Aydemir, “Tavuk, aynı insan gibi, omnivorous grubu bir hayvan türüdür. Yani tavukların hayvansal protein yeme zorunluluğu doğaları gereğidir. Köyde yaşamış ve tavukları köy ortamında izleme şansı bulmuş kişiler, tavukların sadece mısır, buğday, arpa gibi tanelerle değil, her türden dışkı ve kendi türleri dâhil ölü hayvan ve böcekle de ilgilendiğini bilir. Tavukları dışkıya iten ana dürtü, kendi metabolizmasında sentezlenmeyen ya da sentezlense bile emilim olmadan atılmasından dolayı eksikliğini duyduğu hayati besin maddesidir. Tavukların dışkı, haşere gibi şeylere ilgi duyması, bunları lezzetli bulmasındandır. Bu konu hayvan beslemede özel iştah (specificappetite) olarak bilinir. Tavukta buna en iyi örnek B grubu vitaminlerdir; Entegre tavukları dışkı yeme (coprophagia) eğilimde değildir. Bunun sebebi entegre yemlerinin içeriğinde ihtiyaç duyulan vitaminlerin ilave edilmiş olmasıdır. Bu sayede entegrede yetişen tavuk dışkıya veya risk taşıyan ölü metabolizmalara özel iştah duymaz. Mineral eksikliği çeken hamile kadınlarda sigara külü, toprak yeme hareketi fizyolojik olmayan specificappetite’a gösterilebilecek bir örneklerdir” diye bilgi verdi.
Bunların yanında gezen tavuk diğer bir adıyla serbest tavuk olarak satılan birçok tavuğun kayıt altında olmadığını kaydeden HasTavuk Genel Müdürü Şahin Aydemir,, tavukçuluk sektöründe üretim açısından her adımın ciddi denetimden geçtiğini söyledi. 400 tavuğun altında üretim yapan tesislerin kayda tabii tutulmadığını belirten Aydemir, “Tavukların her birinin kontrolü yapılırken, serbest dolaşan, gezen tavuk diye adlandırılan tavukların denetimi yapılmıyor. Hem vergi kaçağı söz konusu, hem de sağlık açısından kontrolleri yok. Türkiye’de bu şekilde 20 milyonun üzerinde tavuk var. Tüketiciler alırken mutlaka nerede üretildiğine ve bakanlık tarafından onayının olup olmadığını baksınlar” uyarısında bulundu.
Yakın zamanda gündemde yer edinen ‘tavuk tavuğu yiyor’ ifadelerine de açıklık getiren Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tavuk vejetaryen değildir. Doğada bulduğu her şeyi yer. Bunun kontrolü olmuyor. Çocuğuma gezen tavuk ve bunun yumurtasını yedirmem. Biyogüvenlik konularını konuştuğumuz bu dönemde kontrol edilmemiş bir üretim sistemini onaylamıyorum” dedi.
Beyaz et sektörünün son birkaç yıldır sıkıntıda olduğunu dile getiren Aydemir, firmalar bazında ciddi kayıpların olması sebebiyle 2016’da işletmecilerin daha tedbirli hareket ettiğini anlattı. Yumurta ve tavuğun zamlanması ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Aydemir, uzun süre yumurtanın maliyetinin altına satıldığını, dolayısıyla sektörün son 1 yıldır maliyetlerin altında satış yaptığını belirtti.
HasTavuk olarak geçen yılı yüzde 20 ciro artışı ile kapattıklarını kaydeden Şahin Aydemir, bu yıl da yüzde 15 ciro artışı hedeflediklerini ifade etti. Son 3 yılda 200 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdiklerini belirten Aydemir, ileri işlem tesisi yatırımını da devreye aldıklarını aktardı. Aydemir, uzun süredir AR-GE çalışmalarını yürüttükleri ve 2017 Ağustos ayının başından itibaren piyasaya çıkardıkları “Pişirilmeye hazır ürünlerle son tüketiciye, birkaç dakika içinde hazırlanacak, çok kolay ve lezzetli bir seri çıkardıklarını kaydetti. Çalışan kadın ve öğrencilerin hayatını kurtaracak, onlara zaman kazandıracak Has Lezzetler serisiyle ilgili olarak Aydemir şunları söyledi:
“Kendinize ve sevdiklerinize vakit ayırın diye pişirilmeye hazır, doya doya yiyin diye löp et, güvenle tercih edin diye el değmeden üretim, gururla alın diye yerli malı sloganıyla ürettiğimiz Has Lezzetler, (Çıtır Tavuk, Tantuni, Döner ve Yayla soslu tavuk) halkımızın beğenisi için artık raflarda” bilgisini verdi.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com