Zonguldak'ta yaşayan Engin Bir, ayakkabı imalatçılığını gelişen teknolojiye rağmen 37 yıldır aşkla sürdürüyor.
Asma Mahallesi'nde bulunan dükkanında ayakkabı imalatı, tamiri ve bakımı yapan 48 yaşındaki Bir, mesleğe 11 yaşındayken ustasının yanında çırak olarak başladı. Zaman içerisinde kendini geliştirip usta olan Bir, mesleğinden elde ettiği kazançla 2 çocuğunu büyüttü.
Gelişen teknoloji ve alışkanlıklar karşısında ilginin azaldığı mesleğini ayakta tutmak için fuarları ve modelleri takip eden Bir, severek yaptığı mesleğinin unutulmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması için ter döküyor.
"Mesleğin yapılmaması bizleri üzüyor"Engin Bir, AA muhabirine, 37 yıldır ayakkabı imalatı içerisinde olduğunu ve işini severek yaptığını söyledi. Kazandığı her şeyi mesleğine borçlu olduğunu ve çocuklarını bu meslek sayesinde okuttuğunu belirten Bir, "Ayakkabı imalatçılığı zor. Fabrikalara karşı ayakta durmak çok zor, gittikçe de bu iş zorlaşıyor. Bizler de gündemi, modelleri, fuarları takip etmesek çoktan kapatmıştık." diye konuştu.
Bir, babasının meslek öğrenmesi için 11 yaşındayken kendisini ustasının yanına verdiğini aktararak işini severek ve özenle yaptığını dile getirdi. Dükkanı ustasından devraldığını ve bir nevi miras bıraktığı mesleği devam ettirdiğini anlatan Engin Bir, "Her zaman dükkanımı erken saatte açarım, periyodik işlerimi yaparım. Tamir yaparım, siparişi alırım. Günlük ne yapılması gerekiyorsa o gün onu yaparız. Akşam da dükkanımı kapatır evime giderim. Piyasada eski iş imkanı yok ama bizi yıllardan beri bilen, tanıyan müşterilerimiz var. Onlara istediklerini vermeye çalışıyoruz." ifadelerini kulandı.
"İstiyoruz ki bu meslek ayakta kalsın, bizden sonra da yetişenler olsun"Meslekte artık çırak yetişmediğini anlatan Bir, şunları kaydetti:
"Bizler mesleğin son ustalarıyız. Bizden sonra şu an bu mesleği yapacak kişi yok. Diyelim ki çalışamaz duruma geldik, tamir ya da ayakkabı yapacak eleman yok. Bu mesleğin yapılmaması bizleri üzüyor. Talebin azalması bizim işimizi daha da zorlaştırıyor. Eskiden çok daha güzeldi. Benim bulunduğum bölgede sadece bu işi yapan 7 kişi vardı. Zamanla hepsi dükkanını kapattı. Dükkanda bir eksiğimiz olduğu zaman gidip komşumuzdan alabiliyorduk ama şimdi küçük bir eksiğinde İstanbul'a bağlısın. Bizler mesleğimizi yıllarca severek yaptık, ekmeğimizi bu işten kazandık. İstiyoruz ki bu meslek ayakta kalsın, bizden sonra da yetişenler olsun."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com