Çevre-Hayat

Gerizim Dağı'nın 'gizemli halkı' Samiriler, soylarını devam ettirmek için yeni arayış

Farklı inançları, gizemli geçmişleri ve kendilerine has bilimleriyle Filistin Yahudileri ya da diğer adlarıyla Samiriler, yaklaşık 800 kişilik nüfusuyla dünyanın en küçük dini cemaatleri arasında gösteriliyor.

Gerizim Dağı'nın 'gizemli halkı' Samiriler, soylarını devam ettirmek için yeni arayış
19-06-2022 11:40
Nablus

Samiriler, Kudüs'ten yaklaşık 80 kilometre uzakta, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde "Küçük Şam" olarak da adlandırılan tarihi Nablus kentinde yaşıyorlar.

Kudüs yönünden Nablus'a doğru giderken solda yükselen "Kutsal Gerizim Dağı'nın" sakinleri Samiriler'in, İsrail'in başkenti Tel Aviv yakınlarındaki Holon bölgesinde yaşayan akrabalarıyla birlikte sayıları yaklaşık 850'yi buluyor.

Dünyanın en küçük dini cemaatleri arasında gösterilen, yaklaşık 3 bin yıllık tarihleriyle Filistin Yahudileri olarak tanınan Samiriler, yılın belirli dönemlerinde Gerizim Dağı'na yönelerek dini ayinler düzenliyorlar.

Samiriler, kendilerine ait farklı bir Tevrat'a göre yaşıyor

Samiriler, İsrail'in kendilerine vatandaşlık vermesine rağmen, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşamayı tercih ediyor, Filistin toplumuna entegre yapılarıyla, konuştukları Arapça dilleriyle dini-kültürel varlıklarının Filistin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu söylüyor.

İsrail Yahudilerinden farklı olan, İsrailoğulları'nın babası Hazreti Yakub'un 12 oğlundan (Esbat) Hazreti Yusuf'un çocukları olduklarını iddia eden bu gizemli Yahudi topluluk, Hazreti Musa'ya inen gerçek Tevrat'ın kendilerinde olduğuna inanıyor, diğer Yahudilerin "Tevrat"ı tahrif ettiklerini öne sürüyor. Samiriler, ana akım Yahudiliğin aksine kendilerine ait bir Tevrat'a göre itikat ve yaşamlarını belirliyor.

Samiriler, Hazreti Musa'nın vefatından sonra Hazreti Yuşa Bin Nun'un komutasındaki İsrailoğulları'nın 3 bin yıl önce Filistin topraklarını fethettiğinden bu yana Nablus'ta yaşıyor, Beyt'ul Makdis'in Kudüs'te değil, "Küçük Şam'daki" Gerizim Dağı'nın üstünde olduğuna inanıyor.

Samiriler'de Allah'ın varlığı ve birliği ilkesi (Tevhid) tıpkı İslam inancında olduğu gibi inancın temelini oluşturuyor. Hazreti Musa'yı peygamberlerin en büyüğü olarak kabul eden Samiriler, Hazreti Muhammed'in peygamberliğini tasdik etmekle beraber inanç konusunda kendilerini bağlamadığını belirtiyor.

İsrail'in bu gizemli topluluğa yaklaşımı da farklı. Azınlığın, Filistin halkı ile iç içe girmesine sıcak bakmayan yönetim, yaşadıkları mahallenin giriş çıkışlarını kontrol altında tutuyor.

Samiri cemaati soyunu devam ettirmek için yeni adımlar atıyor

Samiri cemaati, topluluk içindeki kızların sayısının azalması nedeniyle birçok zorlukla karşılaşmaya başladı. Ayrıca, akraba evliliğine bağlı hastalıkların artması da cemaat için ayrı bir problem doğurdu.

Cemaatin liderleri "Samiri kahinleri", yaklaşık 25 yıl önce cemaat dışından gelin alınabilmesi için fetva verdi. Ancak, cemaate gelen gelinlerden Samirilik inancını kabul etmesi istendi. Cemaate dışarıdan gelen gelinlerin, Yahudiler için kutsal "Şabat" gününe uymaları, Gerizim Dağı'nın kutsallığını kabul etmeleri, Samirilerin kutsal bayramlarına uymalarını, Samirilerin Tevrat'ındaki duaları öğrenmeleri gerektiği belirtildi.

Gerizim Dağı'ndaki Samiri Müzesi Müdürü Kahin Hüsnü Vasıf Es-Samiri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar cemaat dışından 47 gelin alındığını paylaştı. Samiri, 25 Yahudi, Rusya ve Ukrayna'dan 19 Hristiyan ve Azerbaycan'dan Müslüman 3 gelinin cemaatlerine katıldığını aktardı.

Cemaatin kahinlerinin bu fetvayı cemaat içinde evlenilecek kızların sayısının azalmasından dolayı verdiğini paylaşan Samiri, akraba evliliğine bağlı hastalıkların konuyla ilişkili olmadığını dile getirdi.

Samiri, hastalıklı doğumların akraba evliliğinden değil, "doğan çocukların üç kuşak soylarında işledikleri günahlardan kaynaklandığını" savundu.

Topluluktaki kadınlarının "başkaldırarak" ikiden fazla çocuk dünyaya getirmek istememesinin de cemaatin soyunu sürdürmesini zorlaştırdığını paylaşan Vasıf es-Samiri, gelecek yıllarda cemaat içinde kadın ve erkek sayısının eşitleneceğine işaret etti.

Samiri Kahini, "Yakın gelecekte dışarıdan gelin almamıza gerek kalmayacak. Gelecek nesillerde eşit sayıda erkek ve kadın nüfusu olacak. Ancak bu sefer de kızların erken gelişmesi ve erken evlenmesi nedeniyle erkeklerin sayısında azalma olacak. Dışarıdan damat almak bize uygun değil bu nedenle çok eşliliği tercih edebiliriz." dedi.

Topluluğun liderlerinden Samiri, inançlarının erkekler için çok eşliliğe müsaade ettiğini ancak bir süredir bunu uygulamadıklarını aktararak, "Kadınların çocuk doğurmasına ilişkin farkındalığı artırmak istiyoruz. Kadınlarımıza eğer ki daha fazla çocuk doğurmazlarsa, çok eşliliği getireceğimizi söyleyerek onların gözlerini korkutacağız. " dedi.

II. İntifada sırasında Gerizim Dağı'na geldiler

Samiri Kahini Vasıf es-Samiri, cemaatin önceden Nablus kentinde yaşadığını ancak Filistin-İsrail arasındaki şiddetin arttığı II. İntifada döneminde Gerizim Dağı eteklerine taşındığını paylaştı.

Cemaat mensuplarının, Ürdün, Filistin ve İsrail vatandaşı olduklarını paylaşan Samiri, Tel Aviv yakınlarındaki Holon kentindeki akrabalarına ulaşmak için İsrail vatandaşlığı aldıklarını buna karşın Filistin vatandaşlığından vazgeçmeyi reddettiklerini belirtti.

Samirilerin kutsal kabul ettiği Tevratlarının ana akım Yahudiliğin kullandığı Tevrat ile 7 bin noktada ayrıştığına işaret eden Samiri, Yahudilerin Kudüs'ü kutsal kabul etmesinin yanlış olduğunu kendilerine göre Gerizim Dağı'nın kutsal olduğunu anlattı.

Dünyanın en küçük cemaatlerinden gizemli "Samiriler"

Samiriler, İsrailoğulları sülalesinin gerçek uzantıları olduğunu savunuyor. İsrailoğulları Mısır'dan çıktıktan ve Sina'da 40 yıl çölde kaldıktan sonra Filistin'in bugünkü Eriha kenti çevresine geldiklerini aktaran Samiriler, İsrailoğullarının oradan da 3 bin 555 yıl önce Şekem'e (Nablus) varıp mukaddes topraklara girdiğini belirtiyor.

Bu küçük topluluk, Nablus'un diğer adı olan Şekem, kutsal Gerizim dağının yanında olduğu için, Gerizim'e nispeten omuz anlamına gelen bu isimle isimlendirildiğini paylaşıyor.

Samiriler, diğer Yahudilerin aksine Kudüs yerine Nablus'u kutsal kabul etmelerinin bir başka sebebi olarak Kral Süleyman'ın (Hazreti Süleyman) Kudüs'te mabedi inşa etmesinin sebebini siyasi kabul ediyor.

Samiriler, "Süleyman'ın yandaşlarının" Tevrat'ta mabedin konumuna ilişkin geçen pasajları tahrif ettiği öğretisini benimsiyor. Samiri Tevratı'na göre mabedin konumuna ilişkin seçilen yerin Gerizim Dağı'nın zirvesi olduğu aktarılıyor. Samiriler, Kutsal Mabed'in 260 yıl boyunca Gerizim dağının üzerinde kaldığı savunuyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER