Türkiye'nin yakın dönem tarihi açısından kritik süreçlerden biri olarak gösterilen Gezi olaylarının ardından yaklaşık 7 yıl geçmesine rağmen, yol açtığı 100'lerce milyar dolarlık kayıpla ekonomi ve siyaset gündeminde tazeliğini koruyor.
Köklü geçmişi, jeopolitik konumu, nüfusu, küresel siyasette söz sahibi pozisyonu ve güçlü ekonomisinin getirdiği bir sonuç olarak birçok iç ve dış saldırıya maruz kalan Türkiye, sadece son 10 yıla bakıldığında Gezi olayları, darbe girişimi ve kur operasyonları gibi zorlu süreçleri deneyimledi.
Yaşanan her olayın ardından gerek yerli gerek yabancı yatırımcı algısındaki bozulma, ekonomik göstergeler ve finansal piyasalara ciddi hasar verdi.
28 Mayıs 2013'te İstanbul Gezi Parkı'nda başlayan ve yaklaşık 15 gün boyunca geniş çaplı bir kaos ortamı oluşturan eylemler kapsamındaki davada yargılanan 9 sanığın dün beraatine karar verilmesi, olayın yeniden hatırlanmasına ve ekonomik boyutunun gündeme gelmesine neden oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise 100'lerce milyar doları bulduğunu söyledi.
Uzmanlar, o süreçte Gezi olaylarının makroekonomik göstergeler açısından telafisinin yıllar alabileceği konusunda uyarmıştı. Bu dönemden sonra ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ve uygulamaya konulan reformlarla ekonomik hasarın giderilmesi hedeflenmişti.
1 ayda 8 milyar dolarlık yabancı yatırım çıkışıGezi olaylarıyla 2013'ün haziran ayında piyasalar uzun süren negatif bir döneme girmiş, TL varlıklar satış baskısı altında kalmıştı.
Sadece Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri bile Gezi olayları ile başlayan ve 3 ay etkisini sürdüren dönemde 164 milyar lira gerilemişti.
Gezi olayları ile oluşan kargaşanın piyasalarda ölçülebilen hasarın yanı sıra kırılıp dökülen, yakılan araç ve mal ile gerek yatırımcı gerekse tüketiciler üzerinde yarattığı psikolojik etki, parasal değeri ölçülmesi neredeyse imkansız olan bir faturaya neden olmuştu.
Yurt dışında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) parasal genişleme politikasının yerine sıkılaşmaya geçeceği bir sürece, yurt içinde böyle bir kaotik ortamla yakalanan Türkiye'de, TL varlıklar benzer ülke varlıklarına göre ekstra satış baskısı altında kalmıştı. Merkez Bankası verilerine göre, Gezi olayları sonrasındaki 1 aylık dönemde yabancı yatırımcılar 8 milyar dolarlık çıkış yapmıştı.
Gezi etkisi ile borsa düştü, dolar ve faiz fırladıBorsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, mayıs 2013'te gördüğü en yüksek seviye rekorunu 93.398,33 puana taşımış, Gezi olayları sonrasında ise hızlı bir düşüş trendine girmişti.
Endeksin mayıs ayının sonunda başladığı düşüşü aralıklı olarak 3 ay devam ederken, bu dönemde hisselerin fiyatı ortalama yüzde 30 değer kaybetti. Kayıplar dolar bazında ise yüzde 40'a yaklaşırken, Gezi olayları ile başlayan ve 3 ay süren dönemde halka açık şirketlerin toplam piyasa değeri 163 milyar lira gerileyerek 480 milyar liraya indi.
Gezi olayları öncesinde 1,70-1,80 bandında hareket eden dolar/TL, 2,39'a kadar devam eden bir ralli sürecine girerken, söz konusu yükseliş sonucu TCMB, Ocak 2014'te 550 baz puanlık faiz artırımına gitti.
Öte yandan Mayıs 2013'te yüzde 4,61 ile tarihi düşük seviyelerine gerileyen tahvil faizleri ise olayların neden olduğu kurdaki yükseliş, enflasyon beklentilerindeki bozulma ve yabancı yatırımcıların satışları ile 3 ayda yüzde 9,25 ile yaklaşık iki katına yükseldi.
Enflasyon ve işsizlik yükseldiGezi olayları öncesinde yüzde 6,13'e kadar gerileyen yıllık enflasyon, sonraki 3 ayda yüzde 8,88'e kadar yükselirken, işsizlik oranı da artış trendine giren önemli göstergelerden biri oldu.
Olaylar öncesinde yüzde 9 seviyelerinde yatay bir seyir izleyen mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı bir yılda yüzde 10 sınırına, ardından yüzde 10,6'ya kadar çıktı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com