Yerel haber-Şirket Haber

Genç mühendisin fidye için kaçırıldı

Kilis’te 30 yaşındaki inşaat mühendisi Abdulsamet Atik'in 8 ay önce fidye için kaçırılarak Suriye’ye götürüldüğü iddia edildi.

Genç mühendisin fidye için kaçırıldı
07-06-2016 13:08

Kilis’in tanınmış eşraflarından iş adamı Mahmut Atik’in oğlu inşaat mühendisi Abdulsamet Atik'in 27 Eylül 2015 tarihinde Suriye’ye kaçırılarak fidye istendiği iddia edildi.

İnşaat mühendisi Abdulsamet Atik’in eşi 29 yaşındaki İpek Atik, eşinin 27 Eylül 2015 tarihinden beri ortada olmadığını ifade ederek, “Eşim kayıp değil, eşim kaçırıldı. Bunun özellikle altının çizilmesini istiyorum. Eşim kaybolmadı, bir telefonla çağırdılar, boş bir tarafına çağırdılar. Kilis-İslahiye karayolu zeytin yağı fabrikası önünde arabası bulundu. Kendisi yok, o gece aramalar yapıldı. Hiç bir sonuca varamadılar, ertesi günü cep telefonu ve arabasının anahtarını olay mevkiinde buldular. 

O tarihten itibaren eşimle ilgili ne sesini duydum, ne görüşebildim ne de bir video ne de bir görüntü kaydı geldi. Fakat olayın ertesi günü olayın üzerinden 24 saat geçmeden, kayınpederime fidye telefonu geldi. Oğlun Suriye tarafında çok uzak bir yerde, sen para hazırla, polise, emniyete haber verme şeklinde konuşuldu. Bir daha sonra seni arayacağız dediler” dedi.

8 aydan beri susma sebebinin ise kendisine yalan söylenmesi olduğunu iddia eden Atik, "Bana eşinin sesini arkadan duyduk dediler. Bunu söyleyen insanlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Bunların isimlerini de verebilirim. Bana ben eşinin sesini duydum, eşin hayatta, yüzde 99 değil yüzde 100 sağ, bunların elinde dediler. 8 aydır beni oyaladılar. 8 aydır benim ikiz kız çocuklarım var. Perişan durumdayım, biz ailecek mahvolmuş durumdayız. 8 aydan beri o insanlar kayınpederimi arıyorlar. Belirli fidye istiyorlar. 

Bir takım pazarlıklar yaptılar. Onlar ilk önce para Suriye tarafına gelecek, sonra vereceğiz dediler. O onu kabul etmedi, o bunu kabul etmedi, 8 aydan beri biz ailecek perişan durumdayız. Benim eşim kayıp değil, kaçırılma, bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Benim eşim kendi halinde sessiz, sakin bir insandı, ilk aradıklarında yüksek miktar fidye istediler. Hala onun şu anda pazarlıklarını yapıyorlar. Bunu yapanlar, buna aracı olanlar, kim bunu bilip de saklıyorsa, bütün vebali boyunlarına, bilen çok insan olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Bu olayla ilgisi olanların bulunduğunu düşündüğünü ifade eden Atik, “Ama hepsi susuyorlar, susmayı tercih ettiler. İlk günden beri bana çocuklarıma hiçbir açıklama yapmadılar. Hep susturdular, 8 aydan beri beni susturdular. Kayınpederim fidye pazarlığı yaptığını düşünerekten, çünkü telefonlar hiç susmadı, karşı taraftan arayanlar, 100 küsür defa aradılar. Telefonların hiç ardı arkası kesilmedi, biraz alakasız şeyler, söylediler. 

Benim oğlumu da kaçırdılar, ben kurtardım, inşallah sen de kurtarırsın, hep bu şekilde konuşmalar oldu. Bir ara aradılar, oğlun hasta, doktora götüreceğiz, ben yanında kalıyorum. Kayınpederim hep ısrarcı oldu, bana videosunu gönderin, sesini gönderin, bana elinizde olduğuna dair, ispat verin dediler. İspat vermediler, fakat, olayın ertesi zamanında aradıklarında detay çok önemli, bunlar, ayrıntılarıyla, üzerinde şu gömlek, şu pantolon, şu ayakkabı var dediler. 

O zaman eşkal verilmiş duyan birileri, söyledi, hatta kayınbabam, bu yanlış eşkal, gömleği o renk demedik dedi, ben konuşmayı tekrar dinlediğimde, gömleğinin yakası ‘bej’ rengi diyor adam, gömleğinin yakası ‘bej” rengi diyor. Ben hanımıyım, ben biliyorum ki eşim bayramlıkları ile kaçırıldı. Bayram ziyaretlerinde herkes gördü, gömleğinin yakası ‘Bej” rengiydi, bu detay kıyafetini biz ne polise ne de jandarmaya ne de hiçbir yere vermemiştik. Bana hep bu adamların elinde olduğu izlenimi verildi. 

Sesi duyulduğu söylendi, fakat bunların hepsinin yalan olduğu, 30 Mayıs tarihinde Müge Anlı’ın programı çıktım. Müge Anlı’nın programına çıktıktan sonra eşimin sesini duyduğu kişiye sordum, hani eşimin sesini duyduğunu söylemiştin, neden dedim onların elinde mi değil mi bir çelişki içerisindesiniz, çelişkiye düştünüz, o zaman sana yalan söylemiştik, sen bu yalanı nasıl söyledin bana, 8 aydır beni nasıl durdurdun, siz bunu nasıl yapabilirsiniz, belki ben ilk gün haykırır, ilk gün televizyonlara çıkar, ilk gün dünyayı ayağa kaldırırdım. Kocamı bulmaya vesile olacaktım. Siz buna nasıl engel oldunuz. 

Bunu bana ve iki çocuğuma nasıl yaparsınız, 8 aydan beri bu ailenin çevresindeki insanlar, arkadaşları, hepsini sesleniyorum, hangisi Abdulsamet’in bir fotoğrafını paylaştı, bir kayıp ilanı verdi, bir yerde Abdulsamet’i aramak için çaba sarf etmeye giriştiler. Abdulsamet, Suriye tarafında dediler, hangisi eline çantasını alıp da, gidip Abdulsamet’i kurtaracağım deyip gitmediler. Hepsinin bir bildiği var. Hepsi kendi menfaati, kendi çıkarları için uğraştı. 

Hepsi dediler ki biz kötü olmayalım, bizden laf çıkmasın, biz söylememiş olalım, hepsinin tek amacı buydu ve 8 ay geçirdiler üzerinden, hala benim eşimden bir haber yok. Hepsi normal yaşantısında, normal gündelik yaşantılarını devam ediyorlar. Bir kardeş olan, bir anne, baba, bir bacı bir amca, hangisi Abdulsamet için ben şunu yaptım diye benim karşıma, gelebilmiş, gelsinler bekliyorum, gelsinler ben Abdulsamet için şunu yaptım, şunu biliyorduk ya da o yüzden sustuk desinler. Ben 8 aydır kocamdan gelecek haberi bekliyorum. Kocamdan gelecek bir haberi umutla bekliyorum. 

Paraysa dedim para kazanılır, yüz kere yalvardım, para kazanılır, bunların derdi paraysa verin, getirin Abdulsamet’i Kilis’te kime sorsanız Abdulsamet’in hangi karakterde olduğunu herkes çok iyi bilir. Abdulsamet’i kurban verdiler. Abdulsamet’i yaşantılarına kurban verdiler. Ben bunu buradan bütün dünyaya haykırıyorum. Abdulsamet, hepsinin kurbanı oldu. Herkes oturuyor, köşelerinde Abdulsamet ile kapanmasını bekliyorlar. 

Hepsinin yaptığı bu ben buradan hepsini sesleniyorum. Eğer bir bildiğiniz bir şey var sakladığınız bir şey varsa bu dünyada da öbür dünyada da iki çocuğumla yakanızda, bunu hepinize söylüyorum. Eşimin bulunması içinde ben bu işe baş koydum. Sonuna kadar direneceğim. Karşıma kim gelirse gelsin, kim çıkarsa çıksın, sonuna kadar direneceğim. 

Bunu buradan bütün dünyaya haykırıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendiğini ifade eden Atik, “Benim eşimi bulun, eşim bir inşaat mühendisi, Kilis’te çeşitli inşaat yapmış bir insan, cahil olan bir insan değil, benim eşim bulunsun, bu konuda ne yapılacaksa, hangi grubun içerisinde ise neredeyse bulunup getirilsin, benim eşim kayıp değil, kaçırıldı. 

Herkesten yardım istiyorum. Bu konuya gereken önemi versinler, gerekli kolluk kuvvetlerinden de gerekli yardımları istiyorum. Ben artık susmayacağım” diye konuştu.

Abdulsamet-İpek çiftçinin 3 yıldır evli olduğu, 2 yaşında ikiz kızları bulunduğu öğrenildi.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER