Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Kayahan köyünde yaşayan, babası yaylaya hayvanlarını sulamaya gittiği sırada kuzenleri tarafından silah zoruyla kaçırıldığı iddia edilen Leman Kocaağa’dan (22), 20 gündür haber alınamıyor.
Daha önce yeğeni N.K.’nin kızına talip olduğunu fakat abisi ile arasındaki husumetten dolayı kızını yeğenine vermediğini belirten Mehdin Kocaağa, kızının başkasıyla nişanlandığını söyledi. Kızının nişanlısı ile arasının iyi olduğunu ve nişanlısını sevdiğini kaydeden baba Kocaağa, kendisi yaylada hayvanlarını sulamaya gittiği sırada evini basan yeğenleri N.K., D.K., S.K. ve akrabaları E.K. ile R.K.’nin eşi Fahriye Kocaağa (49), çocukları Mehmet (8) ve Serhat Kocaağa’nın (12) ellerini ve ağızlarını bağlayarak Leman’ı silah zoruyla kaçırdığını ileri sürdü. Bunun üzerine jandarmaya haber veren baba aradan 20 gün geçmesine rağmen kızından bir haber alamadı. Muş ve Diyarbakır Savcılığı’na başvuruda bulunan aile, Leman’ın bir an önce bulunması için devlet büyüklerinden yardım istedi.
"BAŞKA ÖZGECANLAR ÖLMESİN"
Kızının akrabaları tarafından kaçırıldığını iddia eden Kocaağa, Leman’ın akıbetini bilmediğini, her yere başvurmasına rağmen hala bir haber alamadığını belirtti. Baba Kocaağa, kızının sonunun Mersin’de önce tecavüz edilip sonra yakılarak öldürülen Özgecan Aslan’a benzemesinden korktuğunu ifade ederek, "Başka Özgecanlar ölmesin" dedi. Baba Kocaağa, yeğenlerinin kızını kendilerine sormadan nişanlamasına kızdığını, vaktinde kızlarına talip olduklarını ve bu sebepten kaçırdıklarını iddia ederek, devlet yetkililerinden yardım istedi. Akrabalarının konuştuğu takdirde kendisini öldürmekle tehdit ettiğini ileri süren baba Kocaağa, "Suyumuz olmadığı için her yaz hayvanları sulamaya yaylaya gidiyoruz. Orada 4-5 ay kalıp sonra evimize dönüyoruz. Hayvanlarımı otlatmaya götürürken, saat 02.30-03.00 civarı eve döndüm. Evde 2 çocuğumun ve eşimin ağızlarının ve ayaklarının bağlandığını gördüm. Ağızlarını açıp ne oldu diye sordum, 5 kişinin eve baskın yapıp kızımızı kaçırdığını söylediler. 20 gündür kızımızı araştırıyoruz hiçbir yerden bütün devlet kurumlarından, savcılardan, Muş ve Kulp Cumhuriyet Başsavcısı’na, Muş’a bağlı üç tane karakol komutanına gittim. Ona rağmen şimdiye kadar hiçbir haber alamadım. Kızım var mı yok mu bilmiyorum. Bütün devlet kurumlarından buradan Ankara’ya kadar Cumhurbaşkanına, Başbakana kadar tüm devlet yetkililerinden yardım istiyorum. Başka Özgecanlar ölmesin. Kızım sağ ise biran önce devlet kanalı ile bulunup bana teslim edilmesini rica ediyorum. Kızımın geri getirilmesi yine kızımı kaçıranların büyüklerinin elindedir. Büyükler kızı getirin derse getirirler, öldürün derse öldürürler, onların büyükleri ne isterse onu yaparlar. Devletin buna el koymasını istiyoruz. Kızımı kaçıranlarla akrabayız, aynı köyde oturuyoruz" diye konuştu.
"KIZIMI VERİRKEN ’NEDEN BİZE SORMADINIZ’ DEDİLER"
Akrabalarının neden kızlarını kaçırdığını anlatan baba Kocaağa, "Kızı verirken ’niye bize sormadınız’ dediler. Şimdiye kadar kimse bana kızını verirken sormadı ben de kimseye sormam. Tanımadığım birine de verebilirim kızımı, bu devirde kimse kimseye o hesabı soramaz. Kızımı kaçıran kişi ağabeyimdir, ağabeyimin oğulları ve akrabalarımın oğullarıdır. Hepsi bana yakın akrabalarımız. Sesini çıkarırsan seni de öldüreceğiz diyorlar. Eğer Türkiye Cumhuriyeti varsa bir an önce bunları çağırıp adalet önünde hesap vermelerini bekliyorum" şeklinde konuştu.
Genç kızın nişanlısı Ş.T., nişanlısını sevdiğini, aralarında hiçbir problem olmadığını ve biran önce nişanlısına kavuşmak istediğini dile getirerek, "Ben nişanlımı seviyorum bir an önce kavuşmak istiyorum ve aramızda hiçbir sıkıntı yoktu" dedi.
(İHA)