, kendilerinin de buna uymak zorunda olduğunu savundu. Ancak ilgili YSK ve RTÜK kararları, Dursun'un açıklamalarını yalanladı

ALTINDA İMZASI VAR 

Buna göre, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 22 Ekim 2014 tarihinde oy çokluğu ile aldığı kararda, "atv logosuyla yayın yapan Turkuvaz Aktif Televizyon Prod. A.Ş'nin YSK'nın 2014/2922 sayılı kararının sonuç bölümünün 1. maddesinin (b) bendini ihlal ettiği" öne sürüldü.
Bu karara 4 RTÜK üyesi karşı oy kullanırken, aralarında RTÜK Başkanı Davut Dursun'un da bulunduğu 5 kişi onay verdi. Bu karara Üst Kurul Başkanvekili Hasan Tahsin Fendoğlu ile Üst Kurul üyeleri Hamit Ersoy, Nurullah Öztürk ve Taha Yücel karşı oy kullandı.
Ceza verilmesi gerektiğini savunanlar arasında Üst Kurul Üyeleri, Esat Çıplak, Süleyman Demirkan, Ali Öztunç, Ahmet Yıldırım ile birlikte RTÜK Başkanı Davut Dursun'un da yer aldığı görüldü.
YSK BELGESİ ÖYLE DEMİYOR 
Yüksek Seçim Kurulu'nun 31 Ekim tarihli karar metni de "atv'ye cezayı YSK istedi" diyen RTÜK Başkanı Davut Dursun'u yalanladı. YSK Başkanı Sadi Güven ile Başkan Vekili Turan Karakaya ve 7 üye tarafından onaylanan raporda, atv'ye yayın durdurma cezasının RTÜK raporları doğrultusunda verildiği ortaya çıktı.
AÇIKÇA İŞARET ETTİ
İşte Yüksek Seçim Kurulu raporunda yer alan ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun cezada sorumluluğuna işaret eden o ifadeler:
"Cumhurbaşkanı adaylarından Recep Tayyip Erdoğan, 6 ve 8 Ağustos tarihlerinde atv'de iki kez canlı yayına çıkarılmıştır. RTÜK kararı, uzman raporu ve eki belgelerinden, YSK kararının b fırkasında belirtilen düzenlemeye aykırı yayın yapıldığı anlaşılmıştır."

TURKUVAZ'A ÖYLE DOĞAN'A BÖYLE
Daha önce aHaber'i hedef tahtasına koyan YSK-RTÜK ikilisi, şimdi de gözünü atv'ye dikti. Üstelik bunu, hukuk katliamıyla yaptı. YSK'nın talebi ve RTÜK'ün kararıyla atv'ye 2 kez yayın durdurma cezası geldi. Gerekçe ise Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nı canlı yayına çıkarmak.
RTÜK, YSK'nın tavsiyesi üzerine aldığı kararda, diğer cumhurbaşkanı adaylarının neden yayına çıkmadığını da soruyor. Ama sorunun yanıtını Turkuvaz grubunda arayan YSK- RTÜK ikilisi, bir noktayı göz ardı ediyor. Erdoğan o günlerde başka kanallarda da yayına çıktı. Ya da onu konuk etmeyenler de oldu. Bazı kanallar, Erdoğan'ı hiç konuk etmeyip, Ekmeleddin İhsanoğlu ya da Selahattin Demirtaş ile canlı yayın yapmışlardı.
Örneğin CNN Türk. Erdoğan'ı hiç yayına çıkarmadı. Kanal D de aynı durumda. Erdoğan orada da hiç konuşmadı. Ve bir başka örnek: Habertürk...
İhsanoğlu da Demirtaş da çıktı konuştu Habertürk'te. Erdoğan Habertürk'te de Show TV'de de hiç programa çıkmadı.
Hatta Paralel Yapı'nın yayın organları Samanyolu, Kanaltürk ve Bugün TV gibi kanallar, Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'a hiç söz hakkı vermedi.
Ancak Turkuvaz Grubu yayınlarına kılıcını çeken RTÜKYSK ikilisi, bu kanalların hiç birine ceza vermedi.

CEZA BİZİM DEĞİL YSK'NIN
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Tayyip Erdoğan'ın konuk alındığı atv-aHaber'de ortak yayımlanan "Başbakan ile Gündem Özel" programına RTÜK ve YSK'nın ceza kesmesi üzerine çıkan tartışmaya RTÜK Başkanı Dursun şu sözlerle katılarak kendisini savundu, YSK'yı suçladı:
 YSK'NIN CEZASI: Seçim dönemi yayınlarıyla ilgili YSK yetkili. RTÜK 'ün yetkisi, yayın kuruluşlarının YSK usul ve esaslarına uyup uyulmadığnıın belirlenmesi. RTÜK, bunları değerlendirdikten sonra YSK'ya gönderiyor. Kararı YSK veriyor.
 UYGULAMAK ZORUNLU: YSK'nın kararları kesin. İtiraz dahi söz konusu değil.
 TRT BEKLENTİSİ: YSK, TRT'nin yasasından hareketle oradaki birtakım ilkelerin özel kurumlar tarafından da seçim döneminde takip edilmesi yönünde kararlar alıyor.
 İLGİNÇ DEĞİŞİKLİK: Bir kararla haber bültenlerinin izlenerek fırsat eşitliği değerlendirmesi yapılmasını istedi. Arkasından YSK bir kararla, ilginç olan, "Siz haber bültenleri ile ilgili izleme raporlarını göndermişsiniz. 6-8 Ağustos arasındaki haber bülteni dışında miting ve panelleri de değerlendirerek rapor gönderin" dedi.
 SİYASİ PARTİ ETKİSİ: YSK'da siyasi partilerin temsilcileri var. Adeta alternatif bir izleme grubu gibi bütün programları izleyip, şikayetleri YSK'ya götürdüler.
YANIT BEKLEYEN 3 SORU
 atv'nin yayınları Başbakan'ın ekrana çıktığı 21 Temmuz ve 7 Ağustos tarihleri baz alınarak durduruldu. Durdurulan yayının adı da "Başbakan'la gündem özel" olarak belirlendi. Ama zaten adı üzerinde o özel bir programdı. Dolayısıyla durdurulan diziler oldu. Peki zaten yayında olmayan bir program nasıl oluyor da durduruluyor.
 Turkuvaz'ı "Tek yönlü, taraf tutan, fırsat eşitliğine imkan tanımayan yayın yapma" suçlarken, diğer kanalları neden bu kadar titizlikle incelemiyorsunuz.
 30 Mart seçiminin arefesinde, 55 kez yayın durdurma cezası alan aHaber ve şimdi cumhuriyetin başbakanını yayına çıkardı diye yayını durdurulan atv neden hedefte. AK Parti oylarıyla seçilen RTÜK üyelerinin, her fırsatta, tek amacı, milli irade ve demokrasiye saygı olan Turkuvaz Grubu'na saldırmasının ardında ne var?
SABAH
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER