NABLUS – ESAT FIRAT
Farklı inançları, gizemli geçmişleri ve kendilerine has bilimleriyle Filistin Yahudileri ya da diğer adlarıyla Samiriler, buhranlarla kasıp kavrulan Ortadoğu’da, İsrail’in Filistin halkına yönelik ihlallerine şahitlikleriyle başta İsrail Yahudilerinin olmak üzere insanlığın vicdanının yeniden adalet ilkesi üzerine yeşermesini ümit ediyor.
Samiriler, Kudüs’ten yaklaşık 80 kilometre uzakta, işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde, bazen Ortadoğu’nun “Süslü Gelini Şam’ın Kız Kardeşi” olarak bazen de “Küçük Şam” (Dimeşk es-Suğra) olarak adlandırılan tarihi Nablus kentinde yaşıyorlar.
Kudüs yönünden Nablus’a doğru giderken solda yükselen “Kutsal Gerizim Dağı’nın” sakinleri olan Samiriler'in, İsrail’in başkenti Tel Aviv yakınlarındaki Holon bölgesinde yaşayan akrabalarıyla birlikte sayıları 800’ü buluyor.
Dünyanın en küçük dini cemaati sayılan, gizemli yapılarıyla, yaklaşık 3 bin yıllık tarihleriyle Filistin Yahudileri olan Samiriler, bölgedeki tüm siyasi çekişmelerden uzak durarak, varlıklarını sürdürmeye çalışıyor. Samiriler, Gerizim Dağı’na yönelerek dini ayinler düzenliyorlar.
Samiriler, İsrail’in kendilerine vatandaşlık vermesine rağmen, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşamayı tercih ediyor, Filistin toplumuna entegre yapılarıyla, konuştukları Arapça dilleriyle dini-kültürel varlıklarının Filistin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu söylüyor.
Samiriler, Hazreti Musa’nın vefatından sonra Hazreti Yuşa Bin Nun’un komutasındaki İsrailoğulları’nın 3 bin yıl önce Filistin topraklarını fethettiğinden bu yana Nablus’ta yaşıyor, Beyt’ul Makdis’in Kudüs’te değil, “Küçük Şam’daki” Gerizim Dağı’nın üstünde olduğuna inanıyor.
İsrail’in bu gizemli topluluğa yaklaşımı da farklı. Azınlığın Filistin halkı ile iç içe girmesine sıcak bakmayan yönetim, yaşadıkları mahallenin giriş çıkışlarını kontrol altında tutuyor. Mahalleye girişler sabah 7 ile akşam 7 arasında sınırlandırılmış ve Filistinliler kendi toprakları içerisinde yer alan bu mahalleye yalnız özel izinle girebiliyor.
AA ekibi Gerizim dağındaAA ekibi, Samiriler’i yakından tanımak, dini yapılarını, gelenek ve göreneklerini öğrenmek, İsrail-Filistin sorununa bakış açılarını kendilerinden duymak üzere işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus kentine, Filistin Yahudilerinin yaşadığı Gerizim Dağı’nın zirvesindeki mahalleye gitti.
Hazreti Harun’un 163'üncü kuşak torunu olduğunu belirten ve Samirilerin Başkâhini 81 yaşındaki Haham Abdullah Vasıf Tevfik es-Samiri, evinde konuk ettiği AA muhabirine dini inançlarına ilişkin olarak, "Samiriliğin Allah’ın varlığına ve birliğine iman, Hz. Musa’nın nübüvvetine iman, Tevrat’ın Hz. Musa’ya vahyolunduğuna iman, Gerizim dağının kutsallığına iman ve ahiret gününe iman şeklinde 5 temel erkânı vardır. Yani takriben Müslümanlarla aynıyız." dedi.
"Osmanlı Devleti haçlıların aksine Samiriler’i koruyup kollamıştır"Samiri, “Gerizim dağı bizim için mukaddestir. Hazreti İbrahim, oğlu İshak’ı (İslamiyete göre İsmail peygamber) Gerizim dağı üzerinde Allah’a adamak istemiştir.” diyerek, “Tevrat, 3 bin 560 yıl önce vahyolundu. Bizde 3 bin 560 yıllık Tevrat mevcuttur. Deri üzerine el yazması Tevrat mevcuttur. Benim görevim, Samiriler’i kutsal günlerinde kutsamak, evlilik, boşanma akitlerini yazmak, nikahlarını kıymaktır. Biz hahamlar sadece dini işlerle uğraşırız.” şeklinde konuştu.
Osmanlı Devleti’nin kendilerini koruduğunu, bugün varlıklarının Osmanlı Devleti sayesinde olduğunu belirten Başkâhin Samiri, "Biz biliyoruz ki Osmanlı Devleti haçlıların aksine Samiriler’i koruyup kollamıştır. Dolayısıyla şimdi onların torunları olan Türkiye halkına dua ediyoruz. Allah onlara hayır dolu günler, kalkınma ve gelişim nasip etsin. Türkiye halkı her güzelliği hak eden bir halktır." dedi.
"Samiriler 3 bin 555 yıldan bu yana Nablus’ta yaşıyorlar”Öte yandan AA muhabirine açıklamalarda bulunan Samiri Müzesi Müdürü Haham Hüsnü Vasıf Es-Samiri ise Samiriler’in tarihine ilişkin olarak, “Samiriler, İsrailoğulları sülalesinin gerçek uzantılarıdır. İsrailoğulları Mısır’dan çıktıktan ve Sina’da 40 yıl çölde kaldıktan sonra Filistin’in bugünkü Eriha kenti çevresine geldiler. İsrailoğulları oradan da 3 bin 555 yıl önce Şekem’e (Nablus) varıp mukaddes topraklara girdiler. Nablus’un diğer adı olan Şekem, kutsal Gerizim dağının yanında olduğu için, Gerizim’e nispeten omuz anlamına gelen bu isimle isimlendirilmiştir.” ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com